Kendi Kalemimden Kuzey Irak Günlüğüm

Düşüncelerinizi Özgür Bırakın
Cevapla
siya_evin268
Üstteğmen
Üstteğmen
Mesajlar:418
Kayıt:02 Oca 2008 23:00
Ruh Hali:Mutlu
Burç:Aslan
Takım:Galatasaray
Kendi Kalemimden Kuzey Irak Günlüğüm

Mesaj gönderen siya_evin268 » 21 Eki 2008 23:21

Kuzey Irak Günlüğüm
Kuzey Irak Gezimde aklımdan geçenleri Kısaca özetledim. Yazı Bana Aittir.Okumanızı Tavsiye ederim

Sabahın en erken saatlerinde yola çıktık ve Cizre de bir araba kiraladık. Habur’a ulaştık. Doğrusu Habur sınır kapası düşündüğümden de büyük çıktı. Kapıda küfürlü küfürlü konuşan hayattan bıkmış bir türk askeri ile karşılaştık. Bir iki laftan sonra geçmemize izin verdi. Daha sonra başka bir yere geldik. Araba durdu herkes indi. Koştur yurtdışına çıkış kazığı olan 15 YTL değerindeki pulu almaya. O işlemleri hallettikten sonra başka bir yere geldik. Arabada ki bagajlarımızın ağzını bile açmadılar. Acaba orda 20 kilo patlayıcı olsa ne yapacaklar. Neyse ilerledik. Taksi şoförümüz burası ahret şimdi size ahret soruları soracaklar diye şaka yaptı. Hakikaten de öyle neden gidiyorsunuz? Ne yapacaksınız? Siz kimsiniz? Ne işiniz var orda… Diye sıraladılar. İçimizden sana ne dedik geçtik arkamızda küfürler savurarak. Köprünün diğer tarafına doğru yürüdük. Hemen bizi Düzenli orduya geçiş yapmış olan asker kıyafetleri içinde eli silahlı Pêşmergeler karşıladı. Kürdçe; “Hûn bî Xêr Hatın” yani hoş geldiniz diye selamladılar. Omuzlarında da Federal Kürdistan Bayrağı var. Dikkatimi çekti Irak bayrağının bir tek sınırda sadece Kürd bayrağının yanında dalgalanan küçük bir tane olarak gördük. Onun dışında hiç görmedim. İçeriye Girdik bir salon. Orda da hoş karşılandık hemen çay getirdiler. Çayımızı içerken ismimiz okundu. Pasaportlarımız anında vizelendi hemen çıktık teşekkürlerle birlikte. Başka bir tarafa yöneldik. Bagajlarımızı kontrol ettiler. Sonra büyük bir alana girdik. Herkes sıra bekliyordu. Yarım saat kadar orda bekledik ve geçtik. Taksilerin durduğu alana girdik.
Sıkı bir pazarlıktan sonra bizi Federal Kürdistanın Baş Kenti olan Hewlêr’e (Erbil) e 100 dolar karşılığında götürecekti. Hemen Karşımızda Zaxo (Zaho) kenti. Dikkatimi çeken bişey, tüm evleri gösterişliydi. Yani bizimki gibi düz yapılı değildi. İşlemeliydi. Orayı da geçtik bir süre Gittikten sonra bölgenin Vilayeti Olan DUHOK Kentine ulaştık. Şehrin etrafı dağlarla çevriliydi. Onlarda dağlara KÜRDİSTAN bayraklarını çizmişler ve altına da KÜRDİSTAN yazmışlardı. Ne mutlu türküm diyene gibi…

Uzunca bir süre yol aldık. Yolculuğumuz boyunca gösterişli 4x4 araçlar ve Hummer tipi araçlar dikkatimizi çekti. Yol üzerinde 5 – 6 kontrol noktasını geçtik. Durduğumuz her noktada Kürd olduğumuzu söyleyine yüzlerinde tebessüm belirir ve bizi sorgulamadan bırakırlardı. Nihayet Hewlêr (Erbil)’e vardık. Şehrin girişinde önemli bir kontrol noktası vardı. Orda durduk arabadan indik. Bagajlarımız kontrol edildi. Pasaportlarımız istediler. Kürd olup olmadığımızı sordular. Kürdüz dedik. Pasaportlarımıza baktılar. Ve gülümseyerek Hoş geldiniz kardeşlerim dedi. Ve hayırlı yolculuklar diledi. Şehre girdiğimizde bizi karşılayacak olan bayan arkadaşımızın bize verdiği adresi Kurmanci lehçemizle şoförümüze anlatmaya çalıştık. Zar zor anlaştık. Girdiğimiz yol oldukça bakımlı temiz ve 6 şerit gidiş ve 6 şerit gelişli idi ve gösterişliydi. Burası Kerkûk Yolu dedi. Sağlı solu üniversiteler kampüsler ve öğrencilerle doluydu. Bizi bıraktı ve gitti. 10 dakika sonra bizi almaya geldiler. Hemen otele yerleştik. Hoşça vakit geçirdik. Park ve bahçeleri oldukça güzel ve düzenliydi. O mevsim her tarafta çiçekler açmıştı Halkın bazen memnun bazen de olmadığını gördük. Ama herkesin zenginleştiği ve her evde neredeyse 1 adet 4x4 tipinde neredeyse zırhlı diyebileceğimiz araç ve birkaç tanede süper arabalar vardı. Ama hiçbir yerde bir fabrikaya rastlamadık. Her tarafta inşaatlar var. Burası için 2,Dubai doğuyor ifadesini kullanıyorlar. Her tarafta lüks siteler alışveriş merkezleri oteller ve cafeler inşa ediliyor. Arada içtiğimiz Kola Kurda’yı da unutmamak gerek. Türkiyede izin vermemişler. Birkaç gün gezdik tozduk halkın arasında. İyi vakit geçirdik. Her yerde Federal Kürdistan bayrakları vardı. Bol bolda alışveriş yaptık. Hayat türkiyeye oranla oldukça ucuzdu. Tekrar aynı yol üzerinden habura vardık. Selametle dediler. Bir araba kiraladık ve sınırın diğer tarafına geçtik. Habur’a varınca çok sıkıntı çektik. Sanki askerler düşmanımızdı. Bir araba gördük sanırsam şüphelenmişlerdi. Arabayı paramparça ettiler. Araba demeye 1000 şahit ister. Çok sıkı kontrol ettiler. Ekşi suratları da cabası. Yanımızda duran bir Türkmen sanırsam şöyle dedi: nerede bir…varsa buraya getirmişler. Ne şans ki evde olduğum gece televizyonda bir gazeteci bayanda bu ndan bahsetti. Şöyle diordu: ya sanki bunlar bizim düşmanımız. Perişan ettiler bizi. Geçinceye kadar canımız çıktı. Ordan kim geçerse bu ülkeden nefret ederek geçer…
Uzun lafın kısası değişik bir deneyimdi. Kürdçe konuşan polis ve askerler etraftaki bayraklarla çok farklı bir dünya ile tanıştık…


siyaevin47

Re: Kendi Kalemimden Kuzey Irak Günlüğüm

Mesaj gönderen siyaevin47 » 06 Ara 2008 11:46

walla güzel anlatmışsın hepsunu okudum :disss
Cevapla

“Özgür Düşünce & Felsefe” sayfasına dön