33 Erin Hesabını Kimden Soralım?-N.Mater
02-09-2005 bianet.org
Hürriyet'e konuşan erler, kurşuna dizilişlerini inanılmaz bir sükunetle anlattılar. İçlerinden biri bu faciaya silahsız ve korumasız sevkedilişlerini de "Mehmedin Kitabı"na anlatmıştı... Bilmek hakkımız: Aslında kaç er öldürüldü ve neden korunmuyorlardı?
BİA Haber Merkezi
01/09/2005 Nadire MATER
BİA (İstanbul) - Otuzlarını bir iki yaş geçmiş üç adam; Trabzon'dan Osman Partal, Adana'dan Erkan Omay ve Denizli'den Erdal Özdemir.
PKK, 24 Mayıs 1993 günü Elazığ - Bingöl karayolunda asker sevki yapan iki aracı durdurmuş, acemi eğitim sonrası birliklerine gitmekte olan erleri kurşuna dizmişti.
Olayda 33 erin öldüğünü, çok sayıda erin de yaralandığını o günün gazetelerinden ve resmi açıklamalardan okumuştuk.
İşte bu olaydan sağ kurtulan üç gençten ikisi Gülden Aydın'a ve biri de Saygı Öztürk'e konuştular.
12 yıl önce yaşanan bu "33 asker olayı" PKK'nin o sıra sürmekte olan ateş-kes uygulamasının da sonu olmuştu.
Hürriyet gazetesi Pazartesi günü, halen cezaevinde bulunan "olayın sorumlusu" Şemdin Sakık'ın yakında yayımlanacak kitabından bir bölümle gündeme getirdiği olayı sağ kurtulan gençlerin anlatımlarıyla sürdürdü.
Gazi olmanın mükafatı, kız da vermiyorlar...
1999'da yayımlanan Mehmedin Kitabı'ndaki Mehmetlerden biri bu olaydan sağ "kurtulanlardandı": " Dirseklerim iyi çalışıyor, onlara abanıp sizi görebiliyorum. Kaşık tutamıyorum, sadece ekmek arası filan tutabiliyorum. Yedi kurşundan dördü bacaklara, bir enseye, bir bileklere..."
Bu genç, Denizli'nin Karakova köyünde Mayıs 1998'de yatağında konuşuyordu, boynunu çeviremiyordu, yürüyemiyordu.
"Biri yirmi bir kişilik, biri yirmi üç kişilik iki otobüstük. Korumamız öğleye kadar vardı. Doğan Güreş o zaman komutanımızdı, öğleden sonra korumayı çekti. Akşam altıda PKK'nın eline geçtik. Bingöl'e on kilometre kadar kala rampadan inişe geçiyoruz.
"PKK kayaların arkasından çıktı. Otobüsçüye işaret etti, "yanaş" dedi. Bizi indirdiler. İlk anda onları köy korucusu sandık. Kimlik kontrolü yaptılar. İki kişi dışında görünüşte hepimiz sivildik. Otobüsümüz de sivildi, şoför de... Kimlikler askeri. Bizi alıp, köye götürdüler. "
Erkan Omay: Askerimiz yanlışlıkla 9 eri şehit etti
Olay çok önemliydi. O sıra, "asker sevkıyatında koruma neden yoktu," ve "Yardım ne zaman gitti" soruları boşlukta kaldı.
Korumanın öğleye kadar var olduğunu söyleyen Denizlili genç, yardımla ilgili de bakın ne anlatıyordu:
"Yardım geç geldiği için çoğu arkadaşımız can çekişerek sabaha karşı öldü. Benim üzerimde Ahmet adında bir arkadaş vardı, ölü, vurulunca üzerime düşmüştü. Yara almayan arkadaşlardan birine, 'Ahmet'i üzerimden al' dedim. Almadı. 'Biz, haber etmeye gidelim' dedi.
"Yaralanmayan arkadaşlar dağları aşıp en yakındaki karakola gitmişler. Karakol yeterli değilmiş, yardım gelmedi. Sabah altı buçuk yedi civarında haber vermişler. İki saat sonra helikopter geldi. "
Hürriyet'in haberinde 12 yıl önce sorulan iki temel soruya yanıt getirilmemekle birlikte, Erkan Omay, tam da "Mehmedin Kitabı"ndaki Denizlili gencin bıraktığı yerden devam ediyor:
"Sürekli yürüyorduk. Ertesi gün 12.00'de silah seslerinden askerlerin yaklaştığını anladım. Asıl harekat 16.00'da başladı. Sikorsky ve F-16'lar uçuyordu tepemizde. PKK'lılar kazma kürek çıkarıp siper kazdı, kayalıklara saklandı.Bizi hedef olarak ortada bıraktılar. Askerimiz, yanlışlıkla içimizdeki 9 eri şehit etti bu yüzden."
Bir soru daha: 33 ölümün dokuzu Sikorsky'nin kurşunlarına hedef olarak mı gerçekleşmişti? Yoksa aslında sonuç 33+9 muydu?
Gazeteciler Bekaa'da
24 Mayıstan kısa bir süre sonra Abdullah Öcalan Bekaa vadisinde Bar Elias kasabasında bir basın toplantısı düzenledi. Artık ateş kes fiilen sona ermişti. Basın toplantısının en önemli konusu "33 asker olayı"ydı.
Biz gazeteciler, orada Öcalan'a bunu sorduğumuzdu, "gelişmelerden çok üzgün" olduğu ve olayın "PKK içinde soruşturma konusu" olacağı yanıtını aldık.
O sıralarda, "Korumasız asker sevki" ve "yardımın gecikmesi" medyada tartışılırken Genel Kurmay Başkanlığı da "olayla ilgili soruşturma açılacağını açıklamıştı.
Özal Yaşasaydı!
Cumhurbaşkanı Turgut Özal 17 Nisan 1993'te, "33 asker olayı"ndan 37 gün önce, koşu bandında yürürken aniden kalp krizi geçirdi ve öldü.
Aslında, Özal'ın ölümünden hemen önce hazırladığı bir çeşit "Af" kabul edilebilecek olan yasa tasarısında dağdaki silahlı militanların silahlarıyla birlikte teslim olmaları, herhangi bir tutuklama olmadan beş yıl müddetle kamu haklarından kısıtlanma sonrası olağan toplumsal düzene adapte olmaları planlanmıştı.
Dönemin başbakanı Süleyman Demirel de bir "Milli Güvenlik Kurulu Projesi" olan bu girişimi onaylıyordu. "33 Asker olayı" olmasaydı, bu tasarı yasalaşacaktı.
Özal- Ahmet Türk görüşmesi
Aralık 1994'te dönemin DEP milletvekili Ahmet Türk'ün 32. Gün programındaki anlatımını Orhan Miroğlu'nun 21 Ağustos 2005 tarihli Radikal 2'deki yazısından aktarıyoruz:
"Biz rahmetli Özal'ın mesajını götürmek üzere Öcalan'la görüştük. Özal bize akan kanın durması için çaba içinde olmanız gerekir deyince, kendisine ateşkesin sürmesi için Bekaa'ya gitmeyi düşündüğümüzü söyledik. 'Elbette' dedi."
O günleri ve "33 asker olayı"nın etkisini anlayabilmek için Miroğlu'nun yazısından sorular soran bir bölüm daha aktarıyoruz:
"Mayıs 1993'te ani bir kalp krizi sonucu ölmeden önce, Özal, İsmet İmset'in yazdığı gibi, ölümünden hemen önce, Milli Güvenlik Kurulu'na talimat verip kademeli bir barış planı çerçevesinde Kürt reformları başlatılmasını ve MGK'ya da bağlantılı üst düzeyde bazı generallerin bu çalışmada yer almasını istemiş miydi,
"Dahası, Bingöl'de askerlerin kurşuna dizilmesi hadisesinden sonra, Özal'ın 'ikna ettiği' generallerin, İsmet İmset'in 23 Aralık 1994'de Özgür Ülke gazetesinde yazdığı doğruysa 'elimiz kolumuz bağlandı, artık bir şey yapamayız' diyerek bir kenara çekildikleri gerçek midir, bilinmiyor,
"Ama bilinen bir şey; ateşkes süreciyle birlikte, PKK içinde ateşkese karşı çıktıkları söylenen bazı birimlerin ve 'bölge komutanlarının' varlığıydı. Bingöl'de askerlerin kurşuna dizilmesi olayından birkaç gün önce, aynı bölgede çok sayıda gerillanın öldürülmesi, hiç de tesadüf değildi."
Genel Kurmay ve PKK soruşturmaları
Miroğlu'nun 12 yıl sonra gündeme getirdiği sorular yeni değil ama hatırlamakta ve hatırlatmakta yarar var elbette... Ama, Erkan Omay'ın anlatımından eklenecek bir soru daha var:
* 9 er Skorsky'den atılan bombalarla öldü mü?
* Genel Kurmay Başkanlığı olayla ilgili açıklandığı üzere soruşturma yaptıysa sonuçlar nelerdir?
Soruşturma sonuçlarının bizi 12 yıldır sorulan soruların yanıtlarına götürmesi neden mümkün olmasın?
Bütün bunlar çok önemli, belki de Özal ve Demirel'in başı çektiği bu proje Kürt sorununun çözümünde önemli bir adım olacaktı. Bu adımın nasıl engellendiğini bilmek istiyoruz.
Online "Öfke"
Üç gencin Hürriyet gazetesindeki anlatımları üzerine gazetenin web sitesine okurlar tepkilerini yazdılar, yaziyorlar, gazete de bugunkü nüshasında tepkileri "Bingöl katliamı haberine mesaj yağdı" başlığıyla haberleştirdi.
"Arslan parçaları! Sizin ve şehit olan diğer kardeşlerimin analarının ellerinden öpüyorum. Bilmelisiniz ki, bu ülkenin çoğunluğu size minnettardır. Ve aziz memleketi bu hale getirenlere diyorum ki: Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner!"
"18 yaşında bir Türk genciyim şu an da ülkemi tanıtmak için değişim öğrencisi olarak Avustralya'ya geldim. Her gün gazete sitelerine giriyorum böyle bir haber beni okyanuslar ötesinden etkiledi ve Türk olmanın ne kadar gurur verici bişey olduğunu gözlerim bi yandan yaşarırken anladım. bu insanlara gösterilen demokrasiye karşıyım. hırsımı göz yaşlarımdan çıkarıyorum. bütün şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Teşekkürler." .
Söz tekrar Denizlili gençte
Yüzleri bulan mesajlar genellikle bu minvalde, çok az da şöyle mesajlar var:
"Bu güne kadar ordumuza toz kondurmadım ama bu olay beni farklı düşünmeye zorladı bu olayda tamamen ordu yetkilileri suçludur böyle bir sevkıyatta onları uyaracak olan hükümet değil kendi askerini kendi koruyacaktır bütün zamanlarda en büyük ödenek orduya ayrılmıştır. ordu yetkilileri bu konuda Türk halkına hesap vermeli yolları tabii ki hükümet yapacak ama askerinden sen sorumlusun general.."
Son günlerin insanı kaygılandıran ortamına da denk düşen mesajlardaki özellikle "şehitlik" üzerine yazılanlara da yanıt olması bakımından sözü "Mehmedin Kitabı"na konuk olan Denizlili gence bırakmak en iyisi:
"Yani kahramanlık, gazilik, şehitlik bunlar laf ola beri gele. Devlet hastanesine gittim, ilacı ille bizim almamız lazım. İki saat ilacı aradık bulamadık. Orada kıvranıyorum, bağırıyorum... Doktor hastanedeki ilacı kullanmıyor. Vatana elimizi ayağımızı veriyoruz, şehit oluyoruz, o ilacı vermiyor. ... Devlet ambulans bile vermiyor. 'Madalya vereceğiz' dediler, onu da vermediler, umudu kestik."
O tekerlekli sandalyede, Denizlili Erdal Özdemir de; Erkan Omay işsiz, Osman Partal'ın bugünkü durumu ise Hürriyet'te belirtilmiyor.
Kişisel bir not: Mehmedin Kitabı
Osman Partal, Erkan Omay ve Erdal Özdemir isimleriyle konuştular, iyi de ettiler. 1999'da "Mehmedin Kitabı" yayınlandığında ilk dört ayda 20 bin satmıştı. Sonra yasaklandı, yargılandı, beraat etti.
Beraat sonrasında, belirli bir çevre kitabın gerçekleri yansıtmadığını, 42 askerin anlatımlarını "uydurduğumu" iddia ederek saldırıya geçti. Hürriyet'in haberi "uydurma" denilenin nasıl da "gerçek"in tıpkı basımı olduğunu çok güzel gösterdi doğrusu.
Bir farkla: halen meselenin bir boyutu tartışmadan uzak tutulmak isteniyor. Yine de olsun! Şimdi söz sırası başta dönemin Genel Kurmay Başkanı ve sonrasında Tansu Çiller dönemi Doğru Yol Partisi'nin Kilis milletvekili, şimdi de emekli Doğan Güreş ve Genel Kurmay Başkanlığı'nda...
Konuşun lütfen! (NM/EK)
- Forum ana sayfa GENEL Güncel Konular Köşe Yazıları
- Ara
-
- Zaman: 09 Ara 2025 05:07
- Tüm zamanlar UTC+03:00
33 Erin Hesabını Kimden Soralım?-N.Mater
Beğendiğiniz veya eleştirdiğiniz yazılar
Re: 33 Erin Hesabını Kimden Soralım?-N.Mater
Mesaj gönderen sinan » 08 Tem 2008 11:22
paylaşım için teşekkürler.
Cevapla
2 mesaj
•1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
Geçiş yap
- GENEL
- ↳ Güncel Konular
- ↳ Özgür Düşünce & Felsefe
- ↳ Felsefi Görüşler
- ↳ Filozoflar
- ↳ Gündem & Haberler
- ↳ Serbest Kürsü
- ↳ Köşe Yazıları
- ↳ Röportajlar
- ↳ Bilim ve Teknoloji
- ↳ Maden ve Elementler
- ↳ Araştırma Sonuçları
- ↳ Uzay Araştırmaları
- ↳ İcatlar ve Keşifler
- ↳ Kuram ve Teoriler
- ↳ Evren ve Dünya
- ↳ Bilim Adamları
- ↳ Genetik
- ↳ Doğa
- ↳ Bilelim-Öğrenelim
- ↳ Garip Mevzular
- ↳ Kültür Sanat
- ↳ Edebiyat
- ↳ Şair ve Yazarlar
- ↳ Akımlar
- ↳ Hikayeler
- ↳ Kitaplık
- ↳ Şiir Bahçesi
- ↳ Manidar Sözler
- ↳ Sinema-Tv-Dizi
- ↳ Biyografi
- ↳ Şarkı Sözleri
- ↳ Hayat Bilgisi
- ↳ Beden Dili
- ↳ Fizyognomi
- ↳ Feng Shui
- ↳ Evde Feng Shui
- ↳ Pusula Ekolü
- ↳ Form Ekolü
- ↳ Tablolar
- ↳ Psikoloji
- ↳ Hafıza Geliştirme
- ↳ Kavramlar
- ↳ Modeller
- ↳ Psikolojik Sorunlar
- ↳ Renklerin Etkileri
- ↳ Teoriler
- ↳ Yaklaşımlar
- ↳ Ufoloji
- ↳ İsimler
- ↳ Erkek İsimleri
- ↳ Kız İsimleri
- ↳ Tarih
- ↳ Tarihte Bugün
- ↳ Ocak
- ↳ Şubat
- ↳ Mart
- ↳ Nisan
- ↳ Mayıs
- ↳ Haziran
- ↳ Temmuz
- ↳ Ağustos
- ↳ Eylül
- ↳ Ekim
- ↳ Kasım
- ↳ Aralık
- ↳ Tarihteki İlginç Olaylar
- ↳ Tarihe Geçen Kadınlar
- ↳ Tarihi Gizemler
- ↳ Tarihi Eserler
- ↳ Ülkeler Tarihi
- ↳ Suikastler Tarihi
- ↳ Dünya Tarihinde İlkler
- ↳ Video & Resim
- ↳ İslam ve İnsan
- ↳ Video
- ↳ Yaşam
- ↳ Anketler & Testler
- ↳ Fotoğraf Galerisi
- ↳ Hayvanlar Alemi
- ↳ Resim Galerisi
- ↳ Sağlıklı Yaşam
- ↳ Tıp Sözlüğü
- ↳ Yemek Odası
- ↳ Dünya Mutfakları
- ↳ Osmanlı Saray Mutfağı
- ↳ Amerikan Mutfağı
- ↳ Arjantin Mutfağı
- ↳ Venezuela Mutfağı
- ↳ Meksika Mutfağı
- ↳ Brezilya Mutfağı
- ↳ Afrika Mutfağı
- ↳ Tunus Mutfağı
- ↳ Mısır Mutfağı
- ↳ Fas Mutfağı
- ↳ Güney Afrika Mutfağı
- ↳ Cezayir Mutfağı
- ↳ Avrupa Mutfağı
- ↳ Fransız Mutfağı
- ↳ Yunan Mutfağı
- ↳ Rus Mutfağı
- ↳ Polonya Mutfağı
- ↳ İtalyan Mutfağı
- ↳ Avusturya Mutfağı
- ↳ İspanyol Mutfağı
- ↳ İsveç Mutfağı
- ↳ Hırvat Mutfağı
- ↳ Macar Mutfağı
- ↳ Asya Mutfağı
- ↳ Pakistan Mutfağı
- ↳ Hint Mutfağı
- ↳ Kuveyt Mutfağı
- ↳ Kore Mutfağı
- ↳ İsrail Mutfağı
- ↳ Filipin Mutfağı
- ↳ Afgan Mutfağı
- ↳ Endonezya Mutfağı
- ↳ Çin Mutfağı
- ↳ Tai (Tayland) Mutfağı
- ↳ Japon Mutfağı
- ↳ Türkmen Mutfağı
- ↳ Lübnan Mutfağı
- ↳ Kürt Mutfağı
- ↳ Spor Meydanı
- ↳ Aşk u Meşk
- ↳ Erkekler & Kadınlar
- ↳ Butik Oteller Rehberi
- ↳ Boutique & Small Hotels
- ↳ Spa Hotels
- ↳ Astroloji
- ↳ Burçlar Arası Uyum
- ↳ Türkiye Otelleri
- LIFE
- ↳ Kaynaşma Mekanı
- ↳ Forum Oyunları
- ↳ Tuğçe Baran Düşmanları
- ↳ Muhabbet & Tanışma Faslı
- ↳ Komedi Bölgesi
- ↳ Kaçıkların Mekanı
- ↳ Komik Resimler
- ↳ Flash Oyunlar
- ↳ Animasyonlar
- ↳ Karikatür
- ↳ Video
- ↳ Komik Videolar
- ↳ İlginç Videolar
- ↳ Spor Videoları
- ↳ Seyahat Videoları
- ↳ Medical Videos
- ↳ Gesundheit Videos
- ↳ Video Klip
- ↳ Arapça Video Klip
- ↳ Yabancı Video Klip
- ↳ Kürtçe Video Klip
- ↳ Türkçe Video Klip
- FORUM
- ↳ Yönetim


