2008 yılında tüm dünya piyasalarını altüst eden küresel ekonomik krizin etkileri artık yaşamın her alanında hissedilmeye başlandı. Hükümetler kriz nedeniyle özellikle orta sınıfı tüketime sevk etmek için vergi indirimleri de dahil birçok önlem alırken diğer taraftan orta ve uzun vadede tasarruf tedbirleri geliştiriyor.
Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke için küresel ısınmanın önüne geçilmesi için getirilecek kısıtlamalar önemli bir masraf kalemi. Sera etkisi yapan gazların atmosfere salınımının engellenmesi, fosil yakıtlarla sağlanan enerjilerin yerine alternatif kaynakların oluşturulması özellikle sanayi üretiminin yoğun olduğu ülkeler için ciddi miktarda maddi kaynak ayrılmasını gerektiren planlamalar.
Küresel ısınmaya karşı alınacak önlemler alanında birçok bilim insanı değişik alanlarda çalışma yürütüyor. Bilim insanları öncelikle küresel ısınmaya neden olan etkileri sınırlayacak teknolojiler üzerine çalışıyor. Bunlar arasında biyolojik yakıtla ya da güneş enerjisiyle çalışan araçların üretilmesi, sanayide dönüştürülebilir enerjinin kullanılması gibi sınırlayıcı önlemler bulunuyor.
Küresel ısınma konusunda çalışma yürüten ve kendilerini “geo-mühendisler” olarak nitelendiren bir grup bilim insanı ise çok daha kapsamlı ve sınırları zorlayan projeler üretiyor. Bugüne kadar hükümetler ve büyük şirketler tarafından pek rağbet görmeyen geo-mühendisler, küresel ekonomik krizin başgöstermesiyle maliyeti düşük ve küresel ısınmanın etkilerini giderici nitelikteki planlarıyla gündeme geldi.
Bu planlar arasında okyanuslara demir tozu dökülmesi, sünni bulutların oluşturulması, dev aynalarla güneş ışıklarının kontrol edilmesi gibi öneriler bulunuyor.
DEMİR TOZLARIYLA SERA GAZLARI EMİLECEK
Küresel ısınmaya sera etkisi yapan gazların neden olduğu biliniyor. Bu gazların atmosferdeki dengesini ayarlamak için London Convention adlı bir kuruluş okyanuslara demir tozu dökülmesini savunuyor. Dökülen demir tozlarıyla karbondiyoksit emerek yaşayan bakteriler üretilecek ve böylece küresel ısınmaya neden olan karbondiyoksit seviyesindeki artış kontrol altına alınmış olacak.
OKYANUS TEORİSİNE BM’DEN MUHALEFET
Küresel ısınmanın engellenmesi için okyanuslara yapılacak kimyasal bir müdahaleye Birleşmiş Milletler İklim Paneli ise karşı çıkıyor. Okyanusların insanların yarattığı kirlilik nedeniyle adeta bir “kimyasal çorba”ya döndüğünü ifade eden panel, demir tozları ya da başka kimyasallarla bu kirliliğin daha da artabileceğini ifade ediyor.
Panelin yayınladığı bir raporda bu tür müdahalelerin öngörülemeyen bazı sonuçlar da doğurabileceği ifade ediliyor.
Birleşmiş Milletlerin muhalefetine rağmen özellikle gelişmiş ülkelerin yaşanan küresel kriz ortamında geo-mühendislik projelerine daha sıcak bakmaya başlayabilecekleri ifade ediliyor.
Okyanuslardaki karbon emilimini arttıracak kimyasal deneyler üzerinde çalışan Avustralyalı Climons şirketi 2010 yılının Ocak ayında maliyesi 15-20 milyon doları bulacak bir deney gerçekleştirecek. Şirket karbon deneyinin başarılı olması durumunda bunun küresel ısınmayla başa çıkmanın “en ekonomik” yolu olacağını belirtiyor.
ATMOSFERE GÜNEŞ IŞIĞINI EMECEK PARÇACILAR SALINABİLİR
Bir grup bilim insanı da atmosfere güneş ışığını emecek parçacıkların atılmasını ve böylece buzulların erimesine neden olacak fazla ışımanın engellenmesi teorisini savunuyor. Bu önerinin sahibi ise kimya alanında Nobel ödülü sahibi Paul Crutzen.
Crutzen, atmosfere salınacak sülfür parçacılarıyla dünyada küresel bir soğuma yaratılabileceğini ve bunun maliyetinin yılda sadece 10-20 milyon dolar arası olacağını ifade ediyor.
Benzeri olay dünyada doğal olarak yaşanmıştı. 1991 yılında Filipinlerde 1815 yılında da Endonezya’da yaşanan büyük volkan patlamalarının ardından atmosfere yayılan sülfür bulutları küresel soğumaya neden olmuştu. Hatta 1815 yılı tarihe “yazı olmayan yıl” olarak geçmişti.
UZAYA YERLEŞTİRİLECEK AYNALAR
Bilim insanları arasında 100 uzay mekiği seferiyle uzaya dev aynaların yerleştirilerek dünyaya gelen güneş ışığının belli bir bölümünün geri yansıtılmasını savunanlar da var.
Öneriye göre dünyanın 1,5 milyon kilometre ötesine yerleştirilecek 106 kilometrekarelik bir ayna ile dünyaya gelen güneş ışınları azaltılabilir. Bilim insanları 3 bin tonluk ve aynanın 100 yıl içerisinde tamamlanmasını öngörüyor.
OKYANUS SPREYİ!
Bir diğer öneri ise okyanuslardaki dalgaların doğal olarak gökyüzüne saldırdığı soğuk su buharının sünni olarak atmosfere salınması. Bu yolla bilim insanları yüzeye yakın bulutların biraz daha yoğun olacağını ve güneş ışınlarını engelleyebileceğini düşünüyor.
Küresel Isınmaya Karşı ‘Cin Fikirler’
-
- Binbaşı
- Mesajlar:1014
- Kayıt:06 Oca 2007 17:56
- Burç:Oğlak
- Takım:Beşiktaş
Re: Küresel Isınmaya Karşı ‘Cin Fikirler’
bir şeyi bozmasanız ,yapmanız gerekmeyecek...
bi sürü şey sayılmış...buna sebep olan uygulamalar ,savaşlar,spreyler vesaire şeyler kaldırılsın küresel soğuma yaşanmasa ben de bişey bilmiyorum.
bi sürü şey sayılmış...buna sebep olan uygulamalar ,savaşlar,spreyler vesaire şeyler kaldırılsın küresel soğuma yaşanmasa ben de bişey bilmiyorum.