Başbakan Erdoğan, Aktütün olayından bu yana yaptığı her konuşmayla yeni bir şaşkınlık yaratıyor.
Çok değil, daha üç yıl önce Türkiye’yi Avrupa’ya taşıyacak, siyasette askerin hâkimiyetini kıracak, anayasayı sivilleştirecek, hukuk sistemini yenileyecek, ülkeyi özgürleştirecek ve “tarihe geçecek” bir lider olarak duruyordu sahnede.
Ardı ardına uyum yasaları çıkartmıştı.
Ankara ve İstanbul koalisyonunun baskısıyla ezilen Anadolu’nun, varoşların, ezilenlerin temsilcisiydi.
Dine saygılı bir dindar, bir muhafazakâr ve Avrupa Birliği üyeliği konusunda kararlı bir ilericiydi.
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir sentezi yaratacak ve “muhafazakârlarla ilericileri” aynı hedefte birleştirecekti.
Avrupa Birliği gibi ortak bir amaca giden yolda önderliğe soyunmuştu.
Kürt meselesinde nispeten barışçı bir çizgideydi.
Sınırötesi operasyonlara, “sınırın içindeki sorunları çözdünüz mü” diye karşı çıkıyordu.
Beldes ve Köydes gibi projelerle bütün Anadolu’daki köylere yol, su, elektrik götürüyordu.
Sağlık sistemini yenilemiş, insanların hayatlarını kolaylaştırmıştı.
“Türkiye’nin zencileri” denilen ezilenlerin sesi olmuştu.
Şemdinli skandalındaki kayganlığı dışında hep dik durmuştu, cesur durmuştu, eğilmemişti.
İstanbul ve Ankara kızmıştı ama Türkiye’nin geri kalanı sevmişti onu.
Son seçimlerde yüzde kırk yedi gibi muazzam bir oy oranına ulaşmıştı.
Seksen beş yıldır değişmeyen baskı rejimini, devletin vatandaşını ezen tutumunu, hukuksuzluğu Avrupa üyeliğiyle sona erdirecekti.
Bir ümitti.
Sonra Anayasa Mahkemesi girdi devreye.
AKP’ye kapatma davası açıldı.
Hukukla alakası olmayan tuhaf bir karar verdi mahkeme.
Bu kararıyla AKP’yi kapatmadı ama esir aldı.
Ve Tayyip Erdoğan değişti.
“Zencilerin sesi” olan ve bununla övünmesi gereken “büyük zencinin” rengi her konuşmayla biraz daha açıldı.
Biraz daha “beyazlaştı.”
Zenci ülkenin beyaz devletine adım adım yanaşmaya başladı.
Halkının değil, devletin sözcülüğünü tercih etti.
Bu devleti, halkına saygı gösterecek bir yapıya kavuşturması gerektiğini unuttu.
Aktütün’de hesap sorması gerekirken Genelkurmay Başkanı’na sahip çıktı.
Kürt meselesinde çözümün yolunu arayacağına, savaşçıların, “şahinlerin” üslubunu benimsedi.
Onun bu konuşmaları, yıllarca onu destekleyenleri hayal kırıklığına uğratırken, onu eleştiren dostlarının sayısı artmaya başladı.
Fehmi Koru, “Obama olarak başladı şimdi Bush oldu” dedi onun için.
Biz o sözü manşete taşıdık.
Erdoğan dün bu söze cevap verdi.
Eski dostu Koru’ya “sevsinler seni” dedi.
Konuşmasını baştan sona okudum.
Siz de okuyun.
İtiraf edeyim hayatımda okuduğum en tuhaf konuşmaydı.
Öyle cümleler vardı ki ne dediğini, ne demek istediğini anlamadım bile.
Sivil anayasa yapmaktan “şimdilik” vazgeçtiğini anlayabildim.
“Devletin değerlerine” çok önem verdiğini de.
O çok önem verdiği “devletin değerleri” arasında, inanç ve fikir hürriyetine baskı yapmak olduğunu unutmuştu anlaşılan.
Başörtülü çocukları okula sokmayan, Erdoğan’ın çok önem verdiği “devletin değerleri”.
Kürtlerin anadilde eğitim yapmasını engelleyen, o devletin değerleri.
İnsanları fikirlerinden dolayı hapse atan, o devletin değerleri.
Generallerin Çankaya’da cumhurbaşkanının eşinin elini sıkmamasına yol açan, o devletin değerleri.
Aynı generallerin Parlamento’yu boykot edecek cüreti bulmalarının kaynağı, o devletin değerleri.
İnsanları gözaltında öldüren, o devletin değerleri.
Ergenekon’un oluşmasına göz yuman, o devletin değerleri.
Erdoğan şimdi o değerleri savunuyor.
Konuşmalarında “bayrak ve devlet” kelimelerinden geçilmiyor.
Peki, “özgürlük, adalet, eşitlik, kardeşlik, başörtüsü, Kürt realitesi, Alevi açılımı, Avrupa, zenginleşmek, barış” kelimelerine ne oldu?
Kim sildi bu kelimeleri Erdoğan’ın konuşmalarından?
Biz “bayrak ve devlet” konuşmalarını çok dinledik, bugünkü statükoyu sürdürmek isteyen her işbirlikçi lider zaten bu hamasetin arkasına saklanıyor.
Erdoğan’ın da aynı siperin içine girmesi ve kendini destekleyen milyonlarca insanı ortada bırakması bakalım ona ne kazandıracak.
Dün, “ben Obama değilim” diye bağırıyordu.
Obama, Amerika’yı ve dünyadaki savaşçı eğilimleri değiştireceği ümidini yaratarak yeryüzünde heyecan uyandıran genç bir siyasetçi.
Obama olmak hiç de fena bir şey sayılmaz.
Erdoğan haklı, o Obama değil.
Ama daha üzücü olanı...
Onun artık Erdoğan da olmaması.
O artık bir “beyaz” adam.
- Forum ana sayfa GENEL Güncel Konular Köşe Yazıları
- Ara
-
- Zaman: 08 Ara 2025 23:25
- Tüm zamanlar UTC+03:00
Yazık
Beğendiğiniz veya eleştirdiğiniz yazılar
- Siyabend
- Belawela Muhtarı

- Mesajlar:19658
- Kayıt:15 Eki 2006 12:05
- Ruh Hali:Mutlu
- Cinsiyet:Erkek
- Burç:Kova
- Takım:Galatasaray
Mesaj gönderen Siyabend » 09 Kas 2008 23:34
- Share on Facebook
- Share on Twitter
- Share on Digg
- Share on Reddit
- Share on Delicious
- Share on VK
- Share on Tumblr
- Share on Google+
Cevapla
1 mesaj
•1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
Geçiş yap
- GENEL
- ↳ Güncel Konular
- ↳ Özgür Düşünce & Felsefe
- ↳ Felsefi Görüşler
- ↳ Filozoflar
- ↳ Gündem & Haberler
- ↳ Serbest Kürsü
- ↳ Köşe Yazıları
- ↳ Röportajlar
- ↳ Bilim ve Teknoloji
- ↳ Maden ve Elementler
- ↳ Araştırma Sonuçları
- ↳ Uzay Araştırmaları
- ↳ İcatlar ve Keşifler
- ↳ Kuram ve Teoriler
- ↳ Evren ve Dünya
- ↳ Bilim Adamları
- ↳ Genetik
- ↳ Doğa
- ↳ Bilelim-Öğrenelim
- ↳ Garip Mevzular
- ↳ Kültür Sanat
- ↳ Edebiyat
- ↳ Şair ve Yazarlar
- ↳ Akımlar
- ↳ Hikayeler
- ↳ Kitaplık
- ↳ Şiir Bahçesi
- ↳ Manidar Sözler
- ↳ Sinema-Tv-Dizi
- ↳ Biyografi
- ↳ Şarkı Sözleri
- ↳ Hayat Bilgisi
- ↳ Beden Dili
- ↳ Fizyognomi
- ↳ Feng Shui
- ↳ Evde Feng Shui
- ↳ Pusula Ekolü
- ↳ Form Ekolü
- ↳ Tablolar
- ↳ Psikoloji
- ↳ Hafıza Geliştirme
- ↳ Kavramlar
- ↳ Modeller
- ↳ Psikolojik Sorunlar
- ↳ Renklerin Etkileri
- ↳ Teoriler
- ↳ Yaklaşımlar
- ↳ Ufoloji
- ↳ İsimler
- ↳ Erkek İsimleri
- ↳ Kız İsimleri
- ↳ Tarih
- ↳ Tarihte Bugün
- ↳ Ocak
- ↳ Şubat
- ↳ Mart
- ↳ Nisan
- ↳ Mayıs
- ↳ Haziran
- ↳ Temmuz
- ↳ Ağustos
- ↳ Eylül
- ↳ Ekim
- ↳ Kasım
- ↳ Aralık
- ↳ Tarihteki İlginç Olaylar
- ↳ Tarihe Geçen Kadınlar
- ↳ Tarihi Gizemler
- ↳ Tarihi Eserler
- ↳ Ülkeler Tarihi
- ↳ Suikastler Tarihi
- ↳ Dünya Tarihinde İlkler
- ↳ Video & Resim
- ↳ İslam ve İnsan
- ↳ Video
- ↳ Yaşam
- ↳ Anketler & Testler
- ↳ Fotoğraf Galerisi
- ↳ Hayvanlar Alemi
- ↳ Resim Galerisi
- ↳ Sağlıklı Yaşam
- ↳ Tıp Sözlüğü
- ↳ Yemek Odası
- ↳ Dünya Mutfakları
- ↳ Osmanlı Saray Mutfağı
- ↳ Amerikan Mutfağı
- ↳ Arjantin Mutfağı
- ↳ Venezuela Mutfağı
- ↳ Meksika Mutfağı
- ↳ Brezilya Mutfağı
- ↳ Afrika Mutfağı
- ↳ Tunus Mutfağı
- ↳ Mısır Mutfağı
- ↳ Fas Mutfağı
- ↳ Güney Afrika Mutfağı
- ↳ Cezayir Mutfağı
- ↳ Avrupa Mutfağı
- ↳ Fransız Mutfağı
- ↳ Yunan Mutfağı
- ↳ Rus Mutfağı
- ↳ Polonya Mutfağı
- ↳ İtalyan Mutfağı
- ↳ Avusturya Mutfağı
- ↳ İspanyol Mutfağı
- ↳ İsveç Mutfağı
- ↳ Hırvat Mutfağı
- ↳ Macar Mutfağı
- ↳ Asya Mutfağı
- ↳ Pakistan Mutfağı
- ↳ Hint Mutfağı
- ↳ Kuveyt Mutfağı
- ↳ Kore Mutfağı
- ↳ İsrail Mutfağı
- ↳ Filipin Mutfağı
- ↳ Afgan Mutfağı
- ↳ Endonezya Mutfağı
- ↳ Çin Mutfağı
- ↳ Tai (Tayland) Mutfağı
- ↳ Japon Mutfağı
- ↳ Türkmen Mutfağı
- ↳ Lübnan Mutfağı
- ↳ Kürt Mutfağı
- ↳ Spor Meydanı
- ↳ Aşk u Meşk
- ↳ Erkekler & Kadınlar
- ↳ Butik Oteller Rehberi
- ↳ Boutique & Small Hotels
- ↳ Spa Hotels
- ↳ Astroloji
- ↳ Burçlar Arası Uyum
- ↳ Türkiye Otelleri
- LIFE
- ↳ Kaynaşma Mekanı
- ↳ Forum Oyunları
- ↳ Tuğçe Baran Düşmanları
- ↳ Muhabbet & Tanışma Faslı
- ↳ Komedi Bölgesi
- ↳ Kaçıkların Mekanı
- ↳ Komik Resimler
- ↳ Flash Oyunlar
- ↳ Animasyonlar
- ↳ Karikatür
- ↳ Video
- ↳ Komik Videolar
- ↳ İlginç Videolar
- ↳ Spor Videoları
- ↳ Seyahat Videoları
- ↳ Medical Videos
- ↳ Gesundheit Videos
- ↳ Video Klip
- ↳ Arapça Video Klip
- ↳ Yabancı Video Klip
- ↳ Kürtçe Video Klip
- ↳ Türkçe Video Klip
- FORUM
- ↳ Yönetim
