Kaderin Herşeyi Güzeldir

Dinimiz hakkında hertürlü bilgi
Cevapla
.:LaHuTi:.
Yönetici
Yönetici
Mesajlar:1226
Kayıt:11 Haz 2008 15:08
Ruh Hali:Yorgun
Cinsiyet:Kadın
Burç:Başak
Takım:Fenerbahçe
Kaderin Herşeyi Güzeldir

Mesaj gönderen .:LaHuTi:. » 26 Nis 2011 20:10

İbret ve hikmet dolu bir kader öyküsü:

Kaderin Herşeyi Güzeldir Bir küçük çocuk, annesi nakış işlerken dizlerinin dibinde oturup onu seyretmeyi çok severdi. Bir keresinde aşağıdan annesine doğru bakıp sordu:

Anneciğim, ne yapıyorsun?

Annesi, tatlı ve şefkatli bir sesle cevap verdi:

Nakış işliyorum yavrum. Bu kasnaktaki kumaşın üstüne güzel desenler işlemeye çalışıyorum.

Küçük çocuk:

Ama yaptığın şey, hiç güzel görünmüyor, karmakarışık

Gerçekten de çocuğun baktığı yerden, annesinin elinde tuttuğu kasnağın altındaki ipler, birbirine giriyor, kasnağın üstünde görülen sanatlı işlemelerden ise hiçbir eser görünmüyordu. Çocuğun bu sözüne annesi gülümseyerek:

Hadi sen git, biraz oyna, dedi. Nakışımı bitirdiğimde seni dizime oturturum, o zaman o nakışa benim yakınımdan bakar ve ne olduğunu anlarsın.

Çocuk oynarken, annesinin parlak renkli ipliklerin yanında, o kapkara iplikleri neden kullandığını merak etmekten kendisini bir türlü alamadı. Biraz sonra annesinin sesi duyuldu:

Gel kızım, yanıma otur da, birlikte bakalım bu nakışa.

Annesi gibi kasnağa üst taraftan bakan çocuk, şaşkınlıktan ve hayranlıktan ne diyeceğini bilemedi. Kasnağın üstünde harikulade bir çiçek resminin nakşedildiğini gördü.

Peki ama bu büyük farklılığın sebebi neydi? Alttan bakınca karmakarışık, üstten bakınca harika nakışlar. Nasıl böyle olabiliyordu? Annesi onun bu merakını şu sözleriyle giderdi:

Yavrum, alttan bakıldığında nakış karışık ve anlaşılmaz görünüyordu. Çünkü sen nakşın üst tarafına daha önceden çizili bir plan olduğunu göremiyordun. Bu benim yaptığım bir dizayndı. O çiçeği işlemek için, benim bu çizimi ve planı takip etmem gerekiyordu. Şimdi benim tarafımdan baktığında ise, ne yaptığımı daha iyi görebiliyorsun.

Küçük kız yıllar geçip büyüdüğünde, başına gelen her iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin olaylar karşısında, hep bu yaşadığı olayı hatırladı. Hayatının bir nakış gibi, ilahî bir kudret eli tarafından dantel dantel işlendiğini, kendisine karışık, anlamsız, kötü gibi görünen olayların, aslında ilahî bir planın nakışları olduğunu, ortaya çıkacak bütünün ve kompozisyonun hârikulade bir resim teşkil edeceğini hissederek hâlinden pek de şikâyetçi olmadı.

Evet;

Güzelin güzelliğini artıran, çirkinin çirkinliğidir, diyor.

Bediüzzaman.

Kâinattaki kader imtihanında, çirkinin de şerrin de özel bir yeri vardır. İyiliğin ve güzelliğin dereceleri, mertebeleri onlarla bilinir. Şeytan ve nefsimiz bu duruma itiraz ettiğinde, mutlak kudret, cemâl, kemâl sahibi olan Allahımızla aramıza girmeye kalktığı zaman, Rabbimizle aramızdan çık, çekil ve yıkıl.. Gölge etme, başka birşey istemem deyip onu uzaklaştırmalıyız.

Ve İbrahim Hakkı gibi:

Hak şerleri hayreyler

Zannetme ki gayreyler

Arif ânı seyreyler

Mevlâ görelim neyler

Neylerse güzel eyler,

demeliyiz. Kaderin her şeyi güzeldir bilmeliyiz. Ama irademizle çirkinleştirdiğimiz, günahlarımızla lekelediğimiz şeyler müstesna

Kader Allahı tanıtır, Allahı bildirir ve bize Allahı sevdirir. Ateşini kalpten, nurunu akıldan alan bir sevgiyle sevilirse Allah (c.c.), o zaman kaderin sırrı ve güzelliği daha iyi anlaşılacaktır inşallah.


Cevapla

“İslam ve İnsan” sayfasına dön