Ölümün Bilinmeyen 20 Yönü

Hayatın her alanında karşılatığımız garip olaylar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Ölümün Bilinmeyen 20 Yönü

Mesaj gönderen Siyabend » 26 Haz 2010 18:26

Zerdüştler ölen kişinin bedenini dışarıda tutarak akbabalar tarafından yenmesini sağlıyor. New York’ta intihar ederek ölenlerin sayısı cinayete kurban gidenlerin sayısından fazla. İsveç’te bir şirket “ekolojik gömme” yöntemiyle bedenin 6-12 ay içinde ayrıştığını öne sürüyor. Mısır’da mumyalar lokomotiv yakıtı olarak kullanıldı.

Discover’de yayınlanan bir belgeselde, ölümün bilmediğimiz 20 yönü ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. İşte o ayrıntılar...

Resim

* İspanya’nın Atapuerca bölgesinde bulunan ve içinde Neandertaller ile çağdaş insanların olası atası olan Homo heidelbergensis türünden 27 insansının fosilerini barındıran yaklaşık 14 metrelik çukurdan anlaşıldığı kadarıyla, ölüleri gömme uygulaması 350,000 yıl öncesine uzanıyor olabilir.

* Asla öldü demeyin: Bu anlama gelen “sonsuzluğa göçtü”, “hakkın rahmetine erdi”, “terki diyar etti”, nalları dikti” gibi binlerce deyim var.

* Amerika’da 1951 yılından beri hiç kimse yaşlılıktan ölmedi.

* Aynı yıl Amerikan hükümeti bu sınıflandırmayı ölüm belgelerinden çıkarttı.

* Tüm durumlarda ölümün tetikleyicisi oksijen yetersizliğidir. Oksijen düzeyinin düşmesi kasılmalara ya da can çekişmesine neden olur.

* Ölümü izleyen üç gün içerisinde, daha önceleri yediğiniz akşam yemeğini sindiren enzimler sizi yemeye başlarlar. Parçalanan hücreler bağırsaklardaki canlı bakteriler için besine dönüşür. Bunların yaydıkları zararlı gazlar bedenin şişmesine ve gözlerin dışarıya fırlamasına yetecek güçtedir.

* Amerika’da gömülen ölülerden her yıl 3 milyon litreden fazla formaldehid, metanol ve etanol gibi tahnit sıvıları toprağa karışıyor. Ölülerin yakılması da havaya dioksinlerin, hidroklorik asit, kükürt dioksit ve karbondioksit gibi gazların yayılmasına neden oluyor.

* Promessa adlı bir İsveç şirketi bedeni sıvı azotta donduruyor, ardından yüksek frekanslı titreşimlerle toza dönüştürüyor ve elde edilen bu tozu mısır nişastasından yapılı tabuta kapatıyor. Şirket bu “ekolojik gömme” yöntemiyle bedenin 6-12 ay içinde ayrıştığını öne sürüyor.

* Hindistan’daki Zerdüştler ölen kişinin bedenini dışarıda tutarak akbabalar tarafından yenmesini sağlıyor.

* Kendilerine diklofenak adlı anti-enflamatuvar ilaçtan verilen büyükbaş hayvanların leşlerini yiyen akbabalar ölüyorlar.

* Kıraliçe Viktorya vasiyeti üzerine uzun zaman önce ölen kocası Prens Albert’in bornozu ve elinin alçıdan kalıbıyla gömüldü.

* Madagaskar’da aileler ölen yakınlarının gömütlerinden çıkardıkları kemiklerini famadihana adı verilen bir törenle köyün çevresinde dolaştırır. Ardından bunları yeni bir kefene sarıp yeniden toprağa gömerler. Eski kefen, yataklarına örtülmek üzere, yeni evli ve çocuksuz bir çifte verilir. Bu yöntem işe yaramazsa, tüp bebeğe bel bağlanır!

* Mısır’da inşaat şirketleri 19. yüzyılda bir demiryolu genişletme çalışması sırasında o denli çok sayıda mumyayı gün yüzüne çıkarttılar bunları lokomotiv yakıtı olarak kullandılar.

* Bilimsel yöntemi bulan İngiliz Francis Bacon 1626 yılında, soğuğun koruyucu bir etki yaratıp yaratmadığını anlamak amacıyla, bir tavuğu karla doldurmaya çalışırken yakalandığı zatürreeden öldü.

* Embriyonik gelişim sırasında organların oluşabilmesi için kimi hücrelerin kendi kendilerini öldürmeleri gerekir. Bu tür bir programlanmış hücre ölümü olmasaydı, bütün insanlar doğuştan ördek ayaklı olurdu.

* Massachusetts’li bir doktor, 1907 yılında, özel olarak tasarladığı bir ölüm yatağı ile yaptığı deneyin sonucunda, insanın son soluğunu verdiği anda 21 gram yitirdiğini ortaya koydu. O gün bugündür insanlar bunun gerçek olduğuna inansalar da, durum hiç de sanıldığı gibi değildir.

* 19. yüzyıl Avrupasında yaşadıkları halde yanlışlıkla öldü sanılan insanlarla ilgili öyküler o denli çoktu ki, sonunda çözüm olarak kadavraların önce “ölü hastanelerine” kaldırılmaları ve başlarındaki kişilerin çürüme ya da kokuşma belirtilerini beklemeleri yoluna gidildi.

* Amerika’da yaşayanların yüzde 80’inin hastanede öldükleri belirtiliyor.

* New York kentinde intihar ederek ölenlerin sayısı cinayete kurban gidenlerin sayısını gölgede bırakıyor.

* Yapılan hesaplamalar insanlığın var oluşundan bu yana yaklaşık 100 milyar kişinin öbür dünyaya göçtü...

ANF NEWS AGENCY


ZAGROS
Moderator
Moderator
Mesajlar:9466
Kayıt:28 Şub 2007 22:02
Ruh Hali:Huzurlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Koç
Takım:Fenerbahçe

Re: Ölümün Bilinmeyen 20 Yönü

Mesaj gönderen ZAGROS » 23 Tem 2010 23:49

Gerçekten çok ilginç tüm yazıyı beğniyle okudum .
ölümün gerçekten nasıl bir şey olduğunu görmek istemiyorum!!.
Paylaşım için teşekkürler Siyabend
.:LaHuTi:.
Yönetici
Yönetici
Mesajlar:1226
Kayıt:11 Haz 2008 15:08
Ruh Hali:Yorgun
Cinsiyet:Kadın
Burç:Başak
Takım:Fenerbahçe

Re: Ölümün Bilinmeyen 20 Yönü

Mesaj gönderen .:LaHuTi:. » 06 Oca 2011 20:32

Gerçekten çok enteresan bilgiler var ben de teşekkür ederim.
Cevapla

“Garip Mevzular” sayfasına dön