İki Ayrı Uygulamadan Hangisi Doğru?

[Cabir]

S. Yazıcı oğlu. Kim bu? BBP Genel Başkanı. Siyasetin islami kanadında yer alanlaradn. Bu dönem kazanamayacağını bildiği için,seçimlerde Sivas'tan Bağısız aday olarak katıldı seçimlere ve kazanarak Meclise girdi. Kendisi daha önce de milletvekilliği yapmıştı. Tıpkı S.Mesut Yılmaz,S.Kamer Genç ve gibi. 3000 Ytl.lik milletvekili emekli maaşı az geldiğinden, isimlerinin şöhretlerini kullanarak 8000 ytl. milletvekili maaşı alabilek için seçildiler. Yoksa bir başlarına herhangi bir şey yapabileceklerinden değil.

Şimdi esas belirtmek istediğim konu şu. S. Yazıcıoğlu diyorki,MHP ve diğer partilerin,PKK'nın temsilcileri olarak meclise giren DTP'li milletvekillerinin ellerini sıkmalarına aşırı tepki vermeyin,değişik anlam yüklemeyin,insani hareket açısından yapılan bu şeydir,normal karşılayın. Kim bunlar? 30 bin vatan evladını şehit eden CANİ'lerin temsilcileri. Bunu söyleyen kim? Müslüman ve muhafazakar kanadın temsilcisi olduğunu söyleyen bir parti başkanı.

Akşam Mübarek miraç kandiliydi. İslamın ilk yıllarına ait filmler gösterlidi Tv.lerde. Seyredenler dikkat ettilerse, orda bir bölüm vardı. Müşrikler 8-10 müslümanı baskın vererek şehit ediyorlar,Müşriklerin lideri Ebu Süfyan yanlışlık olduğunu belirterek,özür dilemek istyor ama Efendimiz ne onu dinliyor,ne de yüzüne bakıyor. Tabi diğer müslümanlar da aynı şekilde davranıyor. Adeta bir lider olarak çaresizliğini haykırıyor.

Müşriklerin lideri,pişman olduklarını,yanlışlıkla olduğunu,yapanları cezalandıracağını söylemesine rağmen,efendimiz yüzüne bile bakmıyor. Müslüman kardeşinin hayatı, onun için bu kadar değerli yani.Orduyu hazırlayıp hemen Mekke üzerine yürüyor ve Fethediyor onu. Bunu yapanları da cezalandırıyor. Peki PKK'nın temsilcisi olarak meclise giren DTP'liler pişman olduk diyorlar mı? Yanlışlıkla oldu,özür dileriz diyorlar mı? Nerde........? Daha davamızın arkasındayız,onu savunmak için geldik buraya deyip,temsil ettikleri cinayet örgütü PKK Vatan evlatlarını şehit etmeye,ocaklar söndürmeye,şehitlerin analarını,bacılarını,çocuklarını feryat ettirmeye devam ediyorlar.

Kahrolsun şeriat deyip,DTP lilerle el sıkışan CHP ve DSP'ye oy veren seçmenler,kendi liderlerinin yaptıklarıla,beğenmedikleri sistemin liderinin yaptıklarına baksınlar da, ibret alsınlar.
Hele bir de Milliyetçyiz diyenler var. Şehit cenazelerinde ahkam kesiyorlardı,meydanlarda liderlerile birlikte Başbakana İP atoyorlardı APO'yu asın diye. Şimdi sizin lideriniz bu canilerin temsilcilerinin elini saygıyla,ayağa kalkarak sıkıyor. Ne oldu? Bağırsanız ya, SEN NE YAPIYORSUN diye. Sus-pus olup,dut yemiş bülbüle döndünüz,diliniz mi tutuldu?Tabi ki değil,aslında şehit canezelerinde onlara sahip çıkıyor görünmeniz sadece oy almak içindi. Yoksa Şehitlerden falan taraf olduğunuzdan değildi.

Biz islamdanız diyen,NURCULAR ve İslami takikat ve gruplar bir seçtikleri liderlerinin, canilerin temsilcilerine davranışına,bir de ondanız dedikleri İslam Peygamberinin davranışına baksınlar da,yaptıklarıya ondanız dedikleri islamla hiç alakarının olmadığını görsünlar. Selamlar.

[ZAGROS]

ben şahsen meclise samimi bir şekilde ülkesi için çapa harcamak için girdiğini zanetmiyorum

bunun ortaya çıkartmak ve ıspatlamak çok basit
Gelsinler miletvekileri ülkenin ekonomisi daha iyiye gitsin diye bir kaç ay maaş almasınlar
bırakın bir kaç ayı bir aylık maaşların bile bırakmazlar bence
insan hareketleriyle sözde değil özde davranmalı bence

[Siyabend]

DTP'yi düşman bir parti olarak görmek ve ilkel bir şekilde linç etmeye çalışmak ülke sorunlarının çözmesinde hiçbir menfaat sağlamayacaktır.
Mesele sorunun çözümü mü yoksa hislerimize yenik düşüp bataklıkta batmaya devam etemek mi? Burada bir tercih sözkonusu.
Arzulanan,olması gereken bir görüntüyü dünyanın sonuymuş gibi göstermenin bize ne faydası olacak?
Asarım keserim edebiyatının da bize bir fayda sağlamadığını gördük.
Eğri oturup doğru konuşmalıyız ve gerçeklerle yüzleşmeliyiz.
Rahmetli Turgut Özal'ın dediği gibi "deve kuşu misali başımızı kuma sokup,kıçımızı açıkta bırakmamalıyız"..

[Cabir]

O zaman Anakara!dan itibaren ülkenin doğusunu verelim gitsin. Kuzey Irakla birleşip Kürt devleti kursunlar. Onların gerçek istekleri bu değil mi? Başbakanın bazı konularda TAKİYYE yaptığı gibi onlar da TAKİYYE yapıyorlar T.C. Devletine karşı. Onların kimliklerine Kürt vatandaşı diye yazsan,kürtçeyi resmi dil ilan etsen,o zaman da biz kürdüz kürt devleti kurmak isitiyoruz bize toprak verin derler.Bunların ideolojileri içi boş,sudan ideolojiler. Ne ölüye ne de diriye faydası olmayan ideolojiler. Önemli olan ırk değil,ekmeğini yediğimiz bu ülkeyi el ele vererek kalkındırmak,bozuk olan sistemi düzeltmektir. Irkçılık bizim dinimizde yasak olan birşeydir. Irkçılık için ölenlerin yeri cehennemdir.Uğraşları da bir hiç için yapılan beyhude bir uğraştır. Bu ülkede lazı da var,çerkezi de var. Hatta Rum bile var. Kısacası bunlar T.C. İç ve dış düşmanlarının kullandıkları maşalar sadece. Osmanlı döneminde de bu tür isyanlar olmuştur. Onlarda da mezhep bahane edilmiştir. Yani oyun iç ve dış düşmanlar tarafından sahneye konulan aynı oyun. Sadece adı değişik. Onlarda Şia idi. Bizde Kürt. Selamlar.

[Siyabend]

Bunların ideolojileri içi boş,sudan ideolojiler

Sana göre öyle olabilir,önemli olan ideolojilerin belli bir kitle tarafından destek görmesidir.İyi veya kötü olması elbette tartışılabilir ama sonuç olarak bu fikirde olan bir topluluk var.Bunları hepten silmek gibi bir lüksünüz olamaz...

Irkçılık bizim dinimizde yasak olan birşeydir. Irkçılık için ölenlerin yeri cehennemdir.Uğraşları da bir hiç için yapılan beyhude bir uğraştır. Bu ülkede lazı da var,çerkezi de var. Hatta Rum bile var.

Evet ülkede çeşitli etnik unsurlar mevcut ve sadece Türkler kendi dillerini serbestçe kullanabiliyorlar.Bu da ırkçılığın farklı bir versiyonu olsa gerek.

Kısacası bunlar T.C. İç ve dış düşmanlarının kullandıkları maşalar sadece. Osmanlı döneminde de bu tür isyanlar olmuştur. Onlarda da mezhep bahane edilmiştir. Yani oyun iç ve dış düşmanlar tarafından sahneye konulan aynı oyun. Sadece adı değişik. Onlarda Şia idi. Bizde Kürt.

"Türk'ün Türkten başka dostu yoktur" saçmalığının bir yansıması.Herkesi düşman gibi görmek korkusuyla yaşamaya son verin.Bu korkuyla bir yere varamazsınız.Üstelik bu söylemlerle kendinizle çelişiyorsunuz;
hem kardeşlik naraları atıyorsunuz hem de hepsini bir maşa olarak görüyorsunuz.
Doğrusunu söylemek gerekirse kardeşlik anlayışınız bana baya tuhaf geliyor.

[Cabir]

Benim kimseye kişisel olarak bir düşmanlığım yoktur. Benim yanlışa düşmanlığım vardır. O yanlışı kim yapıyorsa,şahsına değil,yaptığı hareketedir düşmalığım. Kardeşlikten ne anladığına bağlı. Benim söylediğim kardeşlik islam kardeşliğidir. Nitekim Allah -Hani siz biribirinize önceden düşmandınız,Allah sizleri islamla kalplerinizi biribirinize bağladı. önceden düşmanken şimdi kardeş oldunuz. Yani din kardeşliği. Esas kardeşlik budur. Şimdi ben de müslümanın diyor ama senin kuyunu kazıyor. Böyle kardeşlik var mı bizim dinimizde. Yok. Müslümanın müslümana yapabacağı en büyük iyilik nasihattır. Sen nasihat etmişsin adam dinlemiyor. Şimdi seni silmeyelim diye senin yanlışlarını doğru farzedip uygulayalım mı diyeceksin. Ne demiş ziya paşa. Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Nitekim asrı saadette bazı müslüman kabileler biz zekat vermeyeceğiz dediler. Şimdi senin mantığına göre,zekat vermek istemeyen bir toplluluk var,bunları silmek mi lazım,haydi onlardan da zekat almayalım mı dedi Hz. Ebubekir? Müslümanın kardeşliği ülkesiyle de sınırlı değildir. Dünyadaki tüm müslümanlarla kardeştir. Bunu da Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur sözüne karşılık yazdım sen ne demek istediğimi anlarsın. Yani müslümanın dostu da kardesi de sadece müslümandır. Makalelerimi yeniden incelersen hepsinde islam kardeşliğine vurgu yapmışımdır. Ama bizde öyle kardeşler var ki düşman başına. Biribirini soymak,gasp etmek,ezmek,çiğnemek için adeta fırsat kolluyorlar. Ta baştan,ta en sona kadar,Ta Başbakandan,ta akrabalara kadar. Halbuki müslümanın kardeşliğini Allah şöyle tarif ediyor. Onlar düşmanlarına karşı çok sert,kardeşlerine karşı çok merhametlidirler.Her hususta kardeşiyle denk tutar kendini,hatta ille de tercih etmek zorunda kalırsa,tercihini kardeşi yönünde kullanır. Biliyorsunuzdur belki,müslümanların çok yoksulluk çektiği islamın ilk dönemlerinde,efendimizin evinde yiyecek bir şey kalmamış. Bunu duyan Hz.Osman,Hemen bir deve yükü erzak gönderiyor. Efendimizin evine erzak geldiğini gören yoksul müslümanlar isteyince hapsini onlara veriyor. Bunu Duyan Hz.Osman bir deve daha gönderiyor,yine yoksullar isteyince onlara veriyor efendimiz. Bunu duyan Hz.Osman bir deve yükü daha gönderiyor. Efendimiz erzağı getirene soruyor, Hz. Osmana bir şey kaldı mı diye. O da ancak bu devenin üstündeki kadar diyor. Bizim kardeşliğimizle onların kardeşliği birbirinden ne kadar uzak değil mi? Tıpkı müslümanlığımızın da olduğu gibi. Bizim önce kafamızı değiştirmemiz lazım onlar gibi müslüman olabilmek için. Tıpkı yazı tahtasındaki yazılar gibi ordan burdan doldurduğumuz ne varsa hepsini sileceğiz. Kur'an'da ne varsa yeniden yazacağız oraya. Onun dışında başka da bir şey yazmayacağız. Ancak o zaman gerçek müslüman ve gerçek kardeş oluruz. Bizler ölü müslümanlarız. Neden? Dünyanın bir ucundaki müslümanın acısını öbür ucundaki müslüman hissetmedikçe gerçek müslüman ve kardeş olamazlar. Bırak dünyanın öbür ucunu,aynı ülkenin Başbakanı kendi ülkesindeki 1 milyon imarzede,1milyon holdigzede,100 bin ihlaszedenin feryadını duymuyor. İşte Kuran'da ne böyle bir müslümanlık var,ne de böyle bir kardeşlik. Bana diyorsun ki,sen her şeye karşısın,herkese düşmansın. Ülkede ne var doğru giden,zengin gittikçe zenginleşiyor,fakir gittikçe fakirleşiyor. Soygun,vurgun,mafya,gasp,zulüm,rüşveti,kıyak,yosuzlukta Türkiye dünyada en üst sıralarda. Kim diyor bunu? istatistikçiler. Demek ki sadece ben demiyormuşum. Bazıları da diyorlar ki,biraz da olaylara iyi yönünden bak. Gaspın,zulmüm,kıyağın,yoksulluğun iyi yönü olur mu ki bakayım. Bu kadar yoksul,bu kadar ZEDE varken. BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN demek bir müslümana yakışmaz. Bunu diyen veböyle düşünen ilk önce müslümanlığını yeniden gözden geçirmeli islama göre.Selamlar

[Siyabend]

Bütün yazdıklarına zerre kadar itirazım yok!
Lakin bunu uygulayan yok.
Uyguladığını söyleyen çok olur ama bu gerçekçi değil.
Gönül isterdiki yazdıkların gibi bir kardeşlik ortamı olsun ama yok.
Ve biz bu gerçeği kabullenmek istemiyoruz.
Türkiye'de yaşayan herkesin bir dürüstlük testinden geçtiğini düşünün
kaç kişi bunu geçebilir?

[ZAGROS]

kürtler devlet istemiyor sadece insan yerine koyulmayı istiyorlar

neden güneydoğuda batıdaki gibi fabrikalar yok ?
neden batıdaki bir köyün bile yolları asfaltlıyken doğudaki
il ve ilçelerde yollar çamurdan geçilmiyor ?
neden kürtler sürekli ikinci sınıf muamelesi görüyor?

neden ve neden ve neden cevap verilmesi gereken okadar soru varki
söylersek asırlar yetmez

doğudaki eksikleri görmek ve doğulu halkın duygularını anlamak için
doğuyu görmek gerekir

bak bir örnek vereyim size öğretmen ,doktor ve ya her ne resmi görevli olursa olsun
tahini doğuya çıkınca sanki ceheneme gidecek gibi üzülür . niye üzülür sorarım size
doğuda türkiyenin bir parçası deyilmi ?

yoksa doğu insanını gözlerindeneye benzetiyorlar

[Cabir]

İnsan yeryüzünde Allahın Halifesi olarak yaratılmıştır. Makalelerimi okuduysanız orda göreceksiniz. Ve dünyanın da Şeytan taraftarlarıyla Allah taraftarlarının mücadele alanı olduğunu ve bu mücadelenin ta atamız Hz. Adem'den kıyamete kadar süreceğini. Burda kimin taraftarıysak kıyamette onun yanında yer alacağmızı ve onun olduğu yerde bulunacağımızı bilmemiz lazım. İnsan dünyaya gayesiz olarak gönderilmemiştir. Bir gaye için gönderilmiştir. Nedir gayesi,şeytanın düşmanı olduğunu bilecek,şeytanın da insanda bulunan nefislere hakim olacağını idrak edecek. Ve nefsinin dediklerini değil, Allahın yap dediklerini yapacak. Tabi nefsine söz geçiremeyenler Şeytanın yanında,nefsini dizginlemesini başaranlar Allahın yanında yer alacak bu mücadelede. İşte bu mücadele ile ilgili Allah buyuruyor ki,Cennetliklerin bir kısmı önceki ümmetlerden,birazı da senin ümmetindendir buyuruyor. İfadeye dikkatninizi çekerim. BİRAZI diyor,bir kısmı demiyor. Yani Cennetlikleri sanki üçe bölmüş,ikisi önceki ümmetlerden biri de sonraki ümmetlerden diyor. Yani l.5 milyar müslüman var. l500 yıldır dünya sahnesindeler. Ama birazı Cennetlik.
Nitekim ahirzamanda müslümanlar kabe ve diğer büyük camilerde çok kalabalık namaz kılacaklar ama,içlerinde bir tek hakiki müslüman olmadığından hiç birinin namazı kabul edilmeyecek. Aynı şey kabeyi tavaf edenler için de söyleniyor. Nitekim öyle nebiler vardı ki,kendisine 3 veya beş kişi inanmıştı. Hatta kendisine hiç inanmayanlar bile vardı. Ama onlar nasıl olsa kimse inanmıyor,artık insanların bu durumunu kabullenip anlatmaktan vazgeçelim mi dediler. Asla. Aynı şey ilk zamanlar efendimizin de baiına gelmiş ve bu duruma çok üzülmüştü. Bunun üzerine Allah -Senin görevin sadece tebliğ,doğruyu söylemek. Sen kimseyi ille de inandırmak zorunda değilsin. Yani şimdiki partiler gibi değil,arkana şu kadar insan takarsan seni milletvekili adayı gösteririz olayı değil. Müslümanın görevi sadece hakikatı söylemek,ama kabul ederler,ama etmezler,ne zamana kadar? Ölene kadar.
Hz. Yunus (A.S) u neden Balık yuttu biliyor musunuz. O da kavmine Allahın emirlerini anlattı ama kimse inanmadı. Uğraştı,didindi nafile. O da sizin gibi bu durumu kabullenerek. Artık kimse inanmıyor,inanacağı da yok,bunların arasında boşa duruyorum,başımı alıp çekip gideyim diye yola çıktı. Bir çok kişinin bulunduğu bir sandalla denize açıldılar. Sayıları çok olduğundan sandal batmaya başlayınca,bu sandalın yükünü hafifletmezsek hepimiz batarız,onun için aramızdan kura ile birini sandaldan atalım diye karar aldılar. Çekilen kurada Yunus A.S. çıktı ve onu denize attılar. Yunus balığı da onu yuttu. Daha sonra Allahın isteğiyle deniz kıyısına kustu. Balığın midesindeki asitten vucut derileri erimişti. Sonra Allaha dua ederek Ya Rabbi Benim hatam neydi de bu cezayı bana verdin diye dua edince. Senin Hatan kendi kafana göre emrettiğim tebliğ vazifesini tebliğ etmeni sitediğim halkı terk etmendir. Vizifene geri dön. Sana kimse inanmasa da sen ölene kadar vazifene devam etki,yarın kıyamette ben kullarıma,size benim emirlerimi getiren olmadı mı diye sorduğumda,Hayır olmadı,eğer olsaydı,hemen kabul ederdik diyememeleri içindir. Çünkü Ben hiç kiseye haksız ceza vermem.
Kıyamette öyle insann manzaraları olacak ki,bugün zulüm ve gasp eden liderlerini inatla destekleyen % 47'ler, Ahirette destekledikleri liderlerinden komik bir gerekçe ile davacı olacak,tabiki liderleri de onlardan. Allahı,yalan söyleyerek kandırmaya kalkacaklar. Kuran söylüyor onların hallerini. İşte Ayet - YA RABBİ BİZİ BU LİDERLER KANDIRDI,ONLARA İKİ KAT AZAP VER(Halbuki dünyada gittiğiniz yol yanlış,zalimleri destekliyorsunuz diyen kişiler de vardı. Niye onların sözlerini dinlemeyerek inatla desteklediniz. Tabi gerçekte yalancı bunların hepsi. Liderlerinin gerekçesi daha dakomik,liderleri diyecek ki,YA RABBİ ESAS SUÇLU BUNLARDIR,EĞER ONLAR BENİM ARKAMDAN GELMESELERDİ(Bana senin yaptıkların doğru deyip inatla desteklemeselerdi,beni destekleyen yok,herhalde benim gittiğim yol yanlış,en iyisi ben bir yolumu kontrol edeyim der BELKİ DOĞRU YOLU BULUR,CENNETLİKLERDEN OLURDUM. Sanki 2.5 milyon ZEDE bize zulüm yapıyorsun,yaptığın yanlıştır dememiş gibi.

[Cabir]

Sevgili Zağros,Gülüç bir gerekçe senin ki,Neden? Sanayi kuruluşlarının % 80'i Marmara ve Egede. Karadenizde Lazlar işsizlikten kırılıyor. Senin söylediklerinde haklılık payı yok mu? Var. Gelir ve yatırım adaletsizliği halen bir çok kesim ve bölge için devam ediyor.Şu anki hükümet bile oraları için teşvik kanunları çıkarttı. Bir çok sanayici terör yüzünden oralara yatırım yapmaya çekiniyor. Nitekim,öğretmenleri,imamları,doktorları öldürüyorlar,iş makinalarını yakoyorlar. Sen gitmek ister misin böyle bir yere.Makalelerimi okursanız bunu hep vurgulamışımdır. Sistem yeniden elden geçirilmeli. Yanlışlar ve aksaklıklar ayıklanmalı, Aynı aksaklıklar egenin içi,iç anadolu,doğu anadaluda da var. Şimdi senin mantığına göte bunlar da ikinci sınıf vatandaş,bunlarda bir örgüt kurup bu vatanın evlatlarını vurmaya başlasınlar. Yok öyle şey. Onların yaptığı ekonomik bir isyan değil,siyasi bir hareket,Takiyye yapıyorlar,saflığın zamanı değil. Ülkenin teröre harcadığı meblağ da yüzmilyarlarca dolar. Bunun savunulacak haklı görülecek bir yanı yok. Bir yanlış,ondan daha yanlış bir hareketle değil,DOĞRUYLA düzeltilir. Nitekim DOĞRU bir açılımla halk kendi anayasasını yaparsa bu sorunlar kökünden halledilir. Nitekim rejimin adı da halkın kendi kendisini yönetmesi rejimidir. Yani Cumhuriyet. Daha önce bunun da nasıl yapılacağı konularına değinmiştim. Selamlar.