'İsrail Başarıya Ulaşmayacaktır'

Beğendiğiniz veya eleştirdiğiniz yazılar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
'İsrail Başarıya Ulaşmayacaktır'

Mesaj gönderen Siyabend » 30 Ara 2008 22:08

İngiltere’de yayınlanan liberal eğilimli Guardian’ın yorum sayfasında Seumas Milne “İsrail’in saldırısı başarıya ulaşamayacak olan bir suçtur” yazısında ''Filistin topraklarında yaşananlar Amerika ve müttefiklerinin ortaklığıyla işlenen bir suçtur’’ diyor.

Ortadoğu, Güney Asya ve Latin Amerika’da görev yapan Milne, işgal altındaki her halkın olduğu gibi Filistinlilerin de, kullanırlar kullanmazlar ayrı, ama direnme hakları olduğunu belirterek, “Ancak yasadışı bir işgali savunma hakkı diye bir kavram yoktur” diyor.

İSRAİL STRATEJİSİNİN BAŞARI ŞANSI YOK

Seumas Milne, 2006’daki “felaketle sonuçlanan Lübnan saldırılarında ve daha önce Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat’ı Beyrut’ta 1982’de ablukaya almasında olduğu gibi İsrail'in stratejisinin başarı şansı olmadığını” belirterek, şöyle devam ediyor:

“HAMAS’ın Filistinliler nezdindeki desteği, cılız altyapısı ya da İslamcı ideolojisinden çok onlarca yıldır süren haksızlıklara karşı direniş ruhundan türüyor. Bu saldırıya karşı ayakta durabildiği sürece etkinliği de pekişecektir. Roketlerle olmasa bile, misillemesi, örgütün lideri Halid Meşal’in açık bir şekilde ifade ettiği gibi farklı biçimlerde olabilir.”

Meşal, Filistin halkına üçüncü intifadanın başlatılması çağrısında bulunan örgütün lider kadrosundan. Suriye’nin başkenti Şam’da yaşayan Hamas’ın siyasi lideri, 1967 öncesi sınırlara dönmesi karşılığında İsrail’e ateşkes önermiş, ancak bu ülkeyi tanımayacaklarını yinelemişti. Bazı Ortadoğu uzmanları Meşal’in sözlerinin Hamas programıyla çeliştiğini söylemişti. 1967 sınırlarını kabul etmenin İsrail’i tanımak anlamına gelmediğini vurgulayan Meşal, “tanımaya alternatif olarak, 10 yıllık bir ateşkes öneriyoruz” demişti.

Meşal’ın belki de bu ‘tarihi sözler’i bir çok kesimler tarafından endişeyle karşılanmıştı. Çünkü sadece Ortadoğu’da değil, bütün dünyada İsrail’in varlığının yok edilmesini savunan yine bu örgüttü... Dolayısıyla BBC’nin Ortadoğu editörü Jeremy Bowen’in geçtiğimiz aylarda sarf ettiği sözleri bu endişe duygusunu doğrulamış oluyordu: “Bir çok İsrailli ve müttefikleri, HAMAS’ın ateşkes önerisine inanmıyor.”

MISIR KATLİAMA ORTAK

Peki Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde bir İslam devleti kurulmasını hedef olarak önüne koyan HAMAS örgütünün dışında diğer güçler bu durumu nasıl değerlendirdi? Guardian yazarı Milne’e göre, kendi halkına yönelik saldırıya göz yuman bir isim olarak görülen Amerika ve İsrail destekli Filistin lideri Mahmud Abbas (Abu Mazen) ile güvenilirliği dibe vurmuş olan Mısır son gelişmelerden zayıflayarak çıkacak.

Şüphesiz Milne’nin bu tespiti doğrudur. Dikkat edilirse, başta Arap dünyası ve dünyanın bir çok önemli başkentlerinde yapılan gösterilerde, İsrail kadar Mahmud Abbas ve Hüsnü Mübarek de sert eleştirilere maaruz kalmıştı. Hatta başta El Cezire olmak üzere bir çok Arap Haber Kanalı’nda yapılan tartışma programlarında Mısır Devlet Başkanı Mübarek bir ‘ihanetçi’ olarak suçlanmıştı. Bazıları ise daha da ileriye giderek, Mübarek’in ‘Gazze katliamı’na ortak olduğunu belirtmişti. Guardian yazarı da bu konuya dikkat çekiyor ve katliamı ‘ortak suç’ olarak değerlendiriyor.

OBAMA BİR SEY YAPMAYACAK

Yazar Milne, “Filistin topraklarında yaşananlar Amerika ve müttefiklerinin ortaklığıyla işlenen bir suçtur. Obama bu gidişatı değiştirmek için çaba harcamazsa olup hepimizi etkileyecek acı sonuçları olacaktır” diyerek yorumunu noktalıyor.

Milne, yazısına bir nokta koyabilir. Peki ABD’de yeni seçilen Devlet Başkanı Obama Beyaz Saray’a çıktığında değişen birşey olacak mı? Bu konuda bir analiz yapmak için çok erken. Ancak bugüne kadar sessizliğini koruyan Obama’nın önceki demeçleri ibrenin İsrail tarafını gösterdiği açık. Şüphesiz açık olan bir şey daha var: Obama’nın tutumu, Bush’unkinden pek farklı değil. Obama geçen yaz gittiği İsrail’de “Birileri iki kızım uyuduğu sırada evime roket fırlatıyorsa yetkim dahilinde bunu durdumak için herşeyi yaparım. İsraillilerin de aynı şeyi yapmasını beklerim” demişti. Dolayısıyla Obama’nın Gazze konusundaki sessizliği Arap dünyasında pek hayra yorulmaması anlaşılır bir durum. Kaldı ki Ortadoğu uzmanlarına göre adaylığı döneminde kalıcı barış konusunda umut olan Obama’nın şimdi tüm yapabileceği çatışmayı çözmekten çok yönetmeye çalışmak.

SALDIRI DÖRDÜNCÜ GÜNÜNDE

Öte yandan İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları dördüncü gününde... Ölü sayısı 360’ı aştı. Uluslararası toplumdan şimdiye kadar bir ses çıkmıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki-Moon, hem İsrail hem de HAMAS’ı kınıyor. İçişleri Bakanı Meir Şetrit, roket ve havan topu tehdidi ortadan kaldırılmadan bir ateşkesin söz konusu olmayacağını belirtiyor.

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ülkesinin HAMAS’a karşı sonuna dek sürecek topyekün bir savaş vereceğini söylüyor. Yine İsrail’in operasyonunun gerektiği ölçüde derinleştirileceği ve genişletileceği vurgulanıyor. Hatta İsrail, ‘Gazze katliamıyla’ yetinmeyerek, kara operasyona hazırlanıyor. Dünya uyuyor. Gazze’deki bilanço giderek ağırlaşıyor. Filistin halkı ise tüm iradesiyle ve umutlarıyla ayakta kalmaya çalışıyor...

ANF NEWS AGENCY


Cevapla

“Köşe Yazıları” sayfasına dön