Zor Durum - Ahmet Altan

Beğendiğiniz veya eleştirdiğiniz yazılar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Zor Durum - Ahmet Altan

Mesaj gönderen Siyabend » 27 Ağu 2008 12:18

Herkes İran’la Amerika arasında çıkacak bir savaşta Türkiye’nin müttefiki ile komşusu arasında sıkışacağını ve zorlanacağını düşünüyordu.



Ama bela yukardan patladı.



Rusya, Batı’ya ciddi bir şekilde meydan okudu.



Hem kendi adına hem de dünya adına çok ciddi bir risk aldı.



Daha önce, Osetya bağımsızlığını ilan ettiğinde Gürcistan bir kumar oynamış ve askerlerini göndermişti.



Rusların çok hızlı devreye girmesiyle Gürcistan oynadığı kumarı kaybetti.



O sırada kendini “yaz rehavetine” kaptıran Batı da Gürcistan’a beklediği desteği vermekte geç kaldı.



Rusya, bölgedeki gücünü dünyaya gösterdi ve kabul ettirdi.



Ama anlaşılan bu Rusya’ya yetmedi.



Şimdi Gürcistan’ın oynadığı bir kumarın benzerini Rusya oynuyor.



Önceki gün Rus parlamentosunun Osetya’nın bağımsızlığını kabul etmesinden sonra dün de Rusya devlet başkanı, bu kararın Rus devletinin politikası olduğunu açıkladı.



Artık o bölge fiilen Rusya’nın denetiminde.



Uzmanları bu işi benden daha iyi bilirler ama benim görebildiğim kadarıyla, Rusya bu kararı verirken Batı’nın karşı hamle yapamayacağını hesapladı.



Çünkü, Batı ancak çok sert tedbirlerle cevap verebilir Rusların bu kararına.



O tedbirler ne olacak?



Ve o tedbirler Rusya’nın kazancından daha mı büyük bir bedel ödetecek Rusya’ya?



Bunlara cevap verebilmek için önce durumu net olarak görmek gerekiyor sanırım.



Şu anda Rusya, büyük petrol rezervlerine ve Batı’ya uzanan petrol hattına sahip Kafkasya’nın tek hâkimi konumunda.



Eğer Osetya’yı elinde tutabilirse sadece Kafkasya’nın hâkimi olmayacak, eski Sovyet topraklarının da egemeni haline gelecek.



Çünkü Rus sınırındaki bütün ülkeler Rusya’nın hiçbir karşılık görmeden istediği hamleleri yapabildiğine inanarak, onun her istediğine “evet” diyecekler.



Yeniden süper bir güç olacak.



Batı, bu büyük gücü Rusya’nın eline teslim edebilir mi?



Ederse büyük bir hâkimiyet alanıyla birlikte dünyadaki prestijini de kaybedecek.



Batı karşıtı bütün güçler Rusya’nın etrafında toplanacak.



İran, nükleer silah üretimi konusunda Batı’ya ve Amerika’ya meydan okurken, yanında “sağlam” bir müttefikinin de olabileceğini hissedecek.



Rusya’yı desteklemesi halinde dünyanın dengelerini değiştirebileceğini gören Çin pazarlık gücünü çok artıracak.



Rusya, İran, Çin gibi otoriter yönetimlerin bir ittifak etrafında kümelenmesi, demokrasiyi temel alan ve başını Batı’nın çektiği “globalizmin” yayılmasını da sekteye uğratacak.



Zaten durgunluğa girmeye hazırlanan dünya ekonomisi yeni bir darbe daha yiyecek.



Küçük ülkeler çok zorlanacak.



Diktatörlüklerin sayısı artabilecek.



Dünya, siyasi ve ekonomik bir “buzul çağına” girme tehlikesiyle karşılaşacak.



Batı bunu göze alabilir mi?



Göze alması zor.



Çünkü zaten ekonomik olarak çok zorlanacağı bir döneme giren Batı, bir “buzul çağında” çok ciddi acılar yaşar, yeni bir “1929 kriziyle” karşılaşabilir.



Bunun ihtimali bile Batı’yı titretmeye yeter.



Peki, bu gelişmeleri nasıl durduracak?



Hangi tedbirlerle?



Diplomatik çıkışlar bu kadar büyük bir kırılma noktasında Rusya’yı durdurmaz.



Ekonomik tedbirler?



Şu anda Batı ekonomik açıdan çok güçlü değil.



En azından Rusya’yı vazgeçirebilecek kadar güçlü değil.



Rusya’yı sıkıştırırken kendisi de sıkışır.



Sıkışık zamanlarda otoriter rejimler daha avantajlıdır çünkü ülkelerindeki toplumsal muhalefeti demokratik ülkelerden çok daha rahat susturup bastırabilirler.



Bütün bunlara bakıldığında, benim görebildiğim kadarıyla, geriye bir tek ihtimal kalıyor.



Askerî güç.



Bu da kolay bir karar değil.



Rusya, Batı’nın bu kararı alamayacağına güvenerek Osetya’nın bağımsızlığını kabul etti.



Ve kumarını oynadı.



Şimdi cevabını bekliyor.



Batı’nın bir savaş açması bütün dünyayı sarsar.



Ama savaştan kaçması da dünyayı sarsacak.



Batı da bu noktada sıkışıyor.



Herhalde hemen askerî bir harekâta geçmeyecek ama askerî bir harekâtı göze alabileceğini hissettirecek.



Belki yanılıyorum ama tek imkân buymuş gibi geliyor bana.



Rusya’nın restine restle karşılık vermek ve bunu derhal hissettirmek.



Bunu nasıl yapacak?



Önce diplomasiyi deneyecektir.



Bunu göze aldığını anlatacaktır.



Eğer Batı, diplomatik görüşmelerde, askerî harekat da dahil her şeyi göze alacağına Rusya’yı ikna edemezse bunu yapacağı hamlelerle kanıtlamak zorunda kalacak.



Sanırım o zaman dünya denizlerinde bir hareketlilik başlayacak, Baltık’ta, Bering’te ve tabii kaçınılmaz olarak Karadeniz’de.



Karadeniz’in kapısını biz tutuyoruz.



O kapıdan bir gemi geçecekse ancak bizim iznimizle geçecek.



Ne karar verirsek verelim birini kızdıracağız.



Güçlü birini.



Bu da bizim için önemli bir risk.



Sonrasının ne olacağını bilmiyorum.



Ama daha da fenası, sonrasının ne olacağını şu anda dünyada hiç kimsenin de bildiğini de sanmıyorum.


Cevapla

“Köşe Yazıları” sayfasına dön