'Akıllı olun akıllı!'

[ANTER]

Eski bir arkadaşımla buluştum. Bizim kuşağa özgü tipik bir solcu. Anti-emperyalizmiyle milliyetçiliği iç içe geçenlerden. Ama benzerlerinden farkı şarlatan değil. Samimi.

'Bir zamanlar PKK'ye karşı Barzani'yle askeri ve diplomatik işbirliği yapanların, şu sıralar Barzani'yi PKK'ye bomba vermekle suçlamalarına akıl erdiremiyorum' diyerek başladı sözlerine.

Şaşkınlığımı gizleyemedim.

'Sen Barzani'yle yeniden işbirliği yapılmasını mı istiyorsun?' diye sordum.

'Hayır, dedi, o ilkel milliyetçinin biri, Amerikan emperyalizminin de işbirlikçisi. Benim anlamadığım, bizdeki Kürtleri adım adım Barzani'ye yaklaştıran politikalar...'

Arkadaşıma bakılırsa, bir yurtsever Atatürkçünün ve solcunun Türkiye'ye yapabileceği en büyük kötülük PKK ile KDP'yi birbirine yapıştırmakmış.

'Ben olsam' dedi, 'PKK ile anlaşır, KDP'ye ve Güney Kürdistan milliyetçiliğine karşı bir baraj kurardım... Sonra da Güney üstünde 'hami' rolü oynar, Misak-ı Milli sınırlarımızı genişletirdim. Toprak bütünlüğümüzü başka türlü koruyamayız. Oysa şimdi tam tersi yapılıyor. Barzani'nin PKK'ye silah da içinde, yardım ettiği söylendikçe ve Kerkük nedeniyle Güney Kürdistan'a karşı tehdit politikası izlendikçe, düne kadar birbirlerini boğazlayan PKK ile korucu aşiretler arasında tehlikeli bir yakınlaşma ortaya çıkmıyor mu? Baksana, daha düne kadar ilkel milliyetçiliğe karşı olan DTP'nin Diyarbakır İl Başkanı 'Kerkük'e saldırı Diyarbakır'a saldırı demektir' demedi mi? Ahmet Türk'ün Barzani ve Talabani'yi Newroz'a davet edeceği bile söyleniyor. Sınır boylarındaki korucu aşiretler mutlaka bayram yapıyordur.'

'Birbirlerini boğazlamaktansa, yakınlaşmaları daha iyi değil mi?' diye soracak oldum.

'Böyle diyeceğin, belliydi zaten', dedi öfkeyle, arkasından ekledi: 'Tepeden tırnağa silahlı 70-80 bin korucu var Türkiye'de, bunlar sınır boylarında Barzani'nin TV'lerini izliyor, gözleri Güney Kürdistan'da... Arkalarında aşiretler var. İşverenler var. Hatta diyebilirim ki, PKK düşmanı olsalar da Meclis'teki Kürt milletvekillerinin bile arasında onlara yakınlık duyanların sayısı çok... PKK 5, bilemedin 7-8 bin silahlı insana sahip, ya bu 70-80 bin korucu eylemli olarak Barzani'nin yanında yer alırsa?..'

Arkadaşımın korkusu buymuş.

'Canım o kadar korkulacak bir şey yok,' dedim, 'o 70-80 bin korucuyu devlet silahlandırdı, üstelik arkalarında birkaç aşiret dışında Kürt halkının desteği yok.'

'Sen öyle san,' diye bağırdı, 'Ya PKK onlara kucak açarsa, ya bölgenin bütün Kürtleri birleşirse... İşte asıl o zaman selfdeterminasyon gündeme oturur. Ayrılıkçılık o zaman asıl tehdit olur... Korucular Güney Kürdistan'a göç etmeyeceğine göre, onların Güney Kürdistan'ı savunan bir PKK'nin denetimine girdiğini bir düşün, o zaman aklın başına gelir.'

'Ama' diye itiraz ettim, 'Türkiye, Barzani'yi PKK'ye karşı harekete geçirmek için tehdit altında tutuyor...'

'Olabilir,' dedi, 'ama sonuç yine aynı olur. Eğer bizimkiler bu politikalarında başarıya ulaşırlarsa, PKK faktörü ortadan kalkarsa, tüm Türkiyeli Kürtler kayıtsız, şartsız Barzani'nin etkisi altına girer. O zaman da Türkiye'nin Güney Kürdistan üzerinde 'hamilik' hayalleri de suya düşer. Elinde petrol olan ve bir de Türkiye'de 20 milyonluk Kürt 'soydaşa' sahip, üstelik ABD ile ittifak kurmuş olan bir Barzani karşısında Türkiye Ortadoğu'daki bütün iddiasını yitirir...'

'Yahu' dedim, 'sen basbayağı sosyal-emperyalist olmuşsun!'

Sonra ekledim: 'Seninle anlaşabilirim,' dedim, 'hiçbir gerekçeni kabul etmiyorum ama Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenlerin PKK ile müzakere fikrini doğru buluyorum. Buna ek olarak da, Güney Kürdistan'la dostluk ve işbirliğinin bu dediğin politikayla çelişmediğini söylemek isterim. Elbette niyetin Kerkük'ten pay kopartmak değilse, senin de böyle düşüneceğini sanıyorum...'

'Kerkük mü dedin,' diye şaşkın şaşkın baktı, 'Türkmenler ne olacak?'

'Akıllı ol, akıllı!' demişim birdenbire, 'Yarın da Barzani Türkiye'deki Kürtler ne olacak derse?'

Sustu... Akıllandı mı? Bilmiyorum...

* Bu yazı hayali bir 'samimi sol milliyetçi'yle diyalog denemesidir...

Veysi Sarisözen