Êzîdîler (Soru-Cevap)

Paylaşmak istediğiniz her şey
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Êzîdîler (Soru-Cevap)

Mesaj gönderen Siyabend » 11 Ağu 2014 21:40

Resim

1) Êzidî Dinin kısa bir tarifini yapabilirmisiniz?

- Êzidîlik dünyanın en eski dinidir. Çünkü, Adem Laleş'te dünyaya geldi. Êzidîler ilk günden itibaren günümüze kadar Tanrıya inanıyorlar. Şimdiye kadarda Êzidîler gelenek ve göreneklerini terk etmeden devam ediyorlar. Êzidîlik Irak Kürdistan'ında ortaya çıktı, İran, Suriye ve Türkiye'ye yayıldı. Çünkü, Laleş Hacdır ve Êzidîliğin merkezi Laleştir. Baştan itibaren Kürdler arasında Êzidîlik vardı. Êzidîlik Kürdlerin en eski dinidir. Êzidîlik yalnızca Kürdlere arasında vardır. Êzidîler şimdiye kadar hiç bir şekilde dillerini değiştirmediler. Çünkü, Êzidî dinin dilidir.


2)Kime Êzidî denilir?

- Êzidîlik; kardeşliktir, doğru söylemektir, mert ve iyi tavır sahibidır, ayrım yapılmaksızın komşularına karşı fedakarlıktır. Êzidîlik, sakal, bıyık ve Girivandır(El ile yapılan beyaz gömlek).. Êzidîlik'te öldürme büyük bir suçtur ve dinsel olarak haram edilmiştir....

3)Siz kime tapıyorsunuz?

-Tanrıya ve Meleki Tawis'a(Tüm meleklerin başıdır)

4)Sizin kutsal kitaplarınızın isimleri ne?

-Meshefi Reş ve Celwe,


5)Sizin diğer dinlere ve kutsal kitaplara inancınız var mı?

-Evet. Onlarda dinler ve kutsal kitapları Tanrı tarafından gönderilmiştir. Onlara da saygı ve hürmet gösteriyoruz.. Onların kutsal kitapları bizimki gibi Tanrı'nın sözleridirler.

6)İbadetlerinizi ne zaman ve nasıl yapıyorsunuz?

- Sabah erken saatlerinde güneş doğduğunda yüzümüzü güneşe çevirerek, akşam ise güneşin batışı sırasında yine yüzümüzü güneşe çevirerek ve yatmadan önce insan helal olması için dualarımızı ederiz. Önce herkes için sonra kendimiz için dua ederiz.. Başka insanlar için dua etmeden kendimiz için etmiyoruz. Örnek olarak: „Ey dünyayı yaratan Tanrı, milletimi, köyümü, komşularımı ve sonra beni koru“ diyoruz.

7) Ölüleri nasıl gömüyorsunuz?

- Önce ölüleri yıkıyoruz. Sonra Qerqere ve kefeni sarıyoruz. Ondan sonra mezarlığa götürüp, bir buçuk metre derinliğinde mezar kazıyor, kefenin düğümlerini açıyor ve gömüyoruz. Ölüyü yıkama ve toprağa verme sırasında Şeyh, Pir ve Brayê Axretê'nin( Evlilikten önce evlenen kişi kendisine bir musaip-sadıç seçiyor. Seçtiği kişiye Laleş'in taşlarından birini vererek bu ilişkiyi ebedileştiriyor) hazır bulunmaları gerekir. Sonra mezarında başında dualar okunur. Ölününün baş kısmı batıya ve ayak kısmı doğuya gelmesi gerekir. Bu arada ölüler üzerine toprak atılırken vezin ve kafiyeli bir ibadet yapılır. Yalnızca ölülerin başında okunur. Onun dışında okumak günahtır.

8) Kadın isteme adetiniz nasıl?

-Gençin kendisi kız ile oturur. Eğer ikisi anlaşırlarsa bu sefer erkeğin ailesi kızın evine gider kızı oğullarına ister. Bu isteme esnasında iki ailenin tümü toplanır. Eğer erkek ve kız razi olurlarsa ilişkileri ilerler... Bu istemeden sonra kız ile erkeği köyün Şeyh'ının evine götürüyor.. Bu Şeyh'e Şeyhi Şeyh Hesen diyorlar. Şeyh onları evlendiriyor.

9)Sizin dininizden başka bir dine bir geçerse yada tam tersi durumda sizin tavrınız ne?

-Biz kimsenin bizim dinimize katılmasını istemeyiz. Bizden birinde başka bir dine katılmasına karşıyız.. Çünkü, kendi dinine yararı dokunmayan birinin başka bir yararı olmaz.

10) Sizin kendinizi geç yıkadığınızı ve temizliğe önem vermediğiniz söyleniyor. Bu ne kadar doğru?

-Bu söylenen şey hiç bir şekilde doğru değildir.

11) Genç erkekler ve kızlar arasında sevgi ve aşkın her çeşiti sizde serbest mi?

-Aşk ilişkileri normaldır ve çok da serbesttir. Fakat, fakat ahlaki sınırların aşılmaması ve fazlalığa kaçmaması gerekiyor.

12) Başka bir dinden birileri Êzidî birileriyle evlenebilirmi?

-Böyle bir şey bizde yok.

13)Başlık parası nasıl?

-75 gram altın..

14) Sizde içki içmenin cezası varmı?

-Bu sorunun cevabı her bireyin kendisindedir.

15)Sizin için en büyük günah nedir?

-Öldürme, zina ve yalan

16) Êzidî dini ile Zerdeşti dinleri arasında ne fark var?

-Zerdeştiler bizden koptular ve fazla bir farkta yok.

17) Hangi yiyecek maddeleri sizde günah sayılır?

-Lahana, domuzların öldürülmesi, karnıbahar ve xas..

18) Siz oruç tutuyormusunuz? Ne zaman ve nasıl?

-Evet. Sabahın beşinden akşamın beşine kadar... 12/12'de 3 gün farzdır. Din adamları ise kışın 40 ve yazın 40 olmak üzere 80 gün oruç tutarlar... Son günler ise bayramdır.

19) Êzidîlerde dinsel tabakalar nasıl?

-Murid, Pir ve Şeyh

20) Size sormamızı istemediğiniz ve sevmediğiniz bir soru varmı?

-Hayır her soruyu sormaktan özgürsünüz.. Çünkü dinimiz soru sormanın hayırlı olduğunu söylüyor.

21) Bedeninizi yıkama dönemine ne diyorsunuz?

-Her zaman kendi bedenimizi yıkıyoruz.. Ne zaman kendimizi yıkamamız gerekiyorsa yıkıyoruz.

22) Sizin için Şeytan kimdir ve kim için diyorsunuz?

-Tanrının meleklerine şeytan diyenler günah işliyorlar. Çünkü, kendinden daha büyük sözler söylememek lazım. Hoş olmayan sözde hoş olmayan sözdür. Meleki Tawis'a bu sözleri söyleyenler günahkarlar.. Meleki Tawis Tanrı'nın tüm meleklerin başıdır.

23) Sizin gençleriniz ne kadar dininize bağlılar?

- Her kim ki sağ ve sol ellerini tanımışsa hayir ve günahı da biliyor. Dinin buyurduğu ve farz ettiği şeyler var, onlara bağlı kalmak ve tatbik etmek gerekiyor. Aktüel olarak tüm dinlere bağlılığın azaldığı görülüyor...

24) Sakal ve bıyıklarınızı kesmiyorsunuz.. Bunun anlamı nedir?

-Sakal dinin yoludur. Her erkeğin sakal ve bıyık bırakması gerekiyor.

25) Niçin size halis/hakiki Kürd diyorlar?

-Çünkü biz Kürd dinini ve dilini koruduk..

26)Kendilerini Kürd saymayan o Êzidîler kimdir?

-Böyleleri yok, olsa dahi ibadetleri, duaları ve şahedetlerini Kürdçe yapıyorlar.

27) Muzik yapmak, şarkı söylemek ve resim yapmak sizde günah değilmi?

-Hayır, günah değildir.

28)Sizde hacı olma adeti nasıldır?

-İlk önce kendisini tamamıyla yıkıyor. 3 defa Sırat Köprüsüne gidiyor. Sonra „Kaniya Spî“(Beyaz Çeşme)de kendisini yıkıyor. Daha sonra Zimzim Çeşmesine gidiyor ve Haci oluyor. Daha sonra Arafat Dağına gidiyor.(Laleş'te 3 kutsal dağ vardır. İsimleri: Arafat, Mişet ve Ezrettir) Ardından tüm mezarları ziyaret ediyor.

29) Sizde sünnet ve Xetene yapmak (Kadınların sünneti) varmı?

-Bizde sünnet var, xetene haramdır.

30) Sizin dininizde çok eşlilik ve telak var mı?

-Bizim dinimizde bir yada 10 kadın getir diye bir şey yok.. Her ne kadar utanılacak bir durum ise de sebepleri de vardır. Kadında yeniden evlenebilir. Erkekde başka bir kadını getirebilir.

31) İyi ve kötü işler için yada hastalıklar için fala bakmak, nuska yapmak ve dua etmek gibi şeyler sizin dininizde varmı?

-Bizim iyi ve güzel şeyler için dualarımız var. Kötü ve yıkıcı şeyler için dua etmeyiz. Dinimizi bunu haram ve günah saymıştır.

32)Bir Êzidî hangi tavrından dolayı Êzidî dininden uzaklaştırılır?

-Eğer Mürit, Şeyh ve Pir birbirleriyle evlenmeye kalkarlarsa, eğer başka dinlerden biriyle evlenmeye kalkarlarsa ve eğer bir din adamını öldürürlerse gitmeleri gerekir.

33) Kirîv ne anlama geliyor? Siz niye bu kelimeden hoşlanmıyorsunuz?

-Bizdeki kirvelik iki kişi arasındaki dostluktur, yaşam kardeşliğidir. Bazı kesimler bunu Êzidîlere karşı dostane değil, suçlama olarak kullanıyorlar.

34) Niçin sizin isimleriniz Müslümanlarla aynıdır, yani Arap isimleri?

-Yüzyıllardan beri Arap ve Müslümanlarla komşu olduğumuzdan dolayı olacak...

35) Laleş Tapınağına gelen halkın bağlı kalması gereken kurallar nelerdir?

-Laleş'e gelen halkın her şeyden önce saygı bazında kutsal yere girmeden önce ayakkabılarını çıkarmaları ve yalın ayak girmeleri lazım. Bölgede ve özellikle Laleş'te yerlere tükürmek yasaktır. Kadın ve kızların kendilerini örtmeleri lazım. Laleş'e gelenlerin kutsal tapınağa saygı bazında içkili olmamaları gerekir.

36) Gece yada gündüzün hangi anı, haftanın hangi günü ve yılın hangi ayı sizin için kutsaldır?

-Güneşin doğuşu ve çarşamba....Bize göre yeryüzü, gökyüzü, dünya ve kahinat Nisan ayında oluşturuldu.. Bizim yeni yılımızda Nisan ayındadır.. Bundan dolayı Nisan kutsaldır..

37)Sizin için en kutsal olan şey nedir?

-Ateş. Çünkü ateş, Allah'ın nurudur.

Kaynak: https://newroz.com/tr/authors/70013/aso-zagrosi


Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Re: Êzîdîler (Soru-Cevap)

Mesaj gönderen Siyabend » 11 Ağu 2014 21:58

Her yıl nisan ayının ilk çarşamba günü, Êzidî dinine bağlı vatandaşlar Güney Kürdistan'ının Laleş ovasında bir araya geliyorlar. Êzidîler burada en önemli dinsel merasimlerinden birini gerçekleştiriyorlar. Tarihsel kaynaklara göre Êzidîler Mezopotamya uygarlığının tarihsel mirasçılarındandır. Yine tarihsel kaynaklara göre Êzidîler İrani ve Hindo-İrani halklarıyla birlikte bu toprakların yerlilerindendir. Êzidî kaynaklarına göre ise Êzidî dini Kürdler arasında yayılan en eski dindir. Sık sık hatalı bir şekilde, yada yanlış bilgilenme veya bilinçli olarak Êzidîlere „Şeytanperest“ yada „Muaviye'nin oğlu Yezide tapanlar“ deniliyor. Êzidîler yapılan bu iki tanımlamayı da redediyorlar. Êzidîleri „Muaviye'nin oğlu Yezide“ bağla girişimleri ve suçlaması Sefewiler dönemindeki propagandalara dayanıyor. Baas rejimi ve aşırı Şii rejimleri de bu çabaları sürdürdüler ve Êzidî dinini „Yezid'in“ mirası diye halka tanıtmaya ve Kürdistan'dan ayırmaya çalıştılar.

Êzidîler tek tanrıya inanıyorlar. „Meleki Tawus“ onların kutsal semboludur. Êzidîler için Meleki Tawus tüm meleklerin başıdır. Êzidîlerin İlahi güce inançları vardır. Êzidîlere göre Yaratıcı kendisini farklı biçimlerde insanlara gösteriyor. Her biri dünya işlerinin bir kesiminin sorumluluğunu üstleniyor. Bunun ise çeşitli Uzak Asya dinleriyle benzerlikleri var.

Êzidî topluluğunun ilahi sembollerinden biri Şêx Adi'dir. Türbesi, Irak Kürdistan'ın Laleş köyündeki Êzidî tapınağındadır. Şêx Adi dışında ise Melek Seyh Hasan, Melek Şeyh Faxreddin, Şeyh Şems, Pîr Hasan, Melek Nasredin ve daha başkaları...Êzidî dini Ortadoğu'nun en eski dinlerinden biridir. Êzidî dininin ortaya çıkışı M.Ö 2000 yıllarına dayanıyor. Êzidî dini diğer dinler tarafından tanınmıyor. Çünkü, bir şekilde tek tanrılığı dıştalıyor ve doğaya önem veriyor.Êzidîler kendilerini başlıca tewhidi din olarak görüyor ve tanrının tekliğine inanıyorlar.

Êzidîler kendilerini dünyanın ilk tanrı tapıcıları olarak görüyorlar. Onlara göre dünyada bir iyilik tanrısı ve bir kötülük tanrısı yok. Onlar için iyilik ve kötülüğü kapsayan yalnızca bir yaratıcı var. Doğadaki iki kutup, iyilik-kötülük, nur-karanlık gibi şeyler insanın doğasında vardır. Yani her Êzidî doğadaki bu iki kutbun, gün-gece, ay-güneş vs.. iki tarafını da kendisinde barındırıyor.

Êzidîlere göre hiç bir kötülük tanrısı ve insanları kötülüğe itecek bir yaratıcı yok. Her şey insanın kendisinden kaynaklanıyor. Bu tip görüşler tanrının varlığını inkar etmiyor, belki cihanda ve doğa şeylerinin içinde tanrı varlığının bir çeşit plural durumunu arzediyor. Êzidîler içinde Güneşin kutsallığı meselesinde ise deniliyor ki „ Güneş, tanrının kutsal sembollerindendir. Güneş, Meleki Tawus takipcileri için Nurun nişanıdır. Eğer ona karşı isyan edilirse, ateştir yakar“...Êzidîler Meleki Tawus için ise „ Tanrının isimlerinden biridir... Dünya da dinler çıkmadan önce Güneş Tanrı semboluydu, belirtisi de Tawusdu“ diyorlar.

Bu inanç hala Êzidîler içinde mevcut

Bazı çevreler Êzidîleri „Şeytanperest“ olarak görüyorlar. Bunun sebebi ise Şeytan'ı Meleki Tawus olarak görmeleridir. Fakat, Kürd yazarı ve dilbilimcisi Cemal Nebez'e göre Tawis kelimesi Yunanca'da vardır. Bu kelime, yani Tawis, Tanrı anlamına gelen Zeus yada Ninosdur.

Kürdistan Parlamentosu üyesi Mamo Osman „ Êzidîlere yönelik yapılan negatif tanımlamaların gerçek ile yakından uzaktan bir ilişkisi yok. Biz Şeytanperest değiliz. Biz yalnızca kötülüklerden sorumlu bir tanrının olmadığını söylüyoruz. Diğer dinler diyorlar ki hem Allah var ve hemde şeytan ... Eğer insan kötü bir şey yaparsa bundan şeytan sorumludur. Biz buna inanmıyoruz...“diyor.
Mamo Osman „ Êzidî dininin misyoner bir din olmadığını, dışardan hiç kimseyi dinlerine almadıklarını, Êzidî olmak için Êzidî ana ve babadan gelmek gerekiyor“ diyor. Bundan dolayı Êzidî topluluğu kapalı bir konumda ve Şeytanperest suçlamalarıyla karşı karşıya kalıyor.

Êzidî dininde öldürmek yasaktır

Êzidîler doğaya saygı gösteriyorlar. Doğaya zarar vermezler ve korurlar. Êzidîlerin kutsal aylarından biri baharın başlangıcı olan Nisandır. Mamo Osman şöyle diyor: „Nisan ayında evlenilmiyor. Ağaçlar kesilmiyor. Tarlalar sürülür. Çevre kirletilemiyor. Bu ayda tarlalar ve doğa hamledir, karışmamak lazım, saygı gösterip ve korumak gerekiyor“ ...

Mamo Osman'a göre „ Êzidî dininde insan merkezdir, her insan kendi içinde kutsal bir tapınaktır.Êzidî dinine göre insan iyilik ve kötülük arasında denge sağlayacak bir piramittir. İnsan gök yüzü ile topraklarımız arasında bir gök kuşağıdır. Bundan dolayı insan önemlidir“ diyor.

Êzidî dinine inananlar kendi aralarında 3 gruba ayrılıyorlar: Müritler, Şeyhler ve Pîrler.. Dr. Xelil Cindi, Êzidî Şeyhlerinden biri olarak, Êzidîlerin dinsel törenleri üzerine bir kaç kitap Kürdçe yayınlamıştır. Êzidî dini ile diğer dinler arasında var olan ortak paydalar konusunda şöyle diyor: „Êzidî dini ile diğer dinler arasında bir kiyaslamaya gidildiği zaman ortak noktalar çoktur. Örneğin Güneşin kutsallığı meselesinde Êzidî dini Budizme, Mitra dinine ve Zerdeşt dinine benzer.. Êzidîler güneşe karşı durdukları zaman özel bir dua söylerler. Êzidîlerin Güneşi kutsal görmesi Zerdeştilere benziyor. Êzidî Şeyhleri ve Pîrleri Çarşamba ve Cuma günleri kendi evlerinde, tapınaklarda ve diğer yerlerde kutsal ateşi yakarlar. Êzidîlerin İslam, Hıristiyan ve Yahudi dinleriyle olan ortak yanı ise 7 meleğe inanmalarıdır. Êzidîlere göre en büyük melek, Meleki Tawis'dır ve ona çok büyük ve özel önem verirler.

Xelil Cindi'ye göre Sami din ve mezheplerde Meleki Tawis'ın üstünlüğü yok.. Bu olay yalnızca Hind, İran ve Êzidîlerde mevcuttur. Ayrıca Êzidî kutsal kitaplarında var olan bazı kutsal isimler, Sami olmayan dinlerde de vardır. Örneğin, balık ve inek.. Hindistan'ın bazı bölgelerinde inek kutsaldır ve kimse ineklere karşı saygısızlık yapamıyor.

Êzidîlerin nüfus sayısı meselesinde ise Dr. Xelil Cindi „ Irak'ta 500.000'e yakın Êzidî var. Dünyada ise yaklaşık olarak bir milyon Êzidî var. Irak'ın özgürleşmesinden sonra Êzidîler resmen tanındı ve biz Irak'ın yeniden kuruluşuna katıldık. Irak Kürdistan'ında sayısal olarak bakıldığı zaman bizim dinimiz İsman'dan sonra ikinci dindir.“ diyor.

Dr. Xelil Cindi'ye soruluyor: „ Aktüel olarak ve Irak'ın özgürleşmesinden sonra Êzidî olarak devletten ne gibi bir beklentiniz var“ diye soruyoruz.

Dr. Xelil: „Kürdistan'da asayiş ve güvenlik Irak'ın diğer bölgeleriyle kiyaslandığı zaman çok iyi korunuyor. Fakat şimdi dinsel azınlıklara ilişkin bazı yasalar ve anayasa maddeleri var Kürdistan bölgesinde tatbik edilmiyor. Ayrıca hem Irak Anayasa'sında ve hem de Kürdistan anayasa'sında İslam dini en büyük ve hakim din olarak tanımlanıyor. Bu kendi başına dahi diğer dinlere Êzidî, Yahudi ve Hıristiyan dinlerine karşı bir tehdittir. Biz Êzidîler olarak din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını umut ediyoruz. Dinin yasalar üzerinde hiç bir etkileri olmaması gerekir. Kürdistan'da laik bir hükümetin kalıcılaşması gerekir.“ diyor..
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Re: Êzîdîler (Soru-Cevap)

Mesaj gönderen Siyabend » 11 Ağu 2014 21:59

Dr. Xelil Cundi'nin verdiği bilgilere göre Batı Kürdistan'da yani Suriye Kürdistan'ında 30 bin ile 40 bin arasında Êzidî Kürdü yaşıyor. Kuzey Kürdistanlı Êzidîler ise geçen yüzyılın 60'lı ve 70'li yıllarında devletin katliamları neticesinden Avrupa'ya göç etmişler. Dr. Xelil'in verdiği bilgilere göre Doğu Kürdistan'da Kirmanşah vilayetinde 6 köy Êzidî dinine bağlılar. Mamoste Hejar Mukriyani „Çêştî Micwer“ adlı eserinde Êzidîlerin dini üzerinde en iyi ve doğru eseri veren Mela Xelil Mişexti olduğunu söylüyor.

İlk önce konunun esasına gitmek için iki noktaya vurgu yapmak istiyorum.. Konuya ilişkin ellimizde bulunan bilgiler ve araştırmaların fazla olmadığını kabul ediyorum. Uzun tarihsel bir geçmişi olan böyle bir konunun tarihi, kültürü, dinsel edebiyatı, adetleri, gelenek ve görenekleri, bayramları ve miteolojileri hakkında onlarca hatta yüzlerce kitap yazılmasa tanımlamak çok zordur. Êzidî dini hakkında bilgilerin azlığı ve yapılan çarpıtmalar ortamında bir kaç sayfa ile konuyu tanımlamak zordur. İkincisi ise, konuya giriş yapmak için 4 yıldan beri başkent Hewler'de Kürdistan Bölge Hükümetinin kurumlarında çalışıyorum ve Hewler'de örgütlenen ve yapılan girişimlere katılmadığım seminer ve toplantı çok azdır. Bizim çok aydınımızın, yazarımızın ve tarihçilerimizin olduğu doğrudur. Bunlar Kürdistan'ın eski dinlerine ilişkin bir hayli belge, dokuman ortaya çıkardılar. Fakat bunun yanında Kürdistan'ın şehir ve köylerinde yaşıyan bir çok vatandaşın Êzidîlere ve dinlerine dair bilgileri yoktur, kısmen bilgileri varsa da çok eksik ve tarihsel yanlışlıkları içeriyor. Bu kısa değerlendirmenin ışığı altında hiç olmasa bu ülkenin en eski vatandaşları olan Êzidîler ve dinleri hakkında gereken bilgileri vermek gerekiyor. Êzidîlerin bugün sahip oldukları inançlar ve tatbik ettikleri felsefe eskide Mezopotamya toprakları üzerinde yaşamış, Sumerlerin, Babillerin, Medlerin ve Hurilerin felsefe ve inançlarının devamıdır. Êzidî dini eski bir dindir. Kürdistan toprakları üzerinde yaşıyan halkların dinsel inançları kutsal gördükleri doğa olayları( Güneşperest, yıldızlar, ruzgar ve yağmur) Êzidîlere miras olarak kalmış. Eski zamanlarda Kürdistan'ın kutsal topraklarında ve Mezopotamya'da varlık bulan Mitra, Zerdeşti, Manu, Mezdeki vb Kürd dinleri Êzidîlere miras olarak kalmış.. Êzidîlik Kürdistan toprakları üzerinde vuku bulan ve Kürd milleti tarafından inanınılan dinlerin en eski mirası olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Êzidî dini bir Tewhid dinidir, tanrının birliğine inanır. Êzidîlerin şerr gücüne taptıkları ve hiç bir şeyi kutsal görmekleri yönündeki yanlış düşüncelerin hiç bir gerçekliği ve esası yoktur. Êzidîlerin felsefesinde, metotlarında, gelenek ve göreneklerinde, dinsel törenlerinde bu düşüncelerin hiç bir yeri yok. Êzidîleri ve Êzdayetî'yi diğer dinlerden ayıran olay hayır ve şerre karşı felsefi yaklaşımlarıdır. Êzidîlere göre hayır ve şerrin her ikisi aynı kaynaktan, tanrının kapısından insanın yaşamına giriyorlar. Êzidîler, isimlerinin Êzdan'dan geldiğini, Êzdan'ın tanrının isimlerinden biri olduğuna inanıyorlar. Bu ise tanrının birliği ve tekliğinin belgesidir. Êzidîler meleklere büyük bir saygı ve kutsallıkla bakıyorlar ve özellikle meleklerin başı olarak gördükleri Meleki Tawas'a daha büyük bir hürmet ile yaklaşım gösteriyorlar.
Êzidîler, peygamberlere, azizlere ve özellikle Şeyh Adi'ye büyük hürmet gösteriyorlar. Êzidîlere göre Yaratıcı ile insanlar arasındaki ilişkilere hiç bir aracıya ve yardımcıya ihtiyaç yoktur. İnanç ve düşünceler bu bağlantı için doğrudan ilişki aracılarıdırlar. Bundan dolayı Êzidî toplumu içinde derweşlik ve sofuculuk yaygındır. Güneş Êzidîler için en önemli güçtür. Güneş yaşamın en büyük kaynağı ve dünyada insanların yaşamasının garantisidir. Êzidî inancına göre Güneş tanrının gücü ve büyüklüğünü gösteriyor. Êzidîlere göre ahiret gününe ve reinkernasyona inanıyorlar. Êzidîler insan bedenin toprak, su, ruzgar ve ateşten oluştuğunu, insanlar öldükten sonra bedenlerini oluşturan maddeler eski hallerine döndüğüne inanıyorlar. Êzidîlere göre her zaman canlı kalan ruh, ölmez. Ruh bir bedenden başka bir bedene geçiyor. Eğer bir insan yaşamı boyunca iyilik yapmışsa, iyi bir insansa, temiz ve pak ise, tüm yaşamı boyunca dua ve ibadetinden uzak durmamışsa, hayır yapmışsa ve her türlü insani olmayan şeylerden uzak durmuş ise o inasan öldükten sonra ruhu Tanrı'nın emri ile iyi ahlaklı, temiz, saygılı ve toplum tarafından sevilen bir insanın bedeninde yeniden yaşıyor ve huzurlu oluyor.. Tam tersi durumda ise yukarıda saydığımız niteliklere sahip olmayan ve Êzidî dininin gereklerini yerine getirmiyen, hırsızlık, zina ve yalanlarla uğraşıyorsa o Êzidî'nin ruhuda bir hayvanın yada suçlu bir insanın yada insanların nefret ettiği bir kimsenin içinde yeniden yaşar. Kapalı Êzidî dininde bir Êzidî ancak ve ancak bir Êzidî ana ve babadan dünyaya gelebilir. Êzidîler, başka birinin kendi dinlerine geçmesini kabul etmezler. Eğer bir insan ister kadın ve isterse erkek Êzidî dinin kutsal kurallarına aykırı davranırsa Êzidîler içinde kalamaz. Êzidîlerde öldürme, zina ve selef haramdır. Böyle insanlar hiç bir zaman paklaşamaz ve yerleri kiyamet günü cehennemdir.

Êzidî, Düşünce ve Anlam:

Êzidî kelimesinin anlamı Yezdan yada Tanrıdan geliyor. Zerdeşt Peygamberin kutsal kitabı Avesta'da Yezta ibadetin huzurunda olma anlamına geliyor. Pehlewi ve Sanskrit dillerindede Êzidî var, Allaha inanan ve imandar anlamlarına geliyor. Sumer dilinde ise E-Zi-Di var. Anlamı temiz, pak ve doğru yolda giden anlamına geliyor. Yerleşim alanları eskiden beri Kürdistan kutsal toprakları ve eski Mezopotamyadır. Yine kaynaklara göre Doğru'da da İran ve Hindistan'da Êzidîler yaşamışlardır. Aktüel olarak Êzidîlerin ezici çoğunluğu Güney Kürdistan'da yaşıyorlar. Sayıları 600.000'den fazladır. Kutsal Tapınakları Şêxan kazasına yakın Laleştir. Kuzey Kürdistan'da da 50 bin cıvarında Êzidî vardı. Fakat geçmişte bu Êzidîlere yönelik öldürmeler, katliamlar ve fermanlardan dolayı şehirlere, Avrupa'ya ve özellikle Almanya'ya göç ettiler. Yaklaşık olarak 150.000 Êzidî yurtdışında yaşıyor. Batı Kürdistan'da ve Suriye'de 50.000 cıvarında Êzidî var. Ermenistan, Gürcistan ve Rusya'da resmi bir nüfus sayımı olmamasına rağmen 200.000 cıvarında Êzidî var. Yaklaşık olarak dünyada bir milyon Êzidî yaşıyor.
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray

Re: Êzîdîler (Soru-Cevap)

Mesaj gönderen Siyabend » 11 Ağu 2014 22:00

Êzidîlerde sınıf ve tabakalar:

Êzidî toplumu farklı sınıf ve tabakalardan oluşmuştur. Bu tabakalardaki yetkilerde babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiştir. Bu tabakalar Şeyh, Pîr ve Mürid şeklinde kendisini gösteriyor. Bu tabakaların kendi aralarında evlilik yok. Hatta aynı tabakanın içindede bazen evlilikler olmuyor. Êzidîlerin Yüksek Ruhani bir topluluğu var. Bu topluluk, Êzidî dinsel işlerini, Êzidîlerin yaşam koşullarını iyileştirmek ve Êzidîlerin geleceğine dair sorunları çözmek için görevlidir. Bu topluluk, Mîr, Babaşêx, Vezir Şêx, Pêşîmam ve Qewalanların başkanlarından oluşuyor.. Êzidîlerin tarihi Ferman ve kıyımlarla doludur. Kürdistan'ın bir çok bölgesinde olduğu gibi bu konuda deri ve taşlar üzerine kazılmış bir hayli dokument var. Êzidîlerin, Cilwe ve Mistefareş adlı iki kutsal kitapları günümüze kadar ulaşabildiler. Bu iki kutsal kitap, Şêx Hesen Kurê Şêx Ebu Elmefaxir Musafîrî Hakkarî tarafından 1184-1246 yılları arasında yazılmıştır.

Êzidîlerin Tanınmış Şahsiyetleri:

Êzidîlerin tarihinde çok tanınan şahsiyet var. Bunlardan Şerafedin, Mir Caferi Dasni, Mir Amedin, Mir Hesleman ve Pirê Reş Heyran Êzidî Mirza'yı örnek olarak verebiliriz. Bunların hepsi farklı dönemlerde Kürdistan'ın çeşitli yerlerinde Mirlik ve sorumluluk yapmışlardır. Yukarıda saydığımız Êzidî şahsiyetleri 11.15.16. yüzyıllarında yaşamışlar. Yine 1810 ve 1880 yılları arasında yaşıyan Babaşêx Nasir var. 1800'lerin ortalarında Kürdistan'a gelen tarihçiler ve Doğu bilimcilerin bir çoğu çok kabiliyetli ve alim olan Babaşêx Nasir ile görüşmüşlerdir. Ayrıca Êzidî tarihine bakıldığı zaman bir çok kadında önemli roller oynamıştır. Bunlardan bir Êzidîler tarafından Xas diye tanınan Xatuna Fexra, Xanzada Pirmam ve Meyan Xatun'u örnek olarak verebiliriz.

72 Ferman:

Êzidîlerin söylemine göre onlara yönelik soykırım amaçlı 72'den fazlı saldırı yapılmıştır. Şengal'a yönelik bir çok defa, Şêxan, Bahedre, Xetar, Başik, Behzan ve tüm diğer alanlara da saldırılar yapıldı. Êzidîlerin anlatımlarına göre Maqlub Dağı Êzidîlerin merkezinin ortasına düşüyordu. Bugün gelinen yerde ise Başik ve Behzan dışında orada hiç bir Êzidî köyü kalmamıştır. Êzidîlere yönelik yapılan en ölümcül saldırı ve Fermanlar ise Mire Kore'nin, Feriq Paşa'nın ve Hafız Paşaların fermanlarıydı. Bu saldırılarda yüzbinlerce Êzidî, kadın-erkek, yaşlı-genç, çoluk ve çocuk demeden katledildi. Elbette bu şiddetli saldırılarda dar görüşlülük ve bilgisizliğinde rolü vardı. Êzidîleri kafir ve yoldan çıkanlar olarak değerlendiriyorlardı. En acı olan durum ise bu saldırı ve fermanların bazıları ise aynı milletin bir parçası olduğumuz Müslüman Kürdler tarafından yapıldı. Elbette yapılanlar Kürd milletine ve kutsal davasına karşı girişilen planlar ve düşmanlığın bir parçasıydı. Kürd düşmanları bölgede sürekli huzursuzluk ve kaos yaratarak Kürdlerin kendi kaderlerini ellerine almasını engelliyor ve Kürdler arasında savaşlar ve çelişkiler yaratarak, parçalıyarak bağımsızlık ve özgürlük amaçlarına ulaşmalarına mani oluyorlardı.


Êzidîlerin Bayramları:

Êzidîlerin bir çok resmi bayramları vardır. Burada sadece bir kaç tanesinden söz edeceğiz. Êzidîlerin Yeni Yılı „Çarşema Sor“ olarak biliniyor. Çarşema Sor Nisan ayının ilk çarşamba günüdür. Êzidîlerin oruçları da çok eskilere dayanan bayram ve törelerdir. Êzidîlerde Kış ve Yaz bayramları var. Êzidî din adamları ve Êzidî dinine inanlar Kışın 40 ve Yazında 40 olmak üzere 80 gün oruç tutarlar. Kurban Bayramı, Xidirê Lêz, Gurgega, Bêlinde, Tuaqên Êzidîyan, Tawus Giran, Cemayi, Qabax, Sema, Çira ve Çeqiltu bayramları, Berat, Tok, Kiras, Simêl, Sefra Nan ve Masi, Xewlêr, Xana Êzî, Kaniya Spî, Şaz vb.vb.. bayram ve törenleri vardır. Êzidîlerin bu bayram ve törenleri kültür ve gelenek ve görenekler konusunda uzmanlaşan akademisyenler ve uzmanlar tarafından detaylı bir şekilde incelenirse, Kürdlerin eski ve kadim bir halk olduğu ve Êzidîliğin ise bu milletin en eski dini olduğu görülecektir. Êzidîlerin Qewl, Beyit ve Duaları „Hed û Sed“ olarak biliniyor. Bunlar Êzidî dinini ve kurallarını koruyan kaynaklardır. Bu „Hed û Sed“ ler Şêxadi döneminde güncelleştirilmişler. Yani Êzidîler Şêxadi gelmeden önce vardılar, bir çok dinsel gelenekleri ve töreleri değiştirilmiş ve bugün tatbik edilmiyor. Yeni bazı şeylerde Êzidî dinine girmişler. Êzidîlerin çok eski zamanlardan beri gelen Qewl, beyit ve duaları bir dizi yalan yanlış bilgileri aşarak Êzidîler arasındaki ilişkilerde kurucu rol oynuyor ve saygı görüyorlar.

Bazı sorulara cevap bulmak amacıyla Êzidî kardeşlerimi ziyaret ettim. Mevcut durumda kaza olan Şêxan'da Kürd kültürünün güzel bir yüzünü gördük. Êzidîler, Muslumanlar ve Hıristiyanlar birlikte barış, huzur ve sükünet içinde yaşıyorlar. Toplumsal ilişkileri çok sıkıdır. Her ne kadar Kürdistan Hükümeti ve Irak Merkezi Hükümeti Êzidîlerin bölgesini ihmal etmiş ise de şimdiye kadar problemsiz bir şekilde yaşamlarını birlikte sürdürüyorlar. Êzidîler her bakımında kendilerini korumak ve sürdürmek çabaları içindeler. Biz Laleş Deresini ziyaret ettik. Laleş Tapınağına girmek için ayakkabılarını çıkarmak ve temiz ayaklarla bu kutsal yere girmek gelenekseldir.

Laleş'in kapısında çok sakin ve saygılı bir şekilde iki din adamı tarafından karşılandık. Birinin ismi Pir Said ve diğeri ise Babaçawuş olarak tanınıyor. Her ikisinin bu din içinde bir üst rolü var.. Babaçawuş, bu dinin içinde en son rütbedir.
ZAGROS
Moderator
Moderator
Mesajlar:9466
Kayıt:28 Şub 2007 22:02
Ruh Hali:Huzurlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Koç
Takım:Fenerbahçe

Re: Êzîdîler (Soru-Cevap)

Mesaj gönderen ZAGROS » 03 Eyl 2014 19:04

en önemlisi ezidilerde herkes gibi insandır .
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön