Işık

Teknolojik gelişmeler
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Işık

Mesaj gönderen Siyabend » 26 Mar 2008 18:22

Doğal ışık, Güneş'ten gelir; aydınlanma araçlarının sağladığı ışık ise yapay ışık adını alır. Işık ışınlarından söz edilir, çünkü ışık, düz çizgi halinde yayılır ve bu, karanlık bir odaya küçücük bir delikten giren Güneş ışınıyla kanıtlanabilir. Gerçekte ışık, titreşimler halindeki küçücük cisimciklerin bir bütünüdür. Hertz dalgalarıyla ve tıpta kullanılan X ışınlarıyla (radyografi) aynı niteliktedir. Ancak, dalga boylarında fark vardır: radyoelektrik dalgalar metre veya santimetre olarak ölçülürken, ışık dalgaları daha kısa, X ışınları dalgalan ise mikroskobiktir. Hepsi de eşit hızla yayılır.

Gözlerimiz ışığı görür, öteki ışınları göremez; bununla birlikte ışığın renk biçiminde beliren dalga boylarını ayırt edebilir.

Soğurma ve Yayınma

Işık ışınları, herhangi bir yüzeye düşünce, kısmen soğurulur, kısmen de her yöne geri gönderilir, yani yayınır. Eşyanın rengi, yaydıkları ışığa bağlıdır. Sözgelimi, bir portakal, rengini, kabuğunun bütün ışık ışınlarını soğurup sadece yaydığı renkten alır. Aldığı bütün ışığı olduğu gibi yayan cisimler, beyaz görünür.

Bunun tersine, aldığı bütün ışık ışınlarım soğuran cisimler de vardır. Kuramsal olarak bunların hiç görünmemesi gerekirdi, ama gerçekte görünür. Çünkü soğurma hiç bir zaman tam olmaz ve cisimler kendilerini çevreleyen renkli bölgeden ayırt edilir. Bunlara siyah cisimler denir.

Nihayet, âdi cam veya su gibi bazı cisimler de renksiz görünür ve bunlara saydam denir, çünkü ışığı soğurmadan da, yaymadan da içlerinden geçirir. Bu cisimler arasında bazıları ışık ışınlarını saptırabilir: bu da, optikte çok yararlanılan kırılma olayıdır.

Fosforışı ve Flüorışı

Bazı maddeler göze görünmeyebilen ışınları (sözgelimi X ışınlarını) aldıkları zaman, ışık saçma özelliğine sahiptir. Bu olaya flüorışı denir.

Fosforışı ise bir bakıma, uyarıcı ışınların yok olmasından sonra da süren bir flüorışı olayıdır. Böylece karanlıkta, ateşböcekleri ve bazı mikroskobik deniz hayvanları fosforışı yoluyla ışık saçarlar.

Morötesi ve Kızılötesi

Işıktan söz ettiğimiz zaman ancak gözlerimizin duyarlı olduğu renkleri, yani gökkuşağının renklerini düşünürüz. Ama görülebilen ışık dalgalarından daha uzun (kızılötesi) ve daha kısa (morötesi) dalgalar da vardır. Bu ışınlar da ışık adına hak kazanmıştır. Güneş önemli bir morötesi ışık kaynağıdır. Dünya atmosferi kendisine ulaşan morötesi ve kızılötesi ışınların çoğunu yutar; atmosferden geçmeyi başaran ışınlar bize Güneş yanığı rengini verir veya Güneş çarpmasına yol açar. Kızılötesi ışınlara gelince, bunlar ısı ışınlarıdır. Morötesi ışınlar gibi, bulutlar tarafından durdurulmaz ve gök bulutlu olduğu zaman bile Dünya, Güneş'in ısısını alabilir.

Morötesi

Morötesi ışınlar tıpta birçok hastalığın tedavisinde (özellikle raşitizm-kemik hastalığı), küçük dozlarda kullanılır, çünkü organizmanın bazı dokularının gelişimi ve onarımı için mutlaka gerekli olan kimyasal tepkileri kolaylaştırır. Yüksek dozda verilecek olurlarsa güçlü mikrop öldürücüleridir; laboratuvarlarda âletler çok zaman morötesi lambalarla sterilize hale getirilir.

Kızılötesi

Kızılötesine duyarlı levhalar ya da filimler kullanarak karanlıkta veya sis içindeki eşyanın fotoğrafı çekilebilir. Birçok yapay uydu (özellikle meteoroloji uyduları) kızılötesi bulucularla donatıldıklarından, gündüzde, gecede Dünya'nın fotoğrafını çekebilirler.

Mucize Denecek Bir Hız

Işık, akıl almaz bir hızla yayınır: bir saniyede 300,000 kilometre yol alır, yani Dünya'nın çevresini 7,5 defa dolaşır. Böylece Ay'a gidiş-geliş yolunu 2,5 saniyede alabilir.


Cevapla

“Bilim ve Teknoloji” sayfasına dön