1999 senesi kavurucu sıcak genç delikanlının sinir katsayısını zorlamaktadır.Biraz serinlemek için işlettiği dükkanından dışarı çıkar ve bir anda aynı Türk filmlerindeki gibi gözlerin içinde kalp işaretleri çıkar.
İlk defa görüyordur bu kızı mahallede ve çok hoşuna gitmiştir. Utangaç sıkılgan birisi olmasına rağmen gözlerini alamaz kızdan. Güzel kızda bizim genci fark eder yanakları al al olur, başını önüne eğer ve adımlarını biraz hızlandırarak uzaklaşır gider.
Genç delikanlı dükkana bir daha girmez bütün gününü kapı önünde geçirir güzel kızı bir daha görmenin ümidiyle… Yarın olur delikanlı dükkanını açar ve gene kapının önünde beklemeye başlar..
Kız geliyordur uzaktan uzaktan… Delikanlı doya doya seyreder kızı.. bir gün iki gün üç gün derken iyice bakışmalar anlam kazanmaya başlar..
Delikanlı bir gün kızı takip eder.. Güzel kızın evini öğrenir.. Üstüne üstelik güzel kızın çalıştığı yer kendi dükkanının 2-3 sokak ilerisindedir....
Bizim delikanlının içi içini yer.. Hayatında alkol kullanmayan delikanlı kıza açılamadığından akşamları içmeye başlar.. Aradan günler aylar geçer.. Kız delikanlıya karşı boş değildir delikanlı kıza aşık olmuştur bile..
Bir gün delikanlı yeter artık bugün inceldiği yerden kopsun der ve erkenden kalkar banyosunu yapar saçlarını jöleler en güzel kıyafetlerini giyer bolca parfüm sıkar ve dükkanını açar… kapının önünde başlar beklemeye.. İlk defa kız gelmemiştir. Delikanlı kafayı yiyecek gibi olur.. diğer gün aynı hazırlıkları tekrar yapar ama gene hüsran gene gözyaşı..
Güzel kız gene geçmemiştir yoldan.. Bir hafta geçer ama güzel kız geçmez yoldan …Kızın iş yerine gitmeye karar verir.. Bir demet çiçek yaptırır ve kızın çalıştığı yere gider.. Ama ismini bile bilmiyordur kızın.. Girer işyerine gözleri hayatının anlamını arıyordur ama yok yok yok.. İş yerinde bulamamıştır kızı.. Güzel kızın evinin yolunu tutar.. Bekler sokağın başında çıkar ümidiyle.. Bir saat iki saat üç saat derken yarım günü geçkin zaman olmuştur.. kız evde de yoktur..
Diğer gün gene bekler evinin önünde gene yok gene yok… Delikanlı artık kendisi için dünyanın sonunun geldiğini düşünür.. Her gün dükkanının önünde bekler geceleri kızın evinin kapısında nöbet tutar ama eve ne gelen vardır ne giden…
Artık ümidi bitmiştir delikanlının ve kendi kendine isyan eder.. Niye söyleyemedim zamanında niye niye niye.. Delikanlı iyice alkolik olmuştur.. Her gün gece gündüz içer unutmak için.. Aradan 4 sene geçer.. Bizim delikanlı artık ayyaş olmuştur..
Bir gün tekele gider içki alır.. Tekelci gazeteye sarar şişeyi verir delikanlıya.. Delikanlı parka gider içkisini açar.. Gazeteyi düzeltir yere serer..
Tam gazetenin üzerine oturacağı zaman gözleri birden parlar…
Gazetedeki resime dikkatlice bakar.. Resimde ki sevdiği kızdır..
Uğruna canını bile vereceği kızdır.. Seneler sonra gözleri güler delikanlının resimde olsa yüzünü görmüştür..
Tam içinde ümidin filizlendiği anda o dünyalar güzeli kızın resminin üstündeki kocaman başlık dikkatini çeker..
TRAFİK CANAVARI GENE CAN ALDI… Delikanlı nefes almakta zorlanmaya başlar…
Birden dikkatini gazetenin tarihi çeker.. 18 KASIM 1999.. Delikanlının gözünden bir damla yaş süzülür ve toprağa düşer.. Gözyaşının toprağa düştüğü anda bir çığlık kopar… Gazetedeki tarih bundan 4 sene önce delikanlının kıza açılmaya karar verdiği gündür…