“Mason Ayini” yapılacaksa hiç açılmasın!

[.:LaHuTi:.]

Emek Sineması, sahnesinde “Mason Ayini” yapılacaksa hiç açılmasın!

Ne kadar itici ve çirkin bir başlık öyle değil mi?

Öyle öyle!

Gelin bu başlığı biraz açalım.

Diyelim ki, bir gece düzenleniyor ve gecede konuşan sanatçılardan biri kalkıp şöyle bir cümle kuruyor;

Emek sinemasının sahnesinde “Mason Ayini” yapılacaksa hiç açılmasın!

Ya da kapatılan bir caminin tekrar açılmasını isteyen bir grup, “Camimiz tekrar açılsın ama sanatçılar gelip içerisinde oyun sahneleyeceklerse hiç açılmasın” dese ne olur?

Yer yerinden oynar.

Vay efendim; irtica hortladı, gericiler şeriat istiyor söylemleri bazı gazetelerin manşetlerini süsler.

Zeki Alasya ne der bu işe?

“Nasıl bir durum bu aklım almıyor, Nedir bu saçmalık, “Emek Sinemasının sahnesinde ayin yapılır mı hiç?” Ya da, “Hiç camide oyun sahnelenir mi” der mi?

Derse biz ona ne deriz?

Zeki Alasya, böyle bir durumu aklın almıyorsa, Emek Sineması tekrar açılırsa sahnesinde namaz kılınacağı” fikrini aklın nasıl alıyor?

O akıl böyle bir fikre akıl erdiriyorsa o akla ne denir?

Bu nasıl bir cümledir.

Bu nasıl bir bilgisizliktir.

Bu nasıl bir düşmanlıktır.

Bu nasıl bir saygısızlıktır.

Kesinlikle böyle bir karşılaştırma yapmak istemezdim ama siz geçen yıl Mason olduğunuzu açıkladığınızda kim gelip size bir saygısızlıkta bulundu. Pek tabi ki bu sizin tercihinizdir ve bu tercih kimseyi ilgilendirmez.

Peki, o zaman insanların namaz kılması sizi neden ilgilendiriyor.

Biz ölümlüler genelde namazlarımızı sahnede değil camide ya da evde kılarız.

“Milli Türk Talebe Birliği'nin İstanbul'daki binası eskiden laik bir yerdi, fakat zamanla, oradaki tiyatronun sahnesinde namaz kılmaya başladılar” demişsiniz.

Ne demek şimdi bu?

Ya da kimmiş o sahnede namaz kılan söyleyin de biz de bilelim?

Yok, böyle bir durum varsa, o kişi namazını sahnede neden kılmış?

Yer mi yokmuş, mecbur mu kalmış?

Ya da kılındıysa neden bu kadar rahatsız oldunuz?

Öyle görülüyor ki, namazın nerede kılındığından çok sizi rahatsız eden başka bir şey!

“Emek sinemasının sahnesinde namaz kılınacaksa hiç açılmasın daha iyi” demek ve bunu ödül aldığınız bir gecede söylemek, Müslümanlara duyduğunuz kinin bir göstergesi olsa gerek!

Zeki Alasya geçen yıl yaptığı bir röportajda Masonluğa, mesleğinde ileri gitmiş kişilerin kabul edildiğini söyleyerek, Masonluğun kendisinin sabrını ve paylaşımcılığını arttırdığını söylemişti. Aynı zamanda “Devlet Tiyatrosu'nda çok Mason var, söylese işinden olacak o nedenle gizliyor” diye bir ifade kullanmıştı. “Hayatta en önemlisi de iyi insan olmak” demişti.

O zaman Masonlar böylesine iyi ve sabırlı ise bir tek hoşgörüsüz davrandıkları konu namaz ve Müslümanlar mı? Diye merak ettim doğrusu…

Ah Zeki Alasya Ah keşke hep filmlerindeki kadar “saf” olsan!

En azından “saf” der geçerdik!

-------------------

Örtünenler, “tacizcileri” suçsuz mu görüyor?

Bazılarına göre her şeyin suçlusu örtülü bayanlar!

Her işte ne yapsak ne etsek de onlardan hırsımızı alsak fikri sanki birilerinin hayatta en önemli görevi haline gelmiş…

Ankara Barosu şiddete uğrayan kadın ve çocuklara hukuki ve sığınma hakları konusunda yardımcı olmak üzere 'Gelincik Projesi' başlatmış. Projeyi destekleyenler arasında sanatçı Müjde Ar’da var.

Şiddet kapsamında bir de taciz ile ilgili bir mizansen sahneleniyor ve Müjde Ar bu mizansen kapsamında yanındaki kişinin kendini taciz ettiğini söyleyerek bağırmaya başlıyor. “Terbiyesiz, Dekolte giydim diye mi? Utanmıyor musun? Diye laflar ediyor ve sonrasında "Ben şimdi sahneye çıkacağım ama örtünüp çıkayım" diyerek elbisesinin üzerine şal alıyor ancak sahneye çıktıktan sonra, "Aslında ben niye örtünüyorum? Suçlu değilim ki; suçlu olanlar utansın" diyerek şalı fırlatıp yere atıyor.

Kadına yönelik olan “taciz” gibi iğrenç bir girişimle örtünmeyi bağdaştıran bu mizansende anlayacağız örtünen kadınlara da şöyle bir çakmışlar.

Hele Müjde Ar’ın üzerindeki şalı bir yere atışı vardı ki, adeta öfke kusar gibiydi.

Şimdi şöyle bir yorum yapanlar olacaktır. “Müjde Ar bir programında bırakın başı örtülülerde üniversiteye girsin” demişti.

Ne diyelim. Sağ olsun. Var olsun. Bizlere bu hakkı verdiği için kendisine minnettarız!

Ama fesatlık bende işte…

Yine merak ettim.

Acaba örtünen kadınlara kızıyor mu?

“Niye örtünüyorsunuz. Siz suçlu değilsiniz!” diye…

Yok, biz kendimizi suçlu gördüğümüz için örtünmüyoruz da, o bağlam da söyledim.

Şimdi bu cümleden de yanlış okuma yapmayın ama…

Neme lazım ben yine de sizleri aydınlatayım.

Yani suçlu olan tacizciler. Ne örtünenler ne de örtünmeyenler!

Arzu Erdoğral