'Devlet gerekirse görüşür, ama…'

Gündemdeki olaylar,tartışmalar
Cevapla
ZAGROS
Moderator
Moderator
Mesajlar:9466
Kayıt:28 Şub 2007 22:02
Ruh Hali:Huzurlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Koç
Takım:Fenerbahçe
'Devlet gerekirse görüşür, ama…'

Mesaj gönderen ZAGROS » 24 Ağu 2010 12:51

Erdoğan, Öcalan'la görüşme tartışmalarına noktayı koydu

'Devlet gerekirse görüşür

24/08/2010 9:24

Başbakan Erdoğan, hükümet olarak hiçbir zaman terör örgütü veya temsilcileriyle masaya oturup görüşme yapmayacaklarını vurgulayarak, "Şu veya bu şekilde çeşitli kurumlarıyla bu tür bazı münasebetler gerekirse devlet onu kendisi yapar. Burada bunu birbirine karıştırmamak gerekir" dedi.




ANKARA - Erdoğan, Show TV’de Siyaset Meydanı’nda Ali Kırca ile Tuba Atav’ın sorularını yanıtladı.

GEREKİRSE, DEVLET GÖRÜŞÜR: Burada bir şeyi birbirine karıştırmayalım. Biz siyasi iradeyiz, siyasi iktidarız. Biz siyasi iktidar olarak, siyasi hükümet olarak hiçbir zaman bir terör örgütüyle veya temsilcileriyle masaya oturup görüşme yapmayız. Böyle bir şeyimiz bizim asla olmamıştır, yoktur, olamaz da. Şu veya bu şekilde çeşitli kurumlarıyla bu tür bazı münasebetler gerekirse devlet onu kendisi yapar. Burada bunu birbirine karıştırmamak gerekir.

Mesela, devletin istihbarat kurumu vardır. Bu bir istihbari görevdir. Bu istihbari görev de nedir, bazı kilitleri açmak içindir, çözmek içindir. Bunları yapar ama hiçbir zaman siyasi irade kalkıp da muhatap alıp masaya asla oturmaz, böyle bir şey olamaz. Dünyanın neresinde olursa olsun, istihbarat örgütlerinin görevi de nedir, ağırlıklı olarak zaten bu tür görevlerdir. Bunları yaparlar. Bunu yaparken de niçin yaparlar, bir çözüm kilidi açmak için yaparlar.

Burada örgütün kendini meşrulaştırma gayreti var. Bu meşrulaştırma gayreti içerisinde adeta bizi bir karşı taraf olarak masada gösterme gayretidir bu. Bunun da destekçileri ana muhalefet partisidir, diğer muhalefet partileridir. Onlar da onlara meşruiyet kazandırmak için bir gayretin içerisinde bulunuyorlar. Nasıl olur da siz Kandil’deki adamın sözüne inanırsınız ama bu ülkenin Başbakanının sözüne inanmazsınız. Bu gaflet değil, dalalet değil de nedir?"

“Ben burada sadece bir mesaj vereyim, biz kalkıp da Türkiye’de bayrağımızın yanında bir ikinci bayrağı istemeyiz. Böyle bir şeyi dalgalandıramayız çünkü bu bayrakla benim Kürt kökenli kardeşim de Türk kökenli kardeşim de kucak kucağa mücadeleyi verdiler.”

AÇILIM SÜRECİNDE YANLIŞLARIMIZ OLMUŞ OLABİLİR: Yanlışlarımız olabilir, belki olmuştur ama biz hepsine teklif yaptık. ’Gelin birlikte yapalım’ dedik. Fakat talepte bulunduğumuz anda zaten olumsuz yaklaşımı aldık. ’Sizinle yapacağımız hiç bir şey yok’ dediler. Bunu söyleyenlerle nasıl uzlaşacaksınız.

YARGIDA KAST SİSTEMİ VAR: Diyorlar ki ’biz Yargıtay üyeleri, biz Danıştay üyeleri...’ onların kendilerine göre söyleyemedikleri bir kast sistemi var. O kast sisteminin bozulmasını istemiyorlar. Biz de diyoruz ki bir taraftan AB’ye girmeyi hedefleyen Türkiye var. Dünyada birinci sınıf ileri demokrasi var. İleri demokrasilerde bu nasıl çalışıyorsa Türkiye de ileri demokrasi özlemi içerisinde olduğuna göre, biz de birinci sınıf bir demokrasi olacağız. Madem ki Batı geneli itibarıyla böyle yapıyor. Bu işin ortalaması bu. Biz de bu ortalamayı almak suretiyle böyle bir adım attık.

YARSAV’IN KAPATILMASI: "Biliyorsunuz 80 olaylarında yaşadığımız en önemli sıkıntı Pol-Der, Pol-Bir gibi şeylerdi. Aynı şekilde milli eğitimdeki kamplaşmanın nedeni kurulan vakıflar, derneklerdi. Şimdi biz yargının içerisinde bu tür farklı dernek veya vakıfların oluşması bir defa bir ihsası rey meydana getirecektir. Şimdi öyle bir şey oldu ki YARSAV bir vakıf olmaktan çıktı, parti görünümüne dönüştü.

‘BİTARAF OLAN BERTARAF OLUR’ YANLIŞ ANLAŞILDI: Bu kurumlar, bizim ilgili bakanlarımızla oturacaklar ekonomik, sosyal konularda bu konseyde yer alacaklar ve anayasal bir kurum olarak kararlarda taraf olacaklar. Orada taraf oluyorsun ama işin oylanmasına gelince, biz iktidarımızdan sana hisse aktarırken işin kaymağını yiyorsun, gelip bunu tescil ettireceğimiz bir ortamda ’Ben yokum’ diyorsun. Biz diyoruz ki ’evet’ diyeceksen ’evet’ ya da ’hayır’ diyeceksen ’hayır’ de. ’Eğer demezsen bitaraf olan, bertaraf olur’ dedim. Bertaraf olmak da yok olma anlamında değildir. Olayı tamamen kenara çekilir koltuğunda seyredersin...

‘RECEP BEY’ RAHATSIZ ETMİYOR: Olmayan bir şeyi söylemiyor ki dese ne yazar, demese ne yazar beni hiç ilgilendirmiyor. Benim adım Recep bir adım da Tayyip, soyadım da Erdoğan

82 ANAYASASINA ’HAYIR’ DEDİM: Bunu söyleminin getireceği bir şey var mı? Ben ’hayır’ dedim dersem inanacak mısınız? İnanacaksanız ’hayır’ dedim

SEÇİM BARAJINI BİZ GETİRMEDİK: Seçim barajı düşbilir. Bir vaat olarak konuşmayayım şu anda. Bunları tartışırız. Biz bunlardan kaçmadık. Biz yüzde 10 barajını koymadık. Bizde yüzde 10 barajıyla geldik. Bizden öncekiler bunları koydular

HANEFİ AVCI’NIN İDDİALARI YANLIŞ: Bana göre yaptıkları iş talihsiz bir iştir. Çünkü devlet memurunun, bu tür bir eseri yazmasının nasıl olacağı konusunu bilmesi gerekir. Bunun yasal mevzuat içerisinde kuralları var. İçişleri Bakanlığı da konuyla ilgili gereken adımları atmış vaziyette. Benimle bir araya gelmemiştir. Zaten gelmesine de gerek yok, gelmesini de gereksiz bulurum. Onun muhatabı kendi üstleridir. Daha üst bir makamsa İçişleri Bakanımdır. Ben kalkıp da il emniyet müdürüyle fevkalade bir durum olmadıktan sonra görüşmeyi zaten yetersiz bulurum. Kimsede kendine bir meşruiyet çıkarmasın. Başka da bir gayret içine girmesin. (aa)




Cevapla

“Gündem & Haberler” sayfasına dön