Karl Kautsky

Ünlü şahsiyetlerin hayat hikayeleri
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Karl Kautsky

Mesaj gönderen Siyabend » 17 Eki 2008 10:19

Karl Kautsky (16 Ekim 1854, Bohemya - 17 Ekim 1938, Amsterdam), Alman Marksist, sosyal demokrasi kuramcısı ve lider.

Avrupa işçi sınıfı hareketinin en önemli liderlerinden birisidir. Siyasi yaşamına Avusturya Sosyal Demokrat Partisi'nde başlayan Kautsky, zaman içinde Alman sosyal demokratları içinde sivrildi ve 1895'te Engels'in ölümüyle birlikte hareketin önde gelen "otorite"si durumuna geldi.

Bernstein'a karşı duran ve işçi hareketinin bağımsız kimliğini savunan Kautsky, bir dizi başlıkta Rus Bolşevik devrimci hareketinde sivrilmeye başlayan Lenin'i etkiledi. Bu etki, yalnızca Sovyet Rusya'da değil, tarihsel anlamda tüm işçi hareketini derinden etkileyen "Ne Yapmalı" kitabında görüldü. Fakat Kautsky, Lenin'in aksine kapitalizmin emperyalist karakterini bu dönemde görmezden gelmiş, 1914'te Lenin'in büyük ihanet olarak adlandırdığı bir tercih yaparak, Alman burjuvazisinin savaş bütçesinden yana tavır almıştır. 1917 ekim devrimi başlangıçta destekleyen Kautsky, daha sonraları tek parti diktasının dünyadaki sosyalist işçi hareketinin önünü tıkayacağını, demokrasinin bütün olanaklarından, onu ortadan kaldırmadan faydalanmak gerektiğini belirtmiştir. 1919 yılında Kaustky, Sovyet rejimini incelediği "Proletarya diktatörlüğü" kitabını yayınlamıştır. Bu esere cevap olarak Lenin, "Proletarya diktatörlüğü ve Dönek Kautsky" adlı karşı görüşlerini ifade eden kitabını yayımlamıştır.

Diktatörlük rejimi iktidara gelirse, daha da kötü bir konuma gelir, çünkü onun zorunlu sonucu iç savaştır. Dolayısıyla maddi kaynaklar, anarşi tarafından boşa harcanır. Sosyalist üretim yalnızca, yeni koşullar altında kapitalist üretimin imkansız hale geldiği yerlerde, proletarya, sendikalar ve kent konseyleri aracılığıyla öz yönetim konusunda deneyim kazandıysa, yasama ve yürütmenin idare edilmesine katıldıysa ve çok sayıda entelektüel, kendi hizmetleriyle yeni yöntemleri desteklemeye hazırsa mümkündür. demiştir.( Kautsky, Proletarya diktatörlüğü,sf:71-72) Gerçekten de Stalin döneminde, SSCB'de köylülerin çoğunluğunu orta halli ve büyük toprak sahibi çiftçilerin oluşturduğu bir sırada, tarımsal toprakların üretimini hızlı bir şekilde artırmak amacıyla devlet tarafından silah zoruyla kamulaştırma yoluna gidilerek bunların kolhoz denilen bir çeşit devlet çiftliklerine dönüştürülmek istenmesi, ülkede iç savaş çıkmasına sebep olmuş, topraklarını, aletlerini, traktörlerini vermek istemeyen milyonlarca çiftçi katledilmiş, çıkan kıtlık sonucunda yine milyonlarca insan açlıktan ve hastalıklardan hayatını kaybetmiştir. Bu dönemde Rusya'da çeşitli rakamlar verilmekle beraber 12 milyon insanın hayatını kaybettiği belirtilmektedir. Katledilenlerin arasında rus köylüleriyle beraber 2.dünya savaşında zorla orta asyaya sürülen yüzbinlerce Ahiska ve Kırım Türkleri de bulunmaktadır.

Paris Komünü'nde genel oy hakkı ve basın özgürlüğü gibi demokratik hakların alınmadığını, fakat SSCBde işçi ve aydın sınıfın azlığından dolayı sosyalizmi ve en sonunda komunizmi gerçekleştirmenin bu demokratik hakların ortadan kaldırılmasına ve bununla beraber kendileri gibi düşünmeyen diye sosyalist fikirlerin partiden ve iktidardan dışlanacağına işaret etmiştir. SSCB'deki İşçi-köylü diktatörlüğünün Marx ve Engels'in görüşlerinin aksine tek parti ve tek adam diktasına gideceğine işaret etmiştir. Kautsky'nin bu tezi, daha sonraki yıllarda sovyet komunist partisinden Troçkistlerin dışlanması ile hatta Stalinciler tarafından kurşuna dizilmesiyle tarihsel olarak doğrulanmıştır. Lev Trotsky(Troçki), 1930larda bu nedenle Rusya'dan kaçarak Türkiye'de Büyükada'da bir süre kalmıştır. Daha sonra KGB tarafından ortadan kaldırılmıştır.


Cevapla

“Biyografi” sayfasına dön