‘Faşist Sanatçılar Ülkesi’

Paylaşmak istediğiniz her şey
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
‘Faşist Sanatçılar Ülkesi’

Mesaj gönderen Siyabend » 19 Oca 2009 22:39

Uzun zamandır Taraf Gazetesi’ndeki köşesinde “faşist Türk sanatçıları”nı mercek altına alan genç yazar Rasim Ozan Kütahyalı, birçok popüler ve kendi alanında söz sahibi Türk sanatçıların gerçek yüzlerini yazıyor. Kütahyalı daha önce de Genelkurmay’a meydan okuyarak Kürt halkının haklarını savunan cesur yazılar kaleme almıştı. Kimi Türk sanatçılarının solcu görünüp en sağcısından daha faşist olduklarını ifade eden Kütahyalı, yıllarca kitleleri sözde solcu kimliğiyle kandıran “sanatçıları” bir bir teşhir ediyor. Okan Bayülgen, Ferhan Şensoy, Nejat İşler bunlardan birkaçı…

Türk sanat dünyasının, kendini yıllardır solcu, ilerici, demokrat olarak sunmuş birçok kilit figürünün bariz biçimde faşist olduğunu, Okan Bayülgen’in milliyetçilik noktasını aşan ırkçılığa ve faşizme kayan bir zihniyet yapısına sahip olduğunu, askerî darbe, sürgün ve mahpus yandaşı, 30’ların tek fare kalmayıncaya kadar bir şehri dümdüz etmekle övünen yönetiminin ve basınının hayranı Ferhan Şensoy’u, özellikle Nejat İşler’in muhalif ve ezber bozan değil cahil ve faşist bir zihniyetin esiri olduğunun fark edilmesi gerektiğini belirten Rasim Ozan Kütahyalı, bu tür faşist sanatçılara kendi cephesinden savaş açmış. Kütahyalı “bu, burada kalmayacak, bu tür teşhir yazıları devam edecek” diyor.

BAYÜLGEN BANAL IRKÇI

Rasim Ozan Kütahyalı Türk şov dünyasının en popüler oyuncu ve sunucularından Okan Bayülgen’in banal ırkçı olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Bu ülkede anti-militarist olamazsınız. Askerimizle ilgili espri de yapamazsınız. Buna hakkınız yok bu kadar şehidimiz varken. Asker kaçaklarına gösterilen öfkeyi de haklı buluyorum...’ diyebilen biri... Fakat bu kadar banal ırkçılığın ve vıcık vıcık sağcılığın üstüne özgürlükçü ve demokrat olduğunu sürekli belirten ve özünde de öyle olan Açık Radyo gibi bir kanalda program yapan, bu radyonun ruhunu ve çizgisini sahiplendiğini söyleyebilen bir adam… Bayülgen’e bir Batı ülkesinde söylendiğinde derhal yargı sürecini başlatacak fecilikteki sözleri söyleten bu hastalıklı arkaplan... Banal ırkçılık ülkemizde doğal karşılanan ve içselleştirilmiş bir olgu. O sebeple bu ülkenin kültür-sanat dünyasında çok sayıda banal ırkçı örneği var.”

Kütahyalı “Ortada sıradan, banal ve doğal bir rezalet olduğunu ve acı olanın bu rezaletin fark edilmiyor olması” diyor ve ekliyor: “Çünkü bu rezil zihniyeti modern Türk bireyleri olarak birçok kişi aynen paylaşıyor. Bayülgen bilinçli ve sistematik bir ırkçı değil. Zaten Bayülgen’in hiçbir fikrinin bilinçli ve arkasında bir dolulukla söylendiğine şahit olmadım. Akıl ve ruh sağlığı yerinde, vicdanı körleşmemiş her insanın rezalet sayacağı bir sürü sözleri bütün doğallığıyla ve sıradanlığıyla ifade ediyor Bayülgen...”

ROCK İSYAN MI? FAŞİZM Mİ?

Kütahyalı Türkiye’deki rockçıların da iki taraflı oynadıklarını belirterek konudaki görüşlerini şöyle dillendiriyor: “Bir yandan ‘Rock özgürlük isyanıdır, başkaldırıdır, muhalefettir’ edebiyatı, bir yandan bayrak mitingleri, Atatürk’e tapınmalar, Kıbrıs’a sadece Türk devletinin çıkarları adına emperyalist bir işgalci mantığıyla bakan, oranın halkını hapsetmeyi onaylayan metinlere imza atmalar... Bir de ardından Bush’a ve neoconlara küfretmeler, anti-emperyalist olduğunu iddia etmeler... Bunlar hakkında ne söylenebilir? O pabuçları sadece Bush mu hak ediyor?”

Yazar Kütahyalı, Yavaşoğulları, Ortaçgil gibi isimler, Moğollar gibi gruplar, Erkin Koray gibi net olup MHP’ye intisap ettiklerini açıklarlarsa, bunu dürüst bir davranış olarak görebileceğini ve özgürlükçü-demokrat bir insanın nasyonalist fikirlere her türlü karşı çıkacağını ama tarafını net belli eden birini en azından sahtekâr bulmayacağını söylüyor.

DARBE ÇAĞRISI YAPAN TİYATROCU

Türk sanat dünyasının kendini yıllardır solcu, ilerici, demokrat olarak sunmuş birçok kilit figürün bariz biçimde faşist olduğunu dillendiren Kütahyalı “Bu faşizmi görmemek için kör ya da aymaz olmak lazım” diyor. Bu isim kavuklu Ferhan Şensoy. Kütahyalı, Ferhan Şensoy’un şu sözlerini hatırlatıyor: “Yarın askerî darbe olsa çok mutlu olurum. Bunlar camilerine gitsinler, beni de askere alacaklarsa alsınlar anasını satayım. Arabistan’mıyız lan biz. Atatürk ilkeleri nerede! Bulunduğumuz duruma bakınca askerî düzene razıyım. Bunların hepsi hapse! Yarın sabah bile çok geç...”

“E, ne de olsa ruhen anarşist, başkaldıran bir sanat adamı Şensoy!” diyen Kütahyalı, kendisinin generallerin önünde hazırolda durarak, onların postallarını yalayarak anarşist olmak gibi “Brechtyen” bir tavır içinde olduğunu belirtiyor. Ferhan Şensoy Türk tiyatro dünyasında tek değil. Tam aksine Şensoy’a tıpkı Vecdi Gönül gibi dürüst davrandığı için teşekkür edilmesi gerektiğini, sanatçının Türk tiyatro camiasının büyük çoğunluğunun ruhsal durumunu berrak şekilde yansıttığımı söyleyen Kütahyalı sözlerini şöyle sürdürüyor; “Askerî darbe, sürgün ve mahpus yandaşı, 30’ların tek fare kalmayıncaya kadar bir şehri dümdüz etmekle övünen yönetiminin ve basınının hayranı Ferhan Şensoy, rezalet, kepazelik, utanmazlık, sahtekârlık, riyakârlık, alçaklık, ahlaksızlık, zavallılık, ruh hastalığı... Hiçbirini demeyelim, tamam. Peki, sizce ne diyelim bu duruma?”

CAHİL VE FAŞİST ZİHNİYETİN ESİRİ

Bu feci modelin tipik örneklerinden birinin de aktör Nejat İşler olduğunu söyleyen Kütahyalı, İşlerin her çıktığı yerde tavırlarıyla ve konuşmalarıyla “farklı, muhalif ve sistem-karşıtı” imaj çizdiğini belirtiyor. Üniversiteli “muhalif” birçok genç, ucuz ve basit popüler kültür figürlerine karşı bu “karakterli” sanatçıyı ve onun gibilerini sevdiğini ve İşler’in o tür “muhalif-solcu” gençlik dergilerinin baş tacı ettiği isimlerden biri olduğu söyleniyor. Bu oyuncunun geçen hafta Habertürk’te ‘Kısa Devre’ programında olduğunu söylen Kütahyalı “tam yukarıda anlattığım türde ‘muhalif’ konuşmalarını sürdürürken zihniyetini çok net belli eden bir cümle sarf etti” diyor. Kütahyalı konuyla ilgili Nejat İşler’in sözlerini şöyle hatırlatıyor; “Uluslararası sermaye güçleri, çok-uluslu şirketler bu topraklara ait olan, milli olan ne varsa elimizden almak istiyorlar, milli özelliklerimizden bizleri arındırmak istiyorlar, böylece bize daha çok mal satabilecekler. Temel planları bu...” mealinde bir cümle olduğunu belirtiyor.

Bu sözlerin analizinin sadece bu yapay sanatçı modelini değil, aslında genel olarak Türk solcusu modelinin de berbat halinin bize anlatıldığını dillendiren Kütahyalı, “Çoğu Türk solcusu ve Türk ‘muhalif’ sanatçısı yukarıdaki cümleyle özetlenen zihniyetin taşıyıcılığını yapıyor bugün... Sosyalizm ve faşizmin ne kadar uyumlu bir beraberlik oluşturabildiğinin somut örneği bir zihniyet yapısı bu. Duygusal olarak İttihatçı-faşist ezberleri tekrarlayan, teorik söylem olarak da solcu bir dile sahip o korkunç ve ahlaksız zihniyet...” diye belirtiyor. Nejat İşler’in muhalif ve ezber bozan değil, cahil ve faşist bir zihniyetin esiri olduğunu fark etmesi gerektiğini dile getiren Kütahyalı “Muhalif olmaya kendi iç dünyasının solcu söylemle örtülmüş faşizan saplantılarına muhalefet etmekle başlamalı” diyor.

Taraf Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Türkiye’deki sanat cephesinde kendini solcu-ilerici-demokrat gösterip, aslında çok bariz bir faşizm ve milliyetçiliğin başkahramanları olduklarını, bunların zaman içerisinde teşhir edileceğini söylüyor. Ayrıca kendi sistemlerini bunun üzerine kurduklarını ve kendilerini ancak böyle yaşatabildiklerini belirtiyor. Kütahyalı, bu tür yaklaşımları ve gerçekleri mercek altına almaya devam edeceğini ve er geç herkesin bu iç-yüz faşizmini görmelerinin gerekliliğini dile getiriyor.

ANF NEWS AGENCY


Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön