Şêx Ehmedê Xani

Türkiye ve Dünya Tarihi
Cevapla
Piremerd
Üstteğmen
Üstteğmen
Mesajlar:413
Kayıt:07 Kas 2006 13:36
Şêx Ehmedê Xani

Mesaj gönderen Piremerd » 20 Şub 2007 11:34

Kürt ve Kürdistan tarihinde meşhurdur. Çok önemli bir yeri vardır. Onun yaşantısının öğrenilmesi Kürt kültür, sanat, dil ve edebiyatını öğrenmek açısından önemlidir.

Şex Ehmedê Xani, 1651 yılında Hakkari’nin Xani köyünde dünyaya gelmiştir. Babasının ismi İlyastır. Xani ismi hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bazı rivayetlere göre Xani Aşiretinden olması sebebiyle, bazı rivayetler annesinin isminin Xanê olması sebebiyle ona Xani deniyor.

Kısa bir sürede, ilim ve kültür alanında ün salmış bu alanda çok ilerlemiştir. On dört yaşlarındayken yazarlık hayatına başlamıştır.

Ehmedê Xani, Kürt edebiyatına çok değerli hizmetler yapmış, bir çok güzel şiir ve eser armağan etmiştir. Eserlerinin şahı “MEM Û ZİN”dir. Bu kitabı 1695 yılında tamamlamıştır. “Nubıhara Bıçukan”da (Çocukların Turfandası) değerli bir eseridir. Bu eseri 1684 yılında yazmıştır.

Ehmedê Xani çok ileri görüşlüydü. “MEM Û ZİN”den de anlaşılacağı gibi, haksızlığa, zulme , gericiliğe, feodal düzene karşı cephe almış bu yolda hayli mücadele etmişti. Zavallıların, yoksulların, çaresizlerin ve haksızlığa uğrayanların yardımcısı olmuştur. Çağdaşı olan bazı bilginler gibi yöneticilere ve zalimlere dalkavukluk etmemiş, çıkar peşinde koşmamıştır. Her zaman halktan yana olmuştur.

Makam sahipleri için değil halk için, halk çocukları için çalışmış ve hizmet etmiştir.

Şêx Ehmedê Xani düşüncesinde özgürdü, inandığını cesaretle anlatmış ve yazmış, bu hususta hiçbir şeyden endişe etmemiş doğruları ifade etmekten hiç geri durmamıştır.

Şêx Ehmedê Xani o çağın aristokratik modasına uymamış ve diğer bilginler gibi eserlerini Arapça ve Farsça değil, halk diliyle, kendi ana diliyle,Kürtçe olarak yazmış ve Kürt edebiyatının öncülerinden biri olmuştur. Xani, derin bir felsefeye ve geniş bir kültüre sahipti.

17.yy. Kürdistan Kürtler ve Acemler arasında bölünmüştü. Bu ülkeler, büyük zorbalıklarla, Kürdistan’ı elde etmeye çalışmışlardı. Öyle bir hal almıştı ki, Kürdü Kürde vurdurtma politikaları, ortalıkta dolanıp duruyordu.

Bu kötü durum, bu bozuk düzen, Şêx Ehmedê Xani’nin üzerinde çok etkili oldu. Şêx Ehmedê Xani Kürtlerin birlik olmayışından, çok fazla yakınmaktaydı.

Şêx Ehmedê Xani, bir zaman sonra “Memê Alan” destanını temel alarak güzel ve değerli olan bir isim altında, “ Mem û Zîn” isimli eseri yazmaya başladı. Bu eseriyle, ölmeyen ve zengin bir eseri insanlara bırakmıştı. Büyük yazar Şêx Ehmedê Xani ve destanı “ Mem û Zîn” tüm dünyada duyulmuş bir destandır. Bu büyük eser tüm dünyanın önemli edebiyat parçalarında yer almıştır.

Şêx Ehmedê Xani yalnız yazar değildi.O aynı zamanda filozof, uzman ve politik bir şahsiyetti . O, kendi zamanında Kürdistan’ın özgürleşmesi ve bağımsızlık için elinden gelen her şeyi bir bir yerine getiriyordu. Bu yüzden de vatansever biri ve kendi ülkesinde olan zulümlere karşı yüreği yanan bir kişiydi. O, kendi tüm varlığını ülkesinin özgürleşmesi yoluna feda etmişti. “Mem Û Zîn” bugün Kürt edebiyatının baş tacı olmuş ve kendi güzelliğinden, değerliliğinden ve herkes için ölmeyen bir eser haline gelmiştir.

Ger dê hebûya me îttîfaqek

Vêk ra bikira me înqiyadek

Tekmîlê dikir me dîn û dewlet

Teshîlê dikir me îlm û hîkmet

“Mem Û Zin” hikayesi, “Memê Alan” adıyla halk dili arasında hayli ünlü bir eserdir. Bu hikaye milattan önceden bu yana halk arasında söylenen ve mitolojik bir nitelik kazanan bir destandır.

Şêx Ehmedê Xani de “Memê Alan” destanından ilham alarak o hikayesi kendi çağının yaşantısına göre somut bir kalıba dökmüş, çağdaş ve modern bir üslûpla yazmıştır. Bu suretle hem destanı kaybolmaktan kurtarmış, hem de Kürt edebiyatına ölmez bir eser armağan etmiştir. Xani, bu eser de, Memo ve Zin’in aşkı etrafında çağının yaşantısını, o zamanın sosyal kültürel ve idari durumunu da güçlü bir meharetle tasvir etmiş, gözler önüne sermiştir. İyiliği, doğruluğu,suçsuzluğu, zayıflığı ve çaresizliği Mem Û Zin’in şahsında toplayarak; kötülüğü, dalkavukluğu, fitneciliği ve iki yüzlülüğü de Bekir (Beko) de somutlaştırarak gözler önüne sermiştir.

Şêx Ehmedê Xani kendisinden sonrakilere de büyük bir örneklik teşkil etmiştir. Bediuzzaman Saîdî Kurdî onun için benim manevi üstadım der. Bediuzzaman’ın onun mezarı başında iken ondan ders aldığı rivayet edilir.

Şêx Ehmedê Xani yüzyıllarca Kürt medreselerinde de bir ekol olmuştur. Medreselere yeni bir soluk kazandırdığı görülür.

Şêx Ehmedê Xani’nin bize üç kitabı ulaşmıştır. Mem û Zin, Nubıhara Bıçukan ve Eqida İmanê.

Kısa hayatına çok şeyler sığdıran Şêx Ehmedê Xani 1507 yılında Doğubeyazıt’ta vefat etti. Ziyaretgahı şu an doğubeyazıt’ta İshak Paşa Sarayının içerisindedir.

PESNÊ XWEDÊ (ALLAH’A ÖVGÜ)

1-Sernameê name namê Ellah
Bê name wî natemame vellah

2-Ey metleê hindê îşqebazî
Mehbubê heqîqî-yu mecazî

3-Namê teyelewhê nameya işq
Îsmê teyê neqşê xameya işq

4-Bê neqşê te neqşê xame, xame
Bê name te name, natemame

5-Namê teye şahê beytê meqsud
Fîhristê mikatebatê mehmûd

6-Mazmunê miraselatê "lareyb"
Meşhudê mikaşefatê bîlxeyb

7-Mehbubê qulubê men lehul- qelb!
Qelban tu di kî bi bal xweve celb

8-Maşuq-i tu'yî, bi fexr u nazî!
Aşiq tu'yî lêk-î bê nîyazî!

9-Mitleq tu mifîd u mistefadî
Bê şibhe mirîd û hem miradî!

10-Nurî tu di hisnê ruyê dildar
Narî tu di qelbê aşiqê zar!

11-Şem'î ne ji qismê nûr û narî
Şemsî, ji eyan tu perdedarî!
12-Gencî tu di nêv tilismê alem
Kenzî tu eyan ji îsmê adem

13-Ev alem û ademî- yû meşhûd
Ev mimkun û masîwayê mevcûd

14-Hemyan bi teye midare û debr
Feyyazê rîyazê xelqê wel- emr!

15-Emrê te bi lefzê "kun" du alem
Mewcûd-i kirin, xerez çi adem

16-Adem bi xwe yek ji herduyane
Yek herfe ji emrê "kun" fekane

17-Ew herfê heqîqeta miheqqeq
Hem emre bi qudretate hem xelq

18-Eşbah-ı miressemin ji nasût
Erwah-ı miwessemin bi lahut

19-Ev ruhu û cesed bi cebr û îkrah
Tezwîc-i buyîn bi emrê Ellah

20-Nasût-i eger çi rengsefale
Lahut-i pertewa cemale

21-Herfa ku me gotî, neqşê hûre
Lê meqsed û maneya wê kûre

22-Zahir te eger numaye suxra
Batin ewe neqşê xame kubra

23-Mewcûde di wê, şehadet û xeyb
Meşhûde di wê, sîyadet û eyb

24-Însan bi xwe hem zelame, hem nûr
Adem ji te hem qerîbe, hem dur

25-Hindî weku cinsê alemîne
Ew tabiê new’ê ademîne

26-Ev renge felek hemî miezzem
Ev çende melek hemî mikerrem

27-Ev karîgeha ezîm u dewwar
Ev barîgeha bedî'ü seyyar

28-Ev çende zemîn digel enasır
Ev renge arez digel cewahir

29-Ev çende he nî'met û nefais
Ev rengê he me'kel u melabis

30-Ev çende he middea u metlûb
Ev renge he mişteha û mehbûb

31-Heywan û meadin û nebatat
Metlûb û meqasid û miradat

32-Bîlcimle ji bo mera li karin
Fîlcimle ji bo me ber di barin

33Heqqa, ku te xweş nîzam û rewneq
Tertîb-i kirin ji bo me, elheq!

34-Em xafil û atıl û gunehkar
Mayîne di qeydê nefsê emmar

35-Nînin me di qelbê fikr û zikrek
Na kin bi zimanê hemd û şikrek

36-Xanî ku nehin bi qelbê zakir
Barî! bi de wî zimanê şakır!



1-Kitabın baş yazısı Allah'ın adı
Vallahi eksik demektir kitap, olmazsa onun adı

2-Ey aşk güzelliğinin doğuş ufku olan Allah!
Ey "aşkı hakiki" ile "aşkı mecazi"nin sevgilisi Allah!

3 -Senin adın üzerine yazılır aşk yazısı,
Aşk kaleminin nakşı da yine senin adındır.

4-Senin nakşın olmadan kalemin nakşı çiğdir
Senin adın olmazsa yazı da eksik kalır,

5-Amaç edinilen Kâbe' nin şahı senin adındır.
Bütün kutsal yazılar da senin adında toplu halde durur,

6-Senin adındır tüm vahiylerin özü
Görünmeyip de keşfedilen varlıklar senin adında
görünür.

7-Ey gönül sahiplerinin gönüllerinin sevgilisi,
Sensin gönülleri kendine doğru çeken!

8-Övünen ve nazlanan sevgili sensin!
Aşık da sensin, fakat dileksizsin.

9-Fayda veren de kendisinden yararlanılan da sensin!
Şüphesiz hem isteyen hem de istenensin!

10-Sensin sevgilinin yüzündeki aydınlık!
Zavallı aşıkın gönlündeki ateş yine sensin!

11-Mumsun ama ateş ve ışık çeşidinden değilsin,
Güneşsin ama perdelenmişsin gözlerden!

12-Evren tılsımının içinde definesin sen!
İnsan adından keşfedilen hazinesin sen!

13-Bu evren, bu insan ve görünen bu varlıklar,
Bu yaratılan, senden gayrı bütün yaratıklar,

14-Hepsinin yönetimi ve geçimi seninledir,
Ey yaratışın ve emrin bahçesinde feyiz yağdıran Allah!

15-Senin emrin "ol" sözcüğüyle iki alemi birden
Varlığa getirdi; gerçi amaç insandı.

16-Bu iki alemden biridir insanın kendisi,
"ol" ve "oldu" emrinin bir harfidir
17-İşte gerçekten gerçek olan, o harftir;
Hem o emir, hem de yaratış senin kudretine bağlıdır.

18-Cisimler maddeden resmedilmişler,
Ruhlar ise kutsallıkla nişanlanmışlar.

19-Bu ruhlarla cisimler cebirle, zorla
Çiftleştirilmişler Allah'ın emriyle

20-Maddenin değeri gerçi düşüktür
Ama kutsallık, güzelliğin ışığındandır.

21-İşte bu harf, işlenmesi ince bir nakıştır;
Gel gör ki amacıyla anlamı derin mi derin.

22-Gerçi görünüşte sen onu en küçük olarak göstermişsin
Ama aslında o, en büyük kalemin nakşıdır.

23-Görünün ve görünmeyen hep onda mevcuttur;
Erdem de, kusur da hep onda gözükür.

24-İnsanın kendisi hem karanlıktır, hem ışık;
İnsan hem yakındır sana, hem uzak.

25-Ne kadar evren çeşidi varsa,
Hepsi insan çeşidine tâbidir.

26-Hepsi muazzam bunca felek,
Hepsi muhterem bunca melek,

27-Dönüp dolaşan bu muazzam çark,
Bu göz kamaştırıcı gezgin saray,

28-Bunca yerler ve unsurları,
Bunca ârazlar ve cevherleri,

29-Bunca doyulmaz nimet ve değer,
Ve bütün yiyeceklerle giyecekler

30-Bunca aranan ve istenilenler,
Bunca arzu edilen ve sevilenler,

31-Hayvanlar, madenler ve bitkiler,
Arananlar, amaç edinilenler ve muradlar;

32-Hepsi bizim için işler haldedir,
Hepsi bizler için yük altındadır,

33-Gerçekten güzel ve parlak bir düzen
Düzenledin bizler için doğrusu sen!

34-Biz gafiller, tenbeller, günahkârlar,
Kötülük isteyen nefsimizle kayıtlıyız.

35-Gönlümüzde taşımıyoruz senin fikrini ve de zikrini,
Dilimizle de ödemiyoruz senin hamdini ve de şükrünü.

36-Hani, gönülden anmıyorsa eğer seni,
Allah'ım ona şükredici bir dil ver!


Cevapla

“Tarih” sayfasına dön