İskenderiyeli Philon

Filozoflerın hayat hikayeleri ve düşünceleri
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
İskenderiyeli Philon

Mesaj gönderen Siyabend » 29 Oca 2008 12:35

[Yahudi Philon] (M.Ö. 15/10 - M.S. 45/50) Yahudi filozofu. Helenstik Yahudiliğin en önemli temsilcilerinden biri olan Philon, vahye dayalı iman ile felsefi düşünce arasında bir birleşim deneyen ilk düşünür olarak felsefe tarihinde önemli bir yeri vardır. Yahudi tarihçi İosephos (M.S. I. yüzyıl) Philon'un soylu bir aileden geldiğini söyler. İskenderiye'deki diğer Yahudiler gibi Philon'da bir Yunan gymnasion'unda öğrenim görmüş olmalıdır. Tümünü Yunanca kaleme aldığı yapıtlarında çok sayıda Yunan yazarından, özellikle manzum oyun ve destan şairlerinden söz eder; Yunan retorik okullarının tekniklerini kullanır ve gymnasionları över.

Öte yandan yapıtları, kendini tam anlamıyla dindar bir Yahudi saydığını gösteren ipuçları içerir. 39 ya da 40 yaşlarında İskenderiye'de Yahudilere karşı düzenlenen bir soykırımdan sonra, Ptolemaios döneminde güvence altına alınan ve İmparator Augustus'un onayladığı Yahudi haklarını geri vermesini istemek için İmparator Caligula'ya giden bir heyete başkanlık eder.

Philon'un felsefi görüşleri özelikle Platon, Aristoteles, Yeni Pythagorasçılar, Kinikler ve Stoacılar'ın etkisi altında gelişmiştir. Temel felsefi yaklaşımı Platon'a yakındır. Ama, kozmoloji ve etik gibi konularda özellikle Aristoteles'e çok şey borçludur. Öte yandan Yeni Pythagorasçılar'dan, sayıların özellikle de yedi sayısının mistik anlamı ve ölümsüzlüğe hazırlık olarak öz disiplinli bir yaşam sürdürmekle ilgili görüşlerini almıştır. Kinikler de eleştiri yöntemleriyle, Philon'un görüşlerini açıklama biçimi üzerinde etkili olmuştur.

Başka okullara oranla Stoacılar'ın terminolojisini daha sık kullanmakla birlikte; bu okulun düşüncelerini de eleştirdi. tanrının varlığının bilinebilirliği ile özünün bilinemezliği arasındaki ayrımı ilk kez vurguladı. O dönemde geçerli olan Yunan felsefi düşüncesinin, doğanın değişmez yasalarına bağımlı evrensel kayra anlayışına karşı, doğa yasalarını geçersiz kılabilen bireysel kayra anlayışını savundu.

Platonculuğun maddenin öncesizliği kuramını reddetmedi, ama bu maddenin de yaratılmış olduğunu ileri sürdü. Yahudi ilahiyatına ilişkin görüşlerini de Platon'un idea öğretisiyle özgün bir biçimde uzlaştırdı. İdeaların Tanrının öncesiz ve sonrasız düşünceleri olduğunu, Tanrının bunları dünyayı yaratmadan önce gerçek varlıklar olarak yarattığını öne sürdü.


Cevapla

“Filozoflar” sayfasına dön