Ölümden Sonra Başlayan Asıl Hayat

Dinimiz hakkında hertürlü bilgi
Cevapla
Newroz
Yönetici
Yönetici
Mesajlar:1097
Kayıt:06 Ara 2006 16:10
Ruh Hali:Huzurlu
Cinsiyet:Kadın
Ölümden Sonra Başlayan Asıl Hayat

Mesaj gönderen Newroz » 06 Kas 2009 21:59

Ortalama 60-70 sene kadar kısa bir ömrü İslam' ın hükümlerini koruyarak geçiren müminler ile tutkularının peşi sıra koşarak, Allah' ı ve din gününü unutan kafirlerin alacağı karşılık çok farklıdır. Bu farklılık ilk olarak ölüm anında ortaya çıkar. Melekler müminlerin canlarını güzellikle alırken, kafirlerin canını zorluk içinde çıkarırlar. Melekler müminlere selam verip, onları cennetle müjdelerler. Ayetlerde bildirildiğine göre, ruhları bedenlerinden yumuşakça çekilip alınır. İnanan her kişi, kaçınılmaz olduğunu bildiği ve bu yüzden yaşamı süresince hazırlık yaptığı sonsuz hayatın giriş kapısı olan ölümle artık karşılaşmıştır.



İnkarcılar ise hayatı boyunca kendisinden kaçıp durdukları, varlığını bildikleri halde gözardı etmeye çalıştıkları ölümle, şiddetli sarsıntılar içinde karşılaşırlar. Zebaniler ellerini onlara doğru uzatır, yüzlerine ve sırtlarına vurarak ruhlarını en derinden acıyla sökerler ve onları alçaltıcı, yakıcı bir azaba gönderirler. Bir ayette şöyle buyrulur:



Melekleri, onların yüzlerine ve arkalarına vurarak: "Yakıcı azabı tadın" diye o inkar edenlerin canlarını alırken görmelisin. ?




(Enfal Suresi, 50)



Müminler hayatları boyunca bu gün için hazırlanmışlar ve Allah' a din gününde kendilerini küçük düşürmemesi için dua etmişlerdir. Al-i İmran Suresi' nin 194. ayetinde müminlerin bu duaları şöyle haber verilmektedir:



Rabbimiz, elçilerine va' dettiklerini bize ver, kıyamet gününde de bizi ' hor ve aşağılık kılma. Şüphesiz Sen, va' dine muhalefet etmeyensin.?



(Al-i İmran Suresi, 194)



Din gününde yaşanacaklar, müminlerin Allah' a karşı korkularını artırmaktadır. Ancak Allah, müminleri o zorlu günün şerrinden koruduğunu ayetinde şöyle bildirmektedir:



Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkuyoruz. Artık Allah, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.



(İnsan Suresi, 10-11)



Ayette de görüldüğü gibi Allah' tan korkan ve ahiret günü için hazırlık yapan müminler, yaptıkları hazırlığın bir karşılığı olarak din günü yaşanacak zorluklara karşı korunacaklardır. Zorlu azap ise inkarcıları beklemektedir.




Din Gününde Müminlerin Durumu



O gün, mü' min erkekler ile mü' min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. "Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir." İşte ' büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.




(Hadid Suresi, 12)



Din gününün korkusuna karşılık büyük bir güven içinde olan müminlerin yüzleri bekledikleri karşılığı almanın güveni ve sevinci ile nurludur; onlar mutluluk içindedirler. (Abese Suresi, 39) Kuran' da müminler ile kafirlerin yüz ifadeleri arasındaki fark şu şekilde anlatılmaktadır:



Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır. Kötülükler kazanmış olanlar ise; her bir kötülüğün karşılığı, kendi misliyledir. Bunları bir zillet sarıp kaplar. Onları Allah' tan (kurtaracak) hiçbir koruyucu yok. Onların yüzleri, sanki bir karanlık gecenin parçalarına bürünmüş gibidir. İşte bunlar ateşin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.




(Yunus Suresi, 26-27)



İnkarcılar ise iman edenlere yalvarmaktadırlar. Dünya hayatında mücadele halinde oldukları müminlerin nurlarından istemektedirler. Bu nurun anlamı bir aydınlık, güven ve bir sevinçtir. Sadece cenneti hak eden insanlar üzerinde var olan bu nurdan, inkarcılar ne kadar isteseler de faydalanamayacaklardır. Bu nurun kaynağı dünyada yapılan iyi işler olduğundan, arkalarında hiçbir salih davranışı olmayan inkarcının buna sahip olması imkansızdır. Bu yüzden müminler tarafından onlara "Dünyaya dönün de bir nur arayıp bulmaya çalışın" cevabı verilir. Konu ile ilgili olarak Kuran' da geçen ayet şu şekildedir:



O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, iman edenlere derler ki: " (Ne olur) Bize bir bakın, sizin nurunuzdan birazcık alıp-yararlanalım." Onlara: "Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp-bulmaya çalışın" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında o yönden azab vardır.



(Hadid Suresi, 13)

Müminler, dünyada Allah rızası için gösterdikleri çabaların karşılığını almışlardır. Bu çabadan dolayı da hoşnutturlar. (Gaşiye Suresi, 9) Allah kendilerine tüm yaptıklarının en güzeliyle karşılık vermiştir. Zaten beklentileri ve umut ettikleri de budur. Bundan dolayı Allah' a şükrederler. <stong>"Bize olan va' dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah' a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz" (Zümer Suresi, 74) derler.


Cevapla

“İslam ve İnsan” sayfasına dön