Hamidiye Alayları

Türkiye ve Dünya Tarihi
Cevapla
Kawa
Binbaşı
Binbaşı
Mesajlar:1325
Kayıt:22 Eki 2006 17:16
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Fenerbahçe
Hamidiye Alayları

Mesaj gönderen Kawa » 23 Ağu 2007 15:46

Resim

Kurdistan’ı kısmen de olsa kontrol altında tutmaya çalışan Osmanlı sultanı Abdülhamid tarafından 1891′de Kürtlerden oluşan Hamidiye Alayları kurulmaya başlandı. Kürt aşiretlerinin askerî gücünden oluşan bu alaylar Kürt ve Ermeni uyanışı ile Rus saldırılarına karşı kullanıldı. Kurdistan coğrafyasında konuşlandırılan ve her biri 200 süvariden oluşan bu alayların toplam sayısı 36 idi. Alaylar ilk olarak iki etkin Kürt aşiretinden Millî ve Zil aşiretlerinden oluşturuldu. Mirliva rütbesi ile taltif edilerek Milli aşireti reisi İbrahim Begê Millî’nin emrinde 20, aynı rütbeyle Heyderan aşireti lideri Hüseynê Korê Heyderî’nin emrinde de 16 alay, kuruldu.

Bir süre sonra alay komutanları padişahı İstanbul’da topluca ziyaret ederek, devlete ve şeriata bağlı kalacaklarına dair and içtiler. Padişah da onlara hitaben “Benim Kürtlerin babası olduğumu sakın unutmayın” dedi. Bu babalık onlara devlet hazinesinden maaşların verilmesi, silah ve atların alınmasıyla kendisini gösterdiği gibi aşiret reislerinin erkek çocuklarını eğitmek için İstanbul’da kurulan Aşiret Mektepleri ile açığa çıkıyordu. Bu mekteplerde Kürt çocuklar eğitilecek ve asker olarak yetiştirilecekti.


Resim

1891, 1896 ve 1910 yıllarında çeşitli düzenlemelerle Kurdistan’da iyice oturtulan ve silahlandırılan bu alaylar şu şekilde konumlanmıştı: Qerekullîya merkezli birinci liva Zilan, Qeralpek, Ademan, Heyderan, Celaliyan ve Şazîyan aşiretlerinden; Hınıs merkezli ikinci liva, Cemdan, Cibran ve Zirkan aşiretlerinden; Malazgirt merkzli üçünlü liva, Sipkan, ve Hasenan aşiretlerinden; Erciş merkezli dördüncü Heydaran ve Bekrî aşiretlerinden; Başkale merkezli beşinci liva Mukri, Milan, Şemsikî, Şukufti ve Takuriyan aşiretlerinden; Mardin merkezli altıncı liva Milli (Milan), Qeregêçî, Tayî, Miran ve Ertuşan aşiretlerinden; Ruha (Urfa) merkezli yedinci liva ise Arap Gês ile Suruç merkezli Kürt aşireti Berazî’lerden oluşuyordu.

Uzun bir süre Ermeni faaliyetlerine karşı kullanılan ve tehcir sırasında çeşitli katliamlar uygulayan bu alaylar, Kürtler arasında da ayrılağa neden oldu. Sadece Sünni aşiretlerden oluşan bu alaylar, Alevi Kürtleri haraca kesmiş ve Aşiretler arasında kavgalara neden olmuşlardı. Batı dünyasını da Ermenilere yapılan zülümden dolayı rahatsız eden bu alaylar, temelde Kürt başkaldırılarını engellemek, olası bir İran ve Rus saldırısına karşı kullanılmaktaydı.

Sultan Abdülhamid, Hamidiye Alayları ile ilgili olarak hatıratında şu ifadelere yer veriyor: “Kürt alaylarını teşkil ettiğim için Avrupa gazeteleri acı tenkidlerde bulunuyorlar ve bu teşkilat meydana geldiğinden beri Kürtlerin, Şark vilayetlerindeki Ermenilere daha vahşice davrandıklarını iddia ediyorlar ve bizim tarafımızdan teşkilâtlandırılan bu Kürtlerin istiklallerini ilan etmek için bize karşı isyan edeceklerinden endişe ettiklerini söylüyorlar. Anlaşılan gazeteler mevzu arıyorlar, bu sebeple de yalan yanlış her şeyi yazıyorlar. Muhabirler, Kürdistan’daki vaziyeti Beyoğlu’nda oturdukları rahat köşelerini terketmeksizin, ancak Ermenilerin görüş zaviyesine göre mütalaa ediyorlar.” Nitekim Sultanın tahttan uzaklaştırılması ve İttihatçıların başa geçmesinden sonra Hamidiyeciler ile iktidarın arası bir daha düzelmemek üzere bozuldu. Hamidiye Alayları ismi Abdülhamid’ten dolayı değiştirilerek Aşiret Süvarî Alayları yapıldı. Neticede İttihatçiler alaydakilerin ordu saflarına katılmasına karar verdi. Bu karar üzerine sert çıkışlar yapan Kör Hüseyin Paşa’nın tutuklanması aşiretler ve İttihatçiler arasındaki ipi tamamen kopardı. Hüseyin Paşa serbest bırakıldığında bütün askerlerini yanına alarak İran’a göç etti. Takvimler 1913′ü gösterdiğinde Hamidiye Alaylarına katılmış aşiretler tek tek ayaklanmaya başladı. Bunlardan en büyüğünün merkezi Musul’du. 1914′te ise Bitlis merkezli Molla Selim İsyanı patlak verdi. Diğer bölgelerde de ufak tefek çarpışmalar vardı. 1920′ye kadar süren bu durum Milli Aşiret Reisi İbrahim Paşa’nın oğullarının büyük isyanı ile (1 Haziran-8 Eylül 1920) son buldu. İsyandan geriye ise sadece ölüler ve tahrip edilmiş Kürt coğrafyası ile hala bizim dedelerimiz Hamidiye Alayı olarak rütbe aldılar diye övünen Kürtler kaldı.

1. resim: Bir gurp Hamidiye Alayı paşası.

2. resimd, Milli Aşireti Reisi ve Hamidiye Alayları Komutanlarından Mirliva İbrahim Paşa.


Cevapla

“Tarih” sayfasına dön