Baba Vanga

Ünlü şahsiyetlerin hayat hikayeleri
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Baba Vanga

Mesaj gönderen Siyabend » 09 Kas 2008 10:57

Bulgaristan’ın ücra bir köyünde doğup büyüyen, ömrünün çoğunu orada geçiren bir kadın. Küçük yaşlardan beri gözleri görmüyor. Öyle koyu bir köylü aksanıyla konuşuyor ki şehirde yaşayan Bulgarlar anlamıyorlar ne dediğini. Konuşmaları televizyonda altyazıyla veriliyor. Gerçi bu bir yerde iyi birşey, çünkü her söylediğinin anlaşılmaması gerek. Ağzı son derece bozuk. O yüzden eski Sovyet lideri Leonid Brezhnev kendisini ziyarete geldiğinde tercümanın ekstra dikkatli davranması gerekiyor.

Peki ama ne işi var bu kadının televizyonda? Koskoca Sovyet lideri neden onu ziyaret ediyor? Oooo büyükanne, dişlerin neden bu kadar büyük?

Çocukluğunda Vanga oldukça sıradan bir kızdı. Sarı saçlı, mavi gözlü, doktorculuk oynayıp arkadaşlarına şifa dağıtan… sonra ne olduysa oldu ve rivayete göre bir fırtınada kayboldu. Uzun süre bulunamadı. Bulunduğunda gözleri toprakla kaplıydı ve açamıyordu. Hiçbir tedavi işe yaramadı. Ailesinin sınırlı maddi olanakları da gözönüne alındığında fazla bir tedavi fırsatı da olmadı zaten. Sonuçta gözlerini kaybetti.

Ne olduysa ondan sonra oldu; Vanga yanına gelen insanların geleceklerini ve geçmişlerini görebildiğini iddia etmeye başladı. Hastalara doğal tedavi yolları ile şifa dağıttığına inananlar kapısında kuyruk oldu. Vanga tıbbi yöntemleri asla reddetmese de, çok fazla ilaç almanın iyi birşey olmadığını çünkü ilaçların “doğanın vücuttaki dengeyi düzeltmek için kullandığı kapıları kapadığını” söyledi.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Vanga’nın ünü tüm dünyayı sardı; yakınlarını savaşa gönderenler onların akibetini öğrenmek için Vanga’ya akın etti. Sonraki yıllarda Bulgar hükümet yetkilileri Vanga’ya danıştılar, Leonid Brezhnev yılda en az bir kez kendisini ziyaret etti.

“Kötü” ya da “günahkar” olduğunu düşündüğü insanlara son derece kaba davranabildiği ve yaptıkları kötü işleri yüzlerine vurduğu için kendi köyünde hep dışlandı.

1939 yılında ciddi bir akciğer rahatsızlığı geçiren ve çok kısa ömrü kaldığı söylenen Vanga, 1996 yılına kadar yaşadı. Ölüm tarihini kesin olarak bildiği ve yerine kimin geçeceğini dahi söylediği iddia edildi. Kendi sözcükleriyle ölümü şöyle tanımladı Vanga:

Ölümden sonra insanın vücudu çürür… fakat bir parçası -ruh, ya da adını bilmediğim birşey- çürümez. Siz yeniden doğum diyorsunuz buna. Ben ne denir bilmiyorum. Ama insandan geriye kalan- bu ruhtur. Çürümez, gelişmeye devam eder ve daha üst mevkilere ulaşır. Bu, ruhun sonsuzluğudur.


Cevapla

“Biyografi” sayfasına dön