Tarihçi Ahmet Almaz, "Fatih Sultan Mehmet Nasıl Öldürüldü" adlı kitabında padişahı, Venedik ajanı doktorunun zehirlediğini iddia etti ve mezarının açılmasını istedi. Bilim adamları ise mezar açılması önerisine karşı çıktı.
Fatih Sultan Mehmet'in mezarı açılsın
"Fatih Sultan Mehmet Nasıl Öldürüldü" adlı kitabın yazarı tarihçi Ahmet Almaz padişahın Venedik'in ajanı olan doktoru Yakup Paşa tarafından zehirlendiğini iddia etti. Tarihçi Almaz, Fatih'in mezarının açılarak incelenmesini istedi.
Tarihçi Ahmet Almaz Venedik arşivlerinde yapılan araştırmalar sonucunda Fatih'in hekimi Yakup Paşa'nın, Jacopo adını taşıyan bir İtalyan Yahudisi olduğunun anlaşıldığını ileri sürüyor. Almaz Fatih'in zehirlenmesini şöyle anlatıyor: "Ordusu ile sefere çıkan Fatih Sultan Mehmet İzmit yakınlarında hastalanıyor. Burada Yahudi Hekimbaşı ilacı verince Padişah yere yığılıyor. Ağzından burnundan kan geliyor. Zaten ölümünden sonra Yeniçeriler ayaklanıyor ve Hekimbaşı'nı parçalayarak öldürüyor. Hekimbaşı'nın Yahudi olmasından dolayı İstanbul'daki Yahudi mahallelerine saldırarak yağmalıyorlar." Ahmet Almaz kitabında Fatih'e verilen zehirin formülünü de veriyor. Yakup Paşa'nın Padişah'a hazırladığı ilacın formülünde yer alan maddeleri inceleyerek padişahın zehirlendiğini iddia ediyor. Ahmet Almaz Fatih'e hazırlanan ilacın formülünde bulunan Güçlebüken ve Asarun adlı maddelerin içeriğinde bulunan zehirleri şöyle aktarıyor: "Bu tertipte 'Güçlebüken/Ceyzimukayyi/Kargabüken' ağacının tohumlarından elde edilen maddede, köpekleri öldürmek için kullanılan ve içinde sitrikinin, brucin ve vomicine gibi üç tane etkili alkoloid bulunmaktadır."
MEZAR AÇILMALI
Ahmet Almaz, Adli Tıp'ın bugün ulaştığı teknolojik seviye neticesinde Fatih Sultan Mehmet'in mezarı açıldığında gerçeğin ortaya çıkacağını söyleyerek bir çağrıda bulunuyor: "Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethederek dünyanın gidişatına yön vermiş bir insandır. Bu zehirlenme ile dünya tarihi değiştirilmiştir. Mezarın açılması durumunda bu tarihi cinayet çözümlenecektir." Tarihçi Ahmet Almaz mezarın Kültür Bakanlığı'nın girişimleri ile açılabileceğini söyleyerek "Fatih'in mezarı açılmalı ve aradan geçen beş yüz yıldan sonra bu tarihi gerçek ortaya çıkartılmalıdır. Ayrıca bu konuda İtalya'da bulunan Venedik arşivlerinde de araştırma yapılabilir" diyor.
'500 yıl sonra çıksa ne olur'
Fatih Sultan Mehmet'in mezarının açılması çağrısını değerlendiren İlahiyat uzmanları ise mezarın açılmasının dini açıdan bir sakıncasının olmadığını söylediler.
* Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emrullah Yüksel: Mezarın bilimsel yönden bir yararının olması durumunda açılabileceğini söyleyen Yüksel, şöyle devam ediyor: "Ölümünün nedeni seneler sonra tespit edilmiş olur, ortaya çıkmış olur. O zamandan mezarında ne kaldı bilmiyorum ama sanırım kemiklerden anlarlar. İlmi açıdan bize bir şey kazandıracaksa, din de ilmi teşvik ettiğine göre mezarının açılmasında bir mahsur yoktur."
* Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı: Yüksel'le aynı görüşü paylaşan Bayraklı ise "Bunun dinle hiçbir alakası yok. Mezarın açılmasında bir sakınca yok. Bu konuda dini bir fetvaya da ihtiyaç yok. Açılabilir" ifadesini kullandı. Mezarın açılmasına tek itiraz ise Bizans ve Osmanlı tarihi konusundaki çalışmaları ile tanınan Prof. Dr. Semavi Eyice'den geldi. Eyice mezarın açılmasının bir yarar sağlamayacağını savunarak "Saraya girmiş aslen Yahudi olan Yakup Çelebi diye bir hekim tarafından bu işin başarıldığı rivayet edilir. Bu hekim tarafından verilen şerbetten sonra öldüğü yazılıdır. Mezar açılsın denilir. Beş yüz yıl önce ölmüş biri zehirlenmiş olsa ne olur olmasa ne olur" dedi.
SADIK GÜLEÇ-SABAH
Fatih Sultan Mehmet zehirlendi mi?
-
- Onbaşı
- Mesajlar:34
- Kayıt:01 Nis 2007 11:06
- Ruh Hali:Mutlu
- Takım:Galatasaray
-
- Onbaşı
- Mesajlar:34
- Kayıt:01 Nis 2007 11:06
- Ruh Hali:Mutlu
- Takım:Galatasaray
-
- Onbaşı
- Mesajlar:34
- Kayıt:01 Nis 2007 11:06
- Ruh Hali:Mutlu
- Takım:Galatasaray
Olayın gerçekliğini tam olarak bilmeden aslında yorum yapmak da zor.Bu noktada devletin elinde bulunan veya başka devletlerin elinde bulunan Osmanlı arşivinin ortaya çıkarılması gerekir.Bir çok noktada Türkiye'nin sunduğu belgeler ile başka devletlerin sunduğu belgeler arasında farklılklar var.Öncelikle tarih konusunda bir uzlaşma sağlanmalı diye düşünüyorum.