Özel Arşiv : İkinci Dünya Savaşı

Türkiye ve Dünya Tarihi
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Özel Arşiv : İkinci Dünya Savaşı

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:39

3 Eylül 1939'da İngiltere ve Fransa'nın Polonya'yı işgal eden Almanya'ya savaş ilan etmesiyle başladı. Almanya, İtalya ve Japonya'nın oluşturduğu Mihver Devletleri ile Fransa,İngiltere,ABD ve SSCB'nin oluşturduğu Müttefikler dünyanın hemen her bölgesinde savaştı. 2. Dünya Savaşı topyekun bir savaştı,yani savaşa giren bütün ülkelerin tüm kaynakları ve insan gücü savaş için kullanıldı. Askerlerin yanı sıra milyonlarca sivil insan öldürüldü. Savaş Portekiz,İspanya,İsveç,İsviçre dışında bütün Avrupa'ya yayıldı. ABD,deniz filosunun Japon uçaklarına bombalanması üzerine Aralık 1941'de savaşa katıldı. 2. Dünya Savaşı Eylül 1945'te bitti. Bu savaşın sonuçlarından dünyanın pek az bölgesi kendisini kurtarabildi. Almanya'da Adolf Hitler'in diktatörlüğü,büyük can kayıpları ve büyük acılar pahasına yıkılabildi. Savaşın sonunda, SSCB ve bazı Doğu Avrupa ülkeleri yeni topraklar kazanırken, Japon ve İtalyan imparatorlukları yıkıldı.

Savaşın Nedenleri:
1. Dünya Savaşı'nın sonunda Almanya yenilmiş ve ağır koşullar içeren bir antlaşma yapmak zorunda bırakılmıştı. Almanlar 1919'da imzalanan Versay Antlaşması'nın haksız maddeler içerdiğini ve yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorlardı. 1920'lerde büyük ekonomik güçlüklerle karşı karşıya kalan Almanya'da 1933'te Adolf Hitler önderliğindeki Naziler iktidara geldi. Hitler,bir yandan Versay Antlaşması'nın geçersiz sayılmasına çalışırken,öte yandan da silahlı kuvvetlerini yeniden toparladı.

1919'da barışı korumak ve uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla kurulan Milletler Cemiyeti,bu görevleri yürütebilmek için gerekli olan yaptırım gücünden yoksundu. ABD bu örgütün dışında kaldı; öbür üyeler arasında da kararlara uymayan devletlere karşı zor kullanma konusunda görüş birliğine varılamadı. Bu sorun, 1931'de Japonya'nın protestolara aldırmayarak Cin'in Mançurya bölgesini ele geçirmesiyle iyice açığa çıktı. Japonya 1930'lar boyunca gücünü arttırdı. 1935'te faşist Benito Mussolini yönetimindeki İtalyanlar,Etiyopya'yı işgal ettiler. Milletler Cemiyeti bu kez de etkin önlemler alamadı.

Bu zayıflıktan yararlanan Hitler, 1936 Mart'ında Almanya'nın Ren Irmağı'nın batısında kalan topraklarına askeri birliklerini gönderdi. Oysa 1925'te Almanya ile Milletler Cemiyeti arasında yapılan antlaşmaya göre bu bölgede hiçbir devlet asker bulunduramayacaktı. Milletler Cemiyeti bu konuda da protestolar dışında yaptırım uygulamadı. Ardından İtalya ve Almanya,İspanya'daki iç savaşta cumhuriyetçi yönetime karşı faşist General Francisco Franco'nun saflarında savaşmak üzere asker gönderdi. böylece yeni silah ve uçaklarını da denediler. Yeni toprak kazanımları ve dünya egemenliği için Almanya,İtalya ve Japonya, Berlin-Roma-Tokyo Mihveri diye adlandırılan bir ittifak kurdular. Bu yüzden bu ülkeler Mihver Devleri adıyla anıldı.

1937'de Japonya,Çin'e karşı topyekun bir savaş başlattı. Bir yıl sonra Almanya,Avusturya'yı işgal etti; ardından da Çekoslovakya'da Alman asıllıların çoğunlukta olduğu Südet bölgesi üzerinde hakkı olduğunu ileri sürdü. İngiltere ve Fransa,Çekoslovakya'yı Hitler'in bu isteğine boyun eğmesinin yararlı olacağına inandırdı ve Eylül 1938'de yapılan Münih Antlaşması'yla bölge Almanya'ya bırakıldı. 6 ay sonra Hitler başkent Prag'ı bombalayacağını söyleyerek gözdağı verince Çekoslovakya Almanya'nın boyunduruğuna girdi.

Almanya'nın sonraki kurbanı 1. Dünya Savaşı'nın ardından bağımsız bir devlet olarak yeniden kurulan Polonya'ydı. İngiltere ve Fransa bu kez Alman saldırısına karşı Polonyalılara yardım edecekleri konusunda kesin güvence verdiler. Almanya,Polonya'ya saldırınca da 2. Dünya Savaşı başlamış oldu.

Avrupa'da Savaş Başlıyor:
Almanya Ağustos 1939'da SSCB ile 0 yıl geçerli olacak bir saldırmazlık paktı imzaladıktan sonra,1 Eylül'de Polonya'ya girdi. İngiltere ile Fransa sözlerini tutarak 3 Eylül'de Almanya'ya savaş ilan etti. Avusturya,Kanada ve Güney Afrika'nın da aralarında bulunduğu başka ülkeler de İngiltere ve Fransa'nın yanında yer aldı. Ama Müttefikler,Alman kara ve güçlerince hızla işgal edilen Polonya'ya yardım edemdi.17 Eylül'de SSCB de doğudan Polonya'ya girdi. Polonya teslim oldu. 80 bin kadar Polonya askeri mücadeleyi sürdürmek amacıyla önce Romanya'ya daha sonra da Fransa'ya giderek burada toplandı.

Ekimde SSCB, olası bir Alman saldırısına karşı bir batıda 'tampon devletler' oluşturmak amacıyla,üç Baltık ülkesini, Estonya,Letonya ve Litvanya'yı işgal etti. Ardından SSCB,Finlandiya'dan birliklerine Finlandiya topraklarına girme hakkının verilmesini istedi. Finlandiya SSCB'nin koşullarını kabul etmek zorunda kaldı.

Bunlar olurken batı oldukça hareketsizdi. Fransa,Alman sınırında Maginot Hattı adıyla anılan savunma hattını kurdu. Kuzeydeki İngiliz birlikleri,Belçika'nın savaşa girmemesi nedeniyle Almanlar'la hiç karşılaşmadı.

1940 Nisan'ında Almanlar,Norveç'e saldırdı. Amaçları denizaltıları için üsler kurmak ve İsveç'in kuzeyindeki madenlerden çıkartılarak denizyoluyla Norveç'in Narvik limanına getirilen demire el koymaktı. Alman birlikleri gemilerle geldi ve bir bölümü hiçbir engele karşılaşmazsınızın Norveç kıyılarına çıktı. Bir bölümü de İngiliz deniz güçleriyle,iki tarafın da eşit kayıplar verdiği sert çatışmalara girdi. Ama Almanlar kısa sürede Norveç'te Müttefikler'in asker çıkarma girişimlerini önleyebilecek hava üsleri kurdular. Norveç 9 Haziran'da teslim oldu. Almanlar'ın nisanda saldırdığı Danimarka da pek az direnebildi.

10 Mayıs 1940'ta başlayan Alman saldırısı,kısa sürede Belçika,Hollanda ve Lüksemburg'un işgaliyle sonuçlandı. Yardıma gelen İngiliz ve Fransız orduları da püskürtüldü. 13 Mayıs'ta Sedan'da Alman tankları Meuse Irmağı'nı geçti ve Fransa'nın içlerine doğru ilerledi. Hollanda 14 Mayıs'ta teslim oldu. Alman tankları kuzeye,kıyıya doğru ilerledi ve geri çekilen Müttefikler'in önünü kesit. Belçika 27 Mayıs'ta teslim oldu.

Belçika'da sıkışıp kalan İngiliz ve Fransız birlikleri büyük kayıplar verdi. İngiliz deniz güçlerinin yardımıyla Dunkerque kıyılarından 346 bin kadar Müttefik askeri kurtarıldı; ama silah,araç ve gereçler geride bırakıldı.

14 Haziran'da Almanlar Paris'e girdiler, 22 Haziran'da da Fransızlar ateşkes antlaşmasını imzaladılar. Alman güçleri Kuzey Fransa'yı ve bütün Atlas Okyanusu kıyılarını işgal etti. Mareşal Henri Philippe Petain Vichy'de Almanlar'ın denetiminde bir hükümet kurdu. İngiltere'de bulunan General Charles de Gaulle savalın sonuna kadar varlığını koruyan Özgür Fransa Hareketi'ni kurarak işgalcilere karşı direnişe geçti. İngiltere'de ayrıca 'özgür' Polonya,Norveç,Belçika,Hollanda ve Çek askeri birimleri de oluşturdu.

Hitler bir sonraki hedef olarak İngiltere'yi seçti. Alman hava kuvvetleri Güney İngiltere'deki havaalanlarını ve limanlarını her gün bombalamaya başladı. İngilizler'in kesin direnişiyle karşılaşan Almanlar,ardından Londra'yı ve İngiltere'nin iç bölgelerindeki kentleri de bombaladı. Bu baskınlar pek çok sivilin ölümüne ve büyük zarara yol açtı. Buna karşılık İngiliz hava kuvvetleri de Fransa ve Belçika limanlarında askerleri Manş Denizi'nden geçirmek üzere toplanmış Alman gemilerini batırdı. İngiltere göklerinde Ağustos-Ekim 1940 arasında yapılan üstünlük savaşından sonra,Alman hava saldırıları gece bombardımanlarına dönüştü; 1941 ortalarına kadar İngiltere'deki kentler yoğun hava akınlarının hedefi oldu. Haziran 1940'tan sonraki bir yıl içinde yaklaşık 43 bin sivil yaşamını yitirdi;50 bin kişi ağır yaralandı.

Almanya SSCB'ye Saldırıyor:
Hitler'in SSCB ile 1939'da yaptığı saldırmazlık paktının asıl amacı,Almanya'nın aynı hem batıda,hem doğuda savaşmak zorunda kalmasını önlemekti. 1940'ta Alman orduları Fransa'yı göçertip İnglizler'i Avrupa'dan sürünce Hitler, SSCB'ye saldırmaya karar verdi. Hızlı bir harekatla SSCB üzerinden Ortadoğu'ya inmeyi tasarlamıştı. SSCB'ye saldırı Napolyon'un 1812'deki başarısız Rusya seferinden bir gün önce 22 Haziran 1941'de başladı. Finlandiya,Bulgaristan,Macaristan ve Romanya da SSCB'ye savaş açtılar. Savaş başlangıçta Almanlar için oldukça olum gelişti. Almanlar sonbaharda Leningrad kentine, aralık ayında da Moskova'nın banliyölerine ulaştılar. Daha güneyde de Don Iramağı ağzındaki Rostov kentine ulaştılar,ama kış gelince Alman birlikleri yorulmuş, savaşma güçleri azalmıştı.

Ardından SSCB'nin karşı saldırısı başladı. Hitler'in tasarılarında bu harekatın kıl gelmeden tamamlanması öngörüldüğü için,Alman askerlerinin giysileri soğuk kış günlerine uygun değildi. Büyük kayıplar verdiler ve SSCB'nin içlerinde tutunabilmelerine karşın başlangıçtaki güçlerini bir daha kazanamadılar.

1942'de Hitler, Karadeniz ile Hazar Denizi arasında bulunan Kafkasya petrol yataklarını ele geçirmeyi hedefledi. Bir Alman ordusu ağustosta Maykop'taki petrol merkezine ulaştı. Daha kuzeydeki Stalingrad kentine yönelik saldırıları ise başarısız oldu. SSCB birlikleri kenti sonuna kadar savundu ve kış bastırınca karşı saldırıya geçtiler. 250 bin kişilik Alman ve Romanya birliklerini kuşattılar ve Şubat 1943'te bu birlikler teslim oldu. SSCB'nin 2. Dünya Savaşı ,'nın en büyük kara çarpılmasındaki başarısı Almanlar'ı,Kafkasya'dan çekilmek zorunda bıraktı. 1943 yazı başlarken SSCB orduları Almanlar'ı geri sürdü ve 1944 balında Polonya'ya, çok geçmeden de Romanya'ya girdi. Bu savaşta SSCB büyük yıkıma uğradı ve yaklaşık 20 milyon insanını yitirerek 2. Dünya Savaşı'nda en çok can veren ülke oldu.

ABD Savaşa Giriyor:
ABD savaşta tarafsız kalmasına karşın İngiltere'ye destek sağlıyordu. Örneğin, 1940'ta ABD,deniz kuvvetlerinin 50 destroyerini İngiltere'ye ödünç vermişti.

7 Aralık 1941'de Pazar günü sabah saatlerinde,Japon uçak gemilerinden havalanan 360'ın üzerinde savaş uçağı, Hawaii Adaları'ndaki Pearl Harbor deniz üssünde bulunan ABD savaş gemilerine saldırdı. Japonlar bombaladıkları sekiz savaş gemisinden altısını batırdı ya da çalışamaz duruma getirdi; ama üssü kendisi pek zarar görmedi. Uçak gemileri o anda başka bir yerde olduğu için bu saldırıdan kurtuldu. Bu olay üzerine ABD kongresi, 8 Aralık 1941'de Japonya'ya, üç gün sonra da Almanya ve İtalya'ya savaş ilan etti.

Pearl Harbor baskınıyla aynı gün, Formoza'dan kalkan Japon uçakları Filipin Adaları'na saldırdı. Bu adalar daha sonra Japon birliklerince işgal edildi. General Douglas MacArthut komutasındaki ABD ve Filipin güçleri yenildiler ve bölgeyi boşaltmak zorunda kaldılar. Japonlar 1942 Mayıs'ında Filipinler'i ele geçirdiğinde 36 bin kadar asker ve 25 bin sivili esir aldı. Japonlar ,saldırını sürdürerek ABD'den Guam ve Wake adalarını,İngiltere'den de Hong Kong'u aldılar. Japon askerleri Taylan üzerinden hareketle Malaya'yı da işgal etti ve yarımadanın alt bölümlerine,Singapur'a doğru ilerlediler; Singapur 1942 Şubat'ında teslim oldu.Daha sonra,Saravak,Brunei,Borneo,Timor,Cava,Sumatra,Selebes,Yeni Britanya,Solomon Adaları,Yeni Gine'nin doğusu,Gilbert Adaları da Japonya'nın eline geçti. Buraları savunmaya çalışan Müttefik deniz güçleri büyük kayıplar verdi,askerlerinin pek çoğu öldü ya da esir edildi.

Bu saldırılar sonucunda Japonya,Güney doğu Asya'nın denizden ulaşımını denetleyen adaları ele geçirdi. Japonlar ayrıca Çinhindi ve Taylant'dan geçerek Birmanya'yı da işgal etti ve oradaki İngiliz birliklerini Hindistan'a çekilmek zorunda bıraktılar. Güneydoğu Asya'da kurdukları üslerden Avustralya'ya hava saldırıları düzenlediler.

Batıdaki Deniz Savaşları:
Savaş başladığında İngiltere ve Fransa'nın güçlü donanmaları vardı. Alman donanması ise, daha küçük olmakla birlikte, modern ve etkiliydi. Uçak gemisi yoktu,ama güçlü savaş gemiler ve hızla artan denizaltı gücüyle ticaret gemilerine büyük zararlar verebiliyordu.

Akdeniz'ed İngiliz deniz gücünün üstünlüğü sayesinde,asker ve erzak taşıyan düşman gemileri batırılarak Kuzey Afrika harekatına yardımcı olundu. Ne var ki, İngiliz donanması da Alman denizaltılarının ve kıyıda üslenmiş savaş uçaklarının yarattığı tehlike yüzünden İngiliz gemileri Batı Çölü'ndeki savaş için gerekli desteği Cebelitarık Boğazı ve Akdeniz'den getirmek yerine,çoğunlukla Ümit burnu ve Süveyş kanalı yolunu izleyerek sağladılar.

Durmaksızın bombalanan Malta yalnızca denizaltılar ve küçük gemilerce kullanılabiliyordu. Bu yüzden İngilizler'in ana deniz üssü Mısır'da,İskenderiye'deydi. Zaman zaman Alman savaş gemileri Müttefik ticaret gemilerine saldırmak üzere Atlas Okyanusu'na açılıyordu. Daha sonra da ticaret gemisi görünümde,silahlandırılmış gemiler göndermeyi sürdüler.

Atlas Okyanusu'ndaki asıl savaş Alman denizaltılarıyla oldu. Bu savaş gece gündüz durmaksızın sürdü. Müttefikler'in,asker,savaş araç ve gereçleri de taşıyan ticaret gemileri konvoylar oluşturarak savaş gemilerinin koruması altında yol alabiliyorlardı. Uçak gemilerinden ve kıyıdaki hava üslerinden kalkan savaş uçakları da deniz savaşlarına katılıyordu,ama Alman denizaltılarına engel olmak çok güçtü. Savaş süresince bu denizaltılar Müttefikler'in 23.351 ticaret gemisini batırdı. Buna karşılık 782 Alman denizaltısı yok edildi.

Kuzey Afrika Çıkarması:
Müttefikler,mihver güçlerini yenmek için,önce Almanya'yı yenmek gerektiğini düşünüyordu. 1942'de Kuzey Avrupa'yı geri alacak güçleri olmayan Müttefikler,düşmanu önce Kuzey Afrika'dan sürmeye karar verdiler. Bu nedenle,General Dwight D. Eisenhower komutasındaki İngiliz ve ABD askerlerinden oluşan 100 bin kişilik bir kuvvet Fas ve Cezayir kıyılarına çıkarma yaptı.

Bu ülkeler,o sırada Vichy Fransa'sının denetimindeydi. Vichy yönetimi önce bu çıkarmaya karşı çıktıysa da,hemen ardından Müttefler'le işbirliğine girdi. Müttefikler önce doğuya,Tunus'a doğru ilerledi,ama Akdeniz üzerinden hava ve denizyoluyla getirilen güçlü Alman birliklerince durduruldu.

1943 Ocak ayı sonunda Montgomery'nin ordusu Batı Çölü'nü geçerek Tunus'a girdi. Zorlu çarpışmalardan sonra Müttefik orduları Mayıs 1943'te Alman ve İtalyan kuvvetlerini çökertti ve Mihver ordularının ancak küçük bir bölümü esir düşmekten kurtulabildi.

Müttefikler Kuzey Afrika'daki başarılarını,1943 Temmuz'unda Sicilya'yı işgal ederek sürdürdü. Bu harekat,limanları ele geçirerek değil,açık plajlara asker çıkararak yürütüldü. Daha önce önemli yol ve köprüleri ele geçirmek üzere planör ve paraşütlerle hava birlikleri indirilmişti. Ağustosun ortalarında ada ele geçirildi.

Sicilya'nın yitirilmesi ve İtalya'nın Müttefiklerce bombalanması İtalya diktatörü Bento Mussolini'yi çekilmeye zorladı. Eylül başlarında İtalya teslim oldu ve Malta'daki donanmasına el kondu. Bu olay İtalya'da Müttefikler ile Almanları karşı karşıya bıraktı.

Müttefik güçler 3 Eylül'de güney İtalya'ya birkaç gün sonra da Salerno Körfezi'ne çıktılar. Almanlar inatla direndiler. Ekimde Napoli'ye ulaşan Müttefikler yarımadanın ortalarında güçlü bir Alman savunması tarafından durduruldu.

1944 Ocak'ında Müttefikler, Anzio'ya çıkarak bu savunma hattının ardına geçmeye çalıştılar. Aynı zamanda bu hattın asıl güçlü noktası olan Cassino'ya yönelik saldırılar düzenlediler. Müttefikler Polonya birliklerinin Cassino'yu almasından sonra Anzio'daki kuvvetlere katılmak üzere kuzeye doğru ilerlemeyi başardılar. 4 Haziran'da Roma alındı.

Avrupa'da Savaşın Sonu:

İtalya'daki Müttefik güçler 13 Ağustos 1944'te Floransa'yı aldı. Almanlar bunun üzerine Pisa ile Rimini arasında bir savunma hattı oluşturarak kış gelene kadar burada tutundular. Nisan 1945'te Müttefikler Po Irmağı'nı geçti ve Alp Dağları'na doğru ilerledi. İtalya'da Almanlar 2 Mayıs'ta teslim oldular. İki gün sonra da Müttefikler Avusturya'dan güneye doğru ilerleyen ABD askerleriyle buluştu. SSCB birlikleri ise 1944 Haziran'ında Doğu Avrupa'da bir harekat başlattı. Temmuz sonunda Varşova'nın karşısında Vistül Irmağı'nın doğu kıyısına geldiler. Daha güneyde SSCB ordu,Romanya ve Bulgaristan'ı aldı. Finlandiya eylülde düştü. Ağustosta SSCB orduları iki koldan ilerlemeye başladı. Biri Baltık Denizi'nin doğu kıyıları boyunca,öbürü de Tuna vadis üzerinden Macaristan'a doğru hareket etti. Almanlar bu ilerlemeyi durduramayarak geri çekildiler.

1945 başlarında,Almanya'nın artık uzun süre savaşamayacağı ortaya çıkmıştı. Müttefik liderler,ABD Başkanı Roosevelt,İngiltere Başbakanı Churchill ile SSCB'nin önderi Stalin Kırım'daki Yalta kentinde toplandılar ve Almanya'nın koşulsuz olarak teslim alınması konusunda anlaştılar. Ayrıca savaş sonrası Avrupa'ya ilişkin planlar da yaptılar. Ocak 1945'te SSCB askerleri Oder Irmağı'nı Budapeşte'ye,nisan başında da Viyana'ya girdiler ve Berlin'e doğru ilerlediler. 25 Nisan'da Berlin'i kuşattılar. Kentin merkezinde ki bir yer altı sığınağından savunmayı yönetmekte olan Hitler savaşın yitirildiğini kavrayarak 30 Nisan'da intihar etti. Amiral Karl Dönitz'i kendi yerine atamıştı.

Dönitz'in temsilcileri Reims'e Müttefiklerle görüşmeye geldi. Batıda Müttefiklere teslim olmayı; ama doğuda SSCB'ye karşı savaşı sürdürmeyi istiyorlardı. Eisenhower Almanlar'ın her yerde koşulsuz teslim olmaları konusunda ısrar etti. Almanya'nın teslim olması 8-9 Mayıs 1945'te gece yarısı gerçekleşti.

Japonya'nın Teslim Olması:
ABD,Japonya'nın kıyı kentlerini yoğun bir biçimde bombaladığı sırada Başkan Truman,Japonlar'ın direnişini kırmak ve savaşı kısaltmak gerekçesiyle atom bombası kullanmaya karar verdi. Atom bombası ABD'de,gizlice geliştirilen ve büyük yıkım gücü olan bir silahtı. 6 Ağustos 1945'te ABD hava kuvvetlerinin bir bombardıman uçağı Hiroşima kenti üzerine ilk atom bombasını attı. 3 gün sonra gücü azaltılmış bir atom bombası da Nagasaki'ye atıldı. Bu bombalar Hiroşima'da 200 bin, Nagasaki de ise 80 bin sivlin ölmesine ve on binlerce kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu kentler büyük ölçüde yıkıldı; bitki örtüsü çok zarar gördü. Atom bombasının yol açtığı radyasyon etkisi yıllarca. Radyasyon nedeniyle insanlar; daha sonra sakatlandılar ve öldüler. Uzun yıllar sonra bile özürlü çocuklar doğdu.8 Ağustos'ta SSCB de Japonya'ya savaş açtı ve Japonların elinde bulunan Mançurya ve Kore'yi işgale başladı. Bunun üzerine Japonya 2 Eylül'de resmen teslim oldu ve 2. Dünya Savaşı sona erdi.

İkinci Dünya Savaşı sırasında bir uçak gemisinde yaşamı gösteren belgesel film.



Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Re: Özel Arşiv : İkinci Dünya Savaşı

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:40

Hitlerin Ölüm Silahı V2 Roketleri

Menzili uygun yerden atılırsa londra'ya dek uzanabilen bir roketti. Dönemi için bu silahı fiilen kullanan Hitler'den başka diğer devletler silahın hayalini bile kuramıyordu. Keşif fotoğraflarında gördükleri bazı roketlerin fonksiyonel olmadıklarını, maket olduklarını düşünüyorlardı.

Silah orta Almanya'daki bir kasaba olan nordhausen kasabasında, bir madenden genişletilmiş yeraltı tesisinde üretiliyordu. Gestapo tesisin inşası ve v2 üretimi için binlerce savaş esirini akıl almaz şartlarda çalıştırdı. Üzeri genelde dama tahtası gibi kırmızı beyaz boyanırdı. Menzili 300 km. idi. fiziken 14 m uzunluğunda, 1.5 metre çapındaydı.

Tarihte ilk kez sıvı yakıtla çalışıyordu. Nerede ise tamamen kör bir silahtır. Koskoca Londra şehrini bile bulduramayanları çok olmuştur. Tamamen manuel hesaplar ve açılandırma ile, yere dik rampalardan atılırdı. Ancak rokette o dönem için başka bir devrim olan 1 dakikalık radyo kontrolü vardır. Kalkıştan sonra yaklaşık 1 dakikalık süre boyunca roket karadan belli miktarda yönlendirilebilirdi. Günümüz balistik roketlerinin atası olarak bilinmesi aslen en çok bu özelliğindendir. Guided missile uygulaması sayılır.Yanında duranlar bunun uçabilen birşey olduğuna bile ihtimal vermezdi. Ağırlığının çok büyük kısmı yakıttı, kalkışı yavaştı, yakıt tüketildikte hızlanır, az miktarda savaş başlığı taşıyabilirdi. O yüzden de içindeki yakıt tamamen bitmeden patlayacak menzillerden atılırdı. Ayda yaklaşık 600 adet üretilebiliyordu. V2'ler seri üretilebildikleri tarihten itibaren yaklaşık 8 ay boyunca müttefik hedeflere ölüm kustular.

Aslında bu dönemde Alman anakarası üzerinde bile hava hakimiyeti müttefiklerce ele geçirilmişti. Silahı durduramadıklarından, silahın üretimini durduracak bombardımanlar planladılar. Ancak nerede üretildiğini dahi bilmiyorlardı. İstihbarat servislerinden gelen raporlara göre roketin tasarımcı ve üretici beyin takımının saklandığı kasabaları vurmaya çalıştılar. V2'ler gezici rampalardan atılabiliyordu. Bu da roketleri kalkmadan vurmalarını tesadüflere bırakıyordu. Bu anlamda v2'yi de, üretimini de durduramadılar.

Savaşın sonlarında Amerikalı askerler silahın üretildiği nordhausen kasabasına girdiler. Çok ciddi bir direniş ile karşılaştılar. Oysa burasını da işgal edilecek sıradan bir alman kasabası sanıyorlardı. Kasabaya girip, yeraltına inşa edilen tesisi bulduklarında, gözlerine inanamadıkları teknoloji ile karşılaştılar. 10 yıl sonraki teknoloji hemen önlerinde duruyordu. üretimde kullanılan esir köle işcilerden sağ bulduklarını kurtardılar ve v2 ile ilgili her döküman, bitmiş roket ve parçayı Amerika'ya taşıdılar. Bu miktar binlerce tona varıyordu.Roketin ve v2'nin babası alman mühendis Wernher von braun'u da başka bir yerde ele geçirdiler. Onu da Amerika'ya götürüp kendi roket programlarını başlattılar.

Ele geçirildiğinde von braun'un sol kolu kırıktı ve alçıdaydı. V1 ve v2 gibi fonksiyonel başarılar üreten nazi roket programı bir askeri fiyaskodur. Almanlar roket programına milyarlarca mark yatırdılar. Hem de sıkışık savaş ekonomisi esnasında. Ancak roketlerinden askeri anlamda, silah olarak, kesinlikle savaşın kaderini değiştirecek verimli sonuçlar alamadılar. V2, ileriki uzay ve balistik roket programlarına yapılmış bir yatırım olarak havacılık tarihinde yerini aldı. Amerikalılar savaştan 10 yıl kadar sonra bile v2'nin temel alındığı yeni roketler ile uğraşıyordu. Wernher von braun ise aslında en başından beri hayali olan şeyin, uzay yolculuğunun peşine Amerika hesabına düştü. İlk başarılı fırlatmayı sağlayan atlas roketini dizayn etti.

Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Okinawa Savaşı

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:42

Okinawa Savaşı

Okinawa Savaşı (Japonca: 沖縄戦 Okinawa Sen), Pasifik Savaşı'nın son aşamasında 1945 yılında Okinawa Adalarına çıkarma yapan Amerika Birleşik Devletleri ile Japon İmparatorluğu arasında meydana gelen savaştır.Bu savaş Japonya'da sivillerin de öldürülmüş olduğu en büyük kara savaşı ve Amerika ile Japonya arasındaki son büyük çatışma olmuştur. Deniz harekâtları 18 Mart 1945'te, Kara savaşı Amerika'nın çıkarma harekatıyla 26 Mart'ta başlamış ve 23 Haziran'da Japonların örgütsel direnişinin tükenmesiyle bitmiştir.Amerika'nın kullandığı kodadı "Buzdağı harekâtı (Operation Iceberg)" olup hedefi Japonya'nın ana yurduna saldırmak için gerekecek hava ve lojistik üssülerini elde etmesiydi.

Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Iwo Jima Muharebesi

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:43

Iwo Jima Muharebesi

Iwo Jima Savaşı (Japonca: 硫黄島の戦い Iwo Tō no tatakai / Iwo Jima no tatakai, İngilizce: Battle of Iwo Jima), 16 Şubat 1945 - 26 Mart 1945 tarihlerinde Pasifik Okyanusunda bulunan Iwo Jima adlı küçük bir adada Japon İmparatorluğu ile Amerika Birleşik Devletleri arasında meydana gelen çatışmadır.

Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Saipan Muhaberesi

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:44

Saipan Muhaberesi

ABD 1944 Haziranı’nda Saipan’ı ve Mariana adalarını ele geçirdi. Ekimde ABD birlikleri Filipinler’de Leyte adasına çıktı. Japonya yeni çıkarmaları önlemek için geri kalan bütün savaş gemilerini bölgeye gönderdi. Ayın sonunda Leyte körfezi deniz savaşında Japon donanmasının büyük bir bölümü yok edildi. Bu II. Dünya Savaşı’nın en büyük deniz çarpışmasıydı. Ocak 1945’te General MacArthur komutasındaki ABD birlikleri Filipin'in en büyük adası olan Luzon’a çıktı ve Martta başkent Manila alında. Bu sırada Avustralya ve Hollanda güçleri de Borneo’yu ele geçirdi. 1945 Şubatı’nda General Nimitz komutasındaki ABD güçleri Tokyo’nun 1200 km güneyinde yer alan Bonin adalarından İvoşima’ya zorlu çarpışmalardan sonra büyük kayıplar vererek çıktı. 1945 Nisanı’nda Ryu-Kyu adalarından Okinova’ya yönelik saldırılar başladı. Bu arada 1944’te General Ordo Wingate’in birlikleri Birmanya içlerine kadar ilerlemiş 1945 Mart’ında İngilizler Mandalya’yı ele geçirmişti.

Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

D-Day Muhaberesi

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:46

D-Day Muhaberesi

D-Day Normandiya Çıkartması'nın başladığı 6 Haziran gününe verilen addır.İngiliz telsiz trafiğiyle İngiltere'nin Dover bölgesinde hayali bir müttefik ordusu yaratılmış ve çıkartmanın Fransa'nın Calais bölgesine yapılacağı izlenimi verilmiştir. Asıl çıkartma Cherbourg - Caen civarında 5 koldan gelmiştir. Bu saldırının bir aldatmaca olduğu düşüncesiyle Almanlar rezervlerini kıyıya yollamamış, Calais civarından asıl çıkartmayı beklemiştir. İlk günün sonunda hava bombardımanı Alman rezervlerini de yerine mıhlamış ve çıkartmanın kıyıda tutunmasına olanak vermiştir.Omaha Sahili çıkartmanın 5 kolundan biridir. En şiddetli mücadele bu kıyıda olmuştur, diğer kollar kendi posizyonlarını sağlama alıp yardıma gitmeden Omaha çözülmemiştir.Çıkartmanın kod adı Neptün operasyonu'dur. Ayrıca Operation Overlord tüm Avrupa stratejisinin adıdır. D Day ismi ise çok kullanıldığı için Normandiya ile özdeşleşmiştir.Çıkartma değişik ülkeler tarafından yapılmıştır.Çıkartma Utah ve Omaha sahilleri Amerikan,Gold ve Sword İngiliz ve Juno sahili ise Kanadalılar tarafından olmak üzere beş birlik tarafından yapılmıştır.

Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Memphis Belle

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:47

Memphis Belle

İkinci Dünya Savaşı sırasında uçmuş B-17 Flying Fortress bombardıman uçağı, uçağın gövdesi üzerindeki sırtı dönük kadın figürü ile tanınır.Uçak Memphis Belle adını, savaş sırasında onu uçuran pilot Robert Morgan'ın sevgilisi Memphian Margaret Polk'dan almış.Savaş sırasında nazi bölgesine 25 görev uçuşu düzenlemiş ve kayıplar vermesine rağmen başarı ile tamamlamış.

Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Tarawa Muhaberesi

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:52

Tarawa Muhaberesi

ABD 1943; Amerikan gazeteleri merkezi Pasifik’te Japonlara büyük bir darbe indirdiğini manşet üstü haberlerle geçiyorlardı. Büyük zafer! Japonlar bitti! v.b.g. Başlıkların hemen yanı sıra, bu zaferin bedeli de yazıyordu. 3000 (üçbin) ölü ve yaralı... Amerikalılar o zamanda fındık fıstık yiyerek gazeteleri okuyan, radyoları dinleyen bir refah toplumuydu ve 3000 zayiat, 3000 Amerikan evladının kanı hükümet götürürdü. Amerikalılar 3 bin kayıpla Japonya’yı işgal ettiklerini düşünmüş, hayal etmişlerdi. Savaşın her aşamasını halka anlatmak sorumluluğu içindeki ABD silahlı kuvvetleri bu büyük zaferin oluştuğu yere ikinci bir ordu götürdüler. Gazeteciler ordusu...Pasifik’in ortasında savaşın kokusunun henüz geçmediği derme çatma hava alanına götürülen gazetecilere uçaklara binmeden önce etraflıca bilgi verilmişti. Hayır hayır Japonya “henüz” işgal edilmemişti ama Japonya’nın okyanustaki en önemli savunma üssü düşürülmüştü. Yüksek zayiatın sebebi de buydu zaten. Amerikan ordusu tarihlerinin en şerefli sayfalarından birini yazmıştı... bu bir adaya indirme harekatı idi. Çok önemliydi ada, Japonlarca çok iyi savunulmuştu. Savaş çok kanlı geçmişti. Tam 72 saat sürmüştü “temizlik harekatı” hala sürüyordu. Küçük bir havaalanında uçaktan inen gazeteciler “işte şu anda o büyük savaşın geçtiği yerleri görmekteydiler” ve hiç biri gözlerine inanamıyordu.Bütün o kanlı savaşların geçtiği adanın boyutu 1,5 mil ya var ya yoktu. En geniş yerinde 20 basamak yukarıda duran biri adanın diğer tarafını görebilirdi. En dar yerinde orta halli biri bile taş atsa öbür tarafta suya düşerdi ve bu adada Japonlarda dahil 10 bine yakın genç hayatını kaybetmişti. Bugün Tarawa adasının ismini kimse hatırlamıyor, oysa 20 Kasım 1943 yılında bütün bunlar başlamış ve 22 Kasım 1943’de bitmişti. Ölüleri yan yana gömseler ada da yürüyecek yer kalmazdı.

Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Kuzey Afrika Cephesi

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:56

Kuzey Afrika Cephesi

İtalya'nın 10 Haziran 1940'da Almanya safında savaşa girmesiyle savaş Kuzey Afrika'ya da sıçramış oldu. Zaten Libya, Eritre ve Somali İtalyan kontrolündeydi.İtalya'nın Kuzey Afrika'da operasyon alanı olarak belirlediği bölge, Nil Nehri ve Tunus arasında kalan Batı Çölü'ydü. 1939 yılı ortalarında itibaren Mısır'daki İngiliz Orta Doğu Kuvvetleri, Libya'daki İtalyan kuvvetlerini yoklama taarruzlarıyla taciz etmekteydi. General Creagh komutasındaki 7. Zırhlı Tümenin askerleri bu çatışmalarla “çöl fareleri” olarak anılacaktır.Libya’daki İtalyan kuvvetleri Mareşal Graziani komutasında 7 tümenlik ve 300 tanklık bir kuvvetle 13 Eylül 1940’da İngilizlere saldırmışlar, Mısır topraklarında az biraz ilerledikten sonra, ciddi bir direnişle karşılaşmamalarına karşın Sidi Barrani'de duraklayıp savunma sistemleri oluşturmaya koyuldular. Aralık ayında henüz Nil Irmağına ulaşamadan Wavell’in komutasındaki birlikler tarafından durduruldular. Çarpışmalar sonunda İtalyanlar Bingazi’nin ötesine püskürtüldü.7 Aralık 1940 gecesi, General O'Connor komutasındaki bir İngiliz birliği İtalyan mevzilerine saldırdılar. Sidi Barrani'nin İngiliz kuvvetlerinin eline geçmesiyle İtalyan birlikleri dağılmışlardır.3 Ocak 1941'de yeniden taarruza geçen O'Connor, 22 Ocak da Tobruk limanına ulaştı ve ileri harekatını sürdürdü. 7 Şubat 1941'de Bingazi'ye ulaşmıştır. İtalyan birliklerinin Kuzey Afrika'da pozisyonlarını korumaları iyiden iyiye güçleşmişken, İngiliz hükümetinin dikkatinin Balkanlar'a yönelmesi nedeniyle Kuzey Afrika'daki harekat durmuştur.12 Şubat 1941'de General Erwin Rommel Kuzey Afrika'da yeni oluşturulan Afrikakorps'un komutanı olarak Trablusgarp'a ulaşmıştır. Rommel, 31 Mart 1941 günü El Ageyla'daki İngiliz birliklerine sürpriz bir baskın düzenleyerek kenti ele geçirir. 2 Nisan 1941 de, Almanya'nın Balkan Cephesini açmasından iki gün sonra Bingazi yönünde ilerlemesine devam eden Rommel, İngiliz 2. Zırhlı Tümenini kuşatma altına alıp teslim olmak zorunda bırakmıştır.Rommel'in birlikleri Batı Çölü'nde 600 km. kadar ilerlemişler, fakat Tobruk limanı İngilizlerin elinde kalmıştır. Nisan 1941 ayı içinde Rommel iki kez Tobruk'a yüklenirse de sonuç alamaz.15 Mayıs 1941 sabahı İngiliz birlikleri Alman hatlarına "Brevity Harekatı" kodadıyla bilinen bir taarruzda bulunurlar. Halfaya Geçidi'ni ele geçirmelerine karşın Almanların karşı taarruzları sonucu Brevity Harekatı başarısız olmuştur.14 Haziran 1941 gecesi İngiliz birlikleri ikinci bir taarruza giriştiler. "Savaş Baltası Operasyonu" kod adlı bu harekatda İngiliz birlikleri, Halfaya Geçidi'ne ve Rommel'in merkezdeki garnizonuna saldırırlar. Halfaya Geçidi, her iki tarafın askerleri arasında "Cehennem Geçidi" olarak adlandırılacaktır bundan böyle. Her iki taarruz da İngilizler açısından başarısız olur. Harekatın üçüncü günü başlarken Rommel, tüm birliklerini, İngilizlerin geri çekilme hattını tutmak amacıyla Halfaya Geçidi'nin yanından ileri sürecektir. Bu tırpan hareketi durdurulamayınca İngilizler geri çekilmek zorunda kalırlar.Tobruk'taki köprü başına ulaşma yönünde İngilizlerin üçüncü girişimi, "Crusader Harekatı" olarak kayıtlara geçmiştir. 18 Kasım 1941'de başlatılan harekat bu kez başarılı olur. 4 Aralık 1941'de Rommel, Tobruk önlerinden de çekilmek zorunda kalmıştır. Rommel, daha önce savunma hatları oluşturduğu Gazala Hattı'na çekilmiştir ama, 13 Aralık 1941'deki İngiliz saldırısı karşısında geri çekilmek zorunda kalır, İngilizlerin 200 tankına karşılık elinde kullanılır durumda 30 tankı vardır.27 Aralık 1941 tarihinde Rommel, birkaç gün önce ulaşan 30 tanklık takviye kuvvetini kullanarak İngiliz hatlarını yeniden Gazala Hattı'na kadar ileri itmiştir.21 Ocak 1942'de Rommel yeniden taarruza geçmiştir. Bu harekat İngiliz birliklerini Bingazi'ye kadar geri atacaktır.

Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

İtalyanın İstila Edilmesi

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Nis 2009 13:57

İtalya'nın İstila Edilmesi

Müttefikler, Kuzey Afrika’daki Alman askeri varlığını ortadan kaldırdıktan sonra İtalya'ya yöneldiler. İtalya'ya bir çıkarma yapılmasından önce Sicilya adasındaki Alman askeri gücünün de kırılması gerekmiştir.

Sicilya çıkartması 10 Temmuz 1943 günü, "Husky Harekâtı" kod adıyla başlatılmış ve adanın güney doğu sahillerine yapılmıştır.

3 Eylül 1943'de Müttefikler İtalya yarımadasına çıkartma yaptılar. İtalya topraklarına Müttefik çıkarması iki noktadan yapılmıştır. General Montgomery’nin 8. Ordusu, Sicilya’dan hareketle dar Messina boğazını geçerek İtalyan çizmesinin parmak ucuna çıkmıştır.

İkinci çıkartma operasyonu olan Salerno çıkartması ise, Salerno'nun güneyindeki iki plaja, bir İngiliz, bir Amerikan kolordusu tarafından yapılmıştır. Çıkartmanın üçüncü gününde Müttefik haraketı durdurulmuş, ancak ilerleyen günlerdeki takviyeler ve ağır bombardımanlar sonucu sağlam bir köprü başı oluşturulabilmiştir.

Aynı gün İtalya, Müttefiklerle bir mütareke imzaladı, fakat bu mütareke Salerno çıkarmasına kadar gizli tutuldu.

Çıkartma birlikleri esas hedefleri olan Napoli'ye Harekâtın üçüncü haftasında ulaşıyorlar.

22 Ocak 1944'te Müttefikler Roma’nın 40 km. güneyinde, Anzio’ya bir çıkartma daha yapıyorlar.

Çok çetin çatışmalarla geçen İtalya savaşları, 29 Nisan 1945'te İtalya topraklarındaki Alman birliklerinin müttefiklere teslim olmasıyla sona ermiştir.






Guadalcanal Savaşı

Guadalcanal Savaşı, II. Dünya Savaşında Japonyanın 3. Ana Savunma Hattının bulunduğu bölge olarak bilinir. Amerika donanması Midway zaferinden sonra gözünü Guadal Canal'a çevirdi. Sahil çıkartmasında oldukça zorlanıcaklarını sanıyorlardı. Fakat Japon askerlerinden çıkartma anında hiç bir ses gelmedi. O anlık Amerikan askerleri kendilerini şanslı hissettiler. Guadal Canal'da yaşayan yerliler sayesinde Japonların bulunduğu mevzilere kadar ilerlediler. Guadal Canal Operasyonu oldukça yeşillik bir ortamda gerçekleşti. Japonlar bu ortamın avantajından yararlanarak askerleri kolayca uzaklaştırabildiler. Askerler ilerlerken birden çimenlerin altından çıkan askerleri görünce ölmekten kurtulamadı. Amerika gemilerden topçu ve uçak bombardımanları sayesinde Guadal Canal mevzilerini kısa bir sürede ele geçirmeyi başardı.

Cevapla

“Tarih” sayfasına dön