Anayasa Mahkemesi’nin başkanı, mahkemenin “anayasayı” çiğnediğini söylüyor.
Mahkeme, suç işlemiş...
Gerçekten de işledi.
Demokrasi düşmanlığını dünyanın en geri anayasalarından biri olan bizim anayasaya bile sığdıramadı ve bu düşmanlık anayasanın dışına taştı.
Aslında o mahkemenin yargıçlarının yargılanması lazım.
Ama yargılayacak bir merci yok.
Onlara suç işlemek serbest.
Onlar da bu serbestliği alabildiğine kullanıp ardı ardına suç işliyorlar.
Türban konusunda verdikleri kararla, Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’ın da belirttiği gibi, mahkeme parlamentonun yetkilerine müdahale etti.
Anayasa değişikliklerini sadece “usul” açısından denetleme hakkına sahip oldukları halde, değişikliğin “özünü” yasakladılar.
Parlamentonun yasama yetkisini yok ettiler.
Halkın iradesiyle toplanan bu parlamento, artık halk adına karar veremeyecek.
Askerî darbenin Türkiye’ye armağanı olan anayasayı değiştiremeyecek.
Yetmiş milyon insan, 12 Eylül rejiminin yarattığı hapishanenin dışına çıkamayacak artık.
Peki, biz Anayasa Mahkemesi’ndeki dokuz kişinin esiri mi olacağız?
Nasıl giyineceğimizi, nasıl konuşacağımızı, nasıl düşüneceğimizi, nasıl yaşayacağımızı o dokuz kişi mi belirleyecek?
Buna izin verecek miyiz?
Eğer buna izin verirsek burası bir tımarhaneye döner.
Saçmalıklar bitmez.
Bugün biz bir parlamento seçiyoruz ama o parlamento artık fiilen kapalı.
Anayasanın maddelerini değiştirme yetkisini kaybetti.
Yapılacak tek bir şey var benim görebildiğim kadarıyla.
Anayasayı tümden değiştirmek.
Ve, bunu sadece parlamentonun içinde yapmamak.
Halkın tümü buna katılmalı.
Alevisi, solcusu, dindarı, Kürdü, bu toplumun bütün ezilenleri, yeni yapılacak anayasada rol almalı.
Birbirlerini yasaklamak için değil tabii...
Birbirlerini özgürleştirmek için.
Bugün yasaklanan “türban” için Aleviler de, Kürtler de, solcular da mücadele etmeli bence.
Türbanın kendisinden daha önemli bir sorun duruyor çünkü karşımızda.
Özgürlük sorunu... Kendi yaşama hakkını ve biçimini savunma sorunu.
Bugün türban özgürlüğünü savunmayan bir Alevi, yarın kendi çocuğunun eğitim özgürlüğünü nasıl savunacak?
Türban özgürlüğünü savunmayan bir solcu, fikir özgürlüğünü nasıl savunacak?
Türban özgürlüğünü savunmayan bir Kürt, anadilde eğitim özgürlüğünü nasıl savunacak?
Ve, bugün türbanı savunan dindar, Alevinin, Kürdün, solcunun özgürlüğünü savunmazsa, türbanı nasıl savunacak?
Eğer bütün bu ezilenler elele vermezse, Ankara’daki dokuz yargıç hepsinin canına okuyabilir.
Okuyor da zaten.
Geliyor, bu insanların hepsinin ortak oylarıyla oluşan parlamentoyu fiilen kapatıyor.
Parlamentonun anayasayı değiştirme yetkisini gasp ediyor.
Suç işlediğini bile bile, başkanı tarafından uyarılmasına rağmen fütursuzca işliyor bu suçu.
Eğer siz elele vermezseniz, güçlerinizi birleştirmezseniz, Ankara’daki generallerle yargıçların özgürlüğün önüne diktikleri barikatları nasıl aşacaksınız?
Nasıl özgürleşeceksiniz?
Aşamazsınız.
Bugüne dek de aşamadınız zaten.
Sanırım artık şunu anlamalıyız.
Sorunlarımızı parçalara ayırmamalıyız.
Kürt sorunu, türban sorunu, Alevi sorunu, örgütlenme sorunu gibi ayrı ayrı sorunlar yok.
Ortada tek bir sorun var.
Özgürlük sorunu.
Herkesin ortak sorunu bu.
Herkes başka bir şey için özgürlük istese de, neticede herkes özgürlük istiyor.
Neden parça parça özgürleşmemiz gerekiyor?
Neden Kürtler, Aleviler, dindarlar, solcular ayrı ayrı özgürleşsin?
Bu mümkün değil.
Özgürlükleri parça parça elde etmeye hiç kimsenin gücü yetmiyor.
Bunu, bir bütün olarak hep birlikte elde etmeliyiz.
Ezilenlerin birbirine olan düşmanlığı sadece ezenlere yarıyor.
Artık kabul edin ki bu düşmanlık, bir akılsızlığa ve esarete dönüşüyor.
Türban için dövüşmeyen solcu...
Türban için dövüşmeyen Kürt...
Türban için dövüşmeyen Alevi...
Egemenlerle, efendilerle, ezenlerle işbirliği içindedir.
Kürtler için, solcular için, Aleviler için dövüşmeyen dindarlar da işbirlikçidir.
Bunu anlamak o kadar zor mu?
El birliğiyle bir anayasa yapmalıyız.
Onun ya da bunun özgürlüğü için değil, hepimizin özgürlüğü için.
Yıllarca herkes özgürlüğün bir parçasını istedi, özgürlüğün bir parçası için mücadele etti.
Aranızdan hanginiz mücadelesinden galip çıktı, aranızdan hanginiz istediği özgürlüğü elde edebildi?
Özgürlüğü parçalamak ezenlerin işidir.
Özgürlüğü bütünleştirmek, onu yekpare bir halde savunmak ezilenlerin görevidir.
Artık bu kadar işbirlikçilik yeter.
Birleşelim ve alalım şu özgürlüğü.
Hep birlikte ve özgür yaşayalım.
Ahmet Altan
- Forum ana sayfa GENEL Güncel Konular Köşe Yazıları
- Ara
-
- Zaman: 08 Ara 2025 04:26
- Tüm zamanlar UTC+03:00
Ey Ezilenler...
Beğendiğiniz veya eleştirdiğiniz yazılar
- Siyabend
- Belawela Muhtarı

- Mesajlar:19658
- Kayıt:15 Eki 2006 12:05
- Ruh Hali:Mutlu
- Cinsiyet:Erkek
- Burç:Kova
- Takım:Galatasaray
Mesaj gönderen Siyabend » 24 Eki 2008 21:48
- Share on Facebook
- Share on Twitter
- Share on Digg
- Share on Reddit
- Share on Delicious
- Share on VK
- Share on Tumblr
- Share on Google+
Cevapla
1 mesaj
•1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
Geçiş yap
- GENEL
- ↳ Güncel Konular
- ↳ Özgür Düşünce & Felsefe
- ↳ Felsefi Görüşler
- ↳ Filozoflar
- ↳ Gündem & Haberler
- ↳ Serbest Kürsü
- ↳ Köşe Yazıları
- ↳ Röportajlar
- ↳ Bilim ve Teknoloji
- ↳ Maden ve Elementler
- ↳ Araştırma Sonuçları
- ↳ Uzay Araştırmaları
- ↳ İcatlar ve Keşifler
- ↳ Kuram ve Teoriler
- ↳ Evren ve Dünya
- ↳ Bilim Adamları
- ↳ Genetik
- ↳ Doğa
- ↳ Bilelim-Öğrenelim
- ↳ Garip Mevzular
- ↳ Kültür Sanat
- ↳ Edebiyat
- ↳ Şair ve Yazarlar
- ↳ Akımlar
- ↳ Hikayeler
- ↳ Kitaplık
- ↳ Şiir Bahçesi
- ↳ Manidar Sözler
- ↳ Sinema-Tv-Dizi
- ↳ Biyografi
- ↳ Şarkı Sözleri
- ↳ Hayat Bilgisi
- ↳ Beden Dili
- ↳ Fizyognomi
- ↳ Feng Shui
- ↳ Evde Feng Shui
- ↳ Pusula Ekolü
- ↳ Form Ekolü
- ↳ Tablolar
- ↳ Psikoloji
- ↳ Hafıza Geliştirme
- ↳ Kavramlar
- ↳ Modeller
- ↳ Psikolojik Sorunlar
- ↳ Renklerin Etkileri
- ↳ Teoriler
- ↳ Yaklaşımlar
- ↳ Ufoloji
- ↳ İsimler
- ↳ Erkek İsimleri
- ↳ Kız İsimleri
- ↳ Tarih
- ↳ Tarihte Bugün
- ↳ Ocak
- ↳ Şubat
- ↳ Mart
- ↳ Nisan
- ↳ Mayıs
- ↳ Haziran
- ↳ Temmuz
- ↳ Ağustos
- ↳ Eylül
- ↳ Ekim
- ↳ Kasım
- ↳ Aralık
- ↳ Tarihteki İlginç Olaylar
- ↳ Tarihe Geçen Kadınlar
- ↳ Tarihi Gizemler
- ↳ Tarihi Eserler
- ↳ Ülkeler Tarihi
- ↳ Suikastler Tarihi
- ↳ Dünya Tarihinde İlkler
- ↳ Video & Resim
- ↳ İslam ve İnsan
- ↳ Video
- ↳ Yaşam
- ↳ Anketler & Testler
- ↳ Fotoğraf Galerisi
- ↳ Hayvanlar Alemi
- ↳ Resim Galerisi
- ↳ Sağlıklı Yaşam
- ↳ Tıp Sözlüğü
- ↳ Yemek Odası
- ↳ Dünya Mutfakları
- ↳ Osmanlı Saray Mutfağı
- ↳ Amerikan Mutfağı
- ↳ Arjantin Mutfağı
- ↳ Venezuela Mutfağı
- ↳ Meksika Mutfağı
- ↳ Brezilya Mutfağı
- ↳ Afrika Mutfağı
- ↳ Tunus Mutfağı
- ↳ Mısır Mutfağı
- ↳ Fas Mutfağı
- ↳ Güney Afrika Mutfağı
- ↳ Cezayir Mutfağı
- ↳ Avrupa Mutfağı
- ↳ Fransız Mutfağı
- ↳ Yunan Mutfağı
- ↳ Rus Mutfağı
- ↳ Polonya Mutfağı
- ↳ İtalyan Mutfağı
- ↳ Avusturya Mutfağı
- ↳ İspanyol Mutfağı
- ↳ İsveç Mutfağı
- ↳ Hırvat Mutfağı
- ↳ Macar Mutfağı
- ↳ Asya Mutfağı
- ↳ Pakistan Mutfağı
- ↳ Hint Mutfağı
- ↳ Kuveyt Mutfağı
- ↳ Kore Mutfağı
- ↳ İsrail Mutfağı
- ↳ Filipin Mutfağı
- ↳ Afgan Mutfağı
- ↳ Endonezya Mutfağı
- ↳ Çin Mutfağı
- ↳ Tai (Tayland) Mutfağı
- ↳ Japon Mutfağı
- ↳ Türkmen Mutfağı
- ↳ Lübnan Mutfağı
- ↳ Kürt Mutfağı
- ↳ Spor Meydanı
- ↳ Aşk u Meşk
- ↳ Erkekler & Kadınlar
- ↳ Butik Oteller Rehberi
- ↳ Boutique & Small Hotels
- ↳ Spa Hotels
- ↳ Astroloji
- ↳ Burçlar Arası Uyum
- ↳ Türkiye Otelleri
- LIFE
- ↳ Kaynaşma Mekanı
- ↳ Forum Oyunları
- ↳ Tuğçe Baran Düşmanları
- ↳ Muhabbet & Tanışma Faslı
- ↳ Komedi Bölgesi
- ↳ Kaçıkların Mekanı
- ↳ Komik Resimler
- ↳ Flash Oyunlar
- ↳ Animasyonlar
- ↳ Karikatür
- ↳ Video
- ↳ Komik Videolar
- ↳ İlginç Videolar
- ↳ Spor Videoları
- ↳ Seyahat Videoları
- ↳ Medical Videos
- ↳ Gesundheit Videos
- ↳ Video Klip
- ↳ Arapça Video Klip
- ↳ Yabancı Video Klip
- ↳ Kürtçe Video Klip
- ↳ Türkçe Video Klip
- FORUM
- ↳ Yönetim
