Suriye’de Türkçe Okul Serbest, Kürtçe Yasak!

Gündemdeki olaylar,tartışmalar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Suriye’de Türkçe Okul Serbest, Kürtçe Yasak!

Mesaj gönderen Siyabend » 10 May 2009 19:04

Son yıllarda Türkiye ile ilişkileri giderek iyileşen Suriye’de Türkmenler için Türkçe dil okulları açılarak, bakanlık düzeyinde görevler verildi. Buna karşın işyerlerine Kürtçe isimlerin verilmesini yasaklayan 1971 tarihli yasa yeniden canlandırılmaya çalışılıyor.

TÜRKÇE OKUL AÇILDI

Suriye rejiminin Türkiye ile ilişkilerinin giderek geliştiği bir dönemde, Türkmenler eliyle Türkçeye de ülke de önemli bir tolerans tanındığı gözleniyor. Kürtlere hayatın her alanında yasaklar yetirilirken, Türkmenlere bakanlık düzeyine kadar görev alma hakkı tanınıyor. Halep’te resmi olmayan rakamlara göre 50 bin dolayında Türkmen yaşıyor. Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi’ne göre Türkiye’nin girişimleri sonucu Türkmenlerin yaşadığı yerlerde okullar açılarak Türkçe dil eğitimine başlandı.

TÜRKMEN BAKANLAR

Bazı üniversitelerde de Türkçe bölümle açıldığı kaydedilirken, Türkçe dil öğretmenlerinin bir çoğunun da Türkiye’den getirildiği belirtiliyor. Kürtlerin kendi mallarını bile üzerine kayıt etme hakkı yokken Türkmenlere bakanlıkların verilmesi dikkat çekiyor. Örneğin Hava Savunma Bakanlığı’na Hesen isimli bir Türkmen getirilirken, yine Kültür Bakanı’nın da Türkmen olduğu kaydediliyor.

KÜRTÇE İSİMLİ DÜKKANLAR KAPATILACAK İDDİASI

Öte yandan Güney Kürdistanlı kaynaklar, 1971 yılında çıkarılan 2297 sayılı yasanın Halep’te yeniden canlandırılmaya çalışıldığını bildirdi. Halep savcısının Arapça dışında isimlerin işyerlerine verilmesini yasaklayan bu kararı yeniden hayata geçirerek kentteki yabancı isimli iş yerlerinin yüzde 90’ını kapatmayı umuyor. Halep’te yoğun bir Kürt nüfusu bulunuyor.

Bununla birlikte kimlikleri olmayan Kürtlerin kendi adlarına telefon kaydı yapması da yasaklanıyor. Baas rejiminin Araplaştırma politikası çerçevesinde tek dilin dayatıldığı yasaların canlandırılması için bir komitenin geniş bir şekilde çalışma yürüttüğü belirtiliyor.

GİZLİ TALİMAT

Suriye rejiminin bir yandan Güneybatı Kürdistan’ın demografik yapısını değiştirmeye yönelik tutuklama furyası ve tehditleri devam ederken, diğer yandan Kürtlerin temel haklardan yararlanmasının önüne geçmek için gizli kararlar alınarak hayata geçiriliyor.

Baas rejimi’nin, Haseki’deki yetkililere gönderdiği gizli bir talimat Nisan ayında ortaya çıkmıştı. Kürt karşıtı talimatta kanunlardan yararlanarak yaşamlarını iyileştirmek isteyen Kürtlerin engellenmesi isteniyor. 3 Kasım 2008 tarihli gizli talimatta, kanunların Kürtlerin aleyhine kullanılması ve bunun gizli tutulması isteniyor. Ayrıca dükkanlarda, satma amacıyla bulundurulan Kürt siyasi partiler ve askeri liderlerinin görüntülerini yasaklanması da talimatta yer alıyor.

BASKI KAMPANYASI

Kürtlere yönelik baskı kampanyası son dönemlerde giderek şiddetlendi. Sadece Mart ayı içerisinde 200’e yakın kişi gözaltına alınırken, Nisan ayında da gözaltı ve tutuklama furyası devam etti. Onlarca kişi gözaltına alınırken, en az 36 kişiye de ağır cezalar verildi.

Araplaştırma politikasına maruz kalan Kürtler bölgede ağır bir ayrımcılıkla karşılaşıyor. Yerleşim alanları ağır baskılarla sürekli daraltılmaya, Kürtler göçertilmeye çalışılıyor. Yüzbinlercesinin vatandaşlıkları ellerinden alınmalarında dolayı hiçbir hakkı olmadığı gibi, diğerlerinin de yasalardan yararlanması engellenmeye çalışılıyor.

AYRIMCILIK DİZ BOYU

Kürtler Fırat nehrinden bile yararlanamaması ayrımcılığın korkun boyutlarını gösteriyor. Nehirden bir çok kanal Arap arazilerine taşınırken, nehre yakın araziler de Kürtlerden alınıp Araplara veriliyor. Qamişlo, Kobani gibi Güneybatı Kürdistan şehirleri ile bir kısmı Suriye’ye giren Rakka ve Bokamali’den geçen Fırat Nehri, bu ülkenin ekonomisinin bel kemiğini oluşturuyor. Ancak Kürtler bundan mahrum bırakılıyor.

Pamuğa da devlet el koyuyor. Pamuk ve buğday, Qamişlo, Haseki, Derik ve Kobani’de işleniyor. Kürdistan’ın bu parçasında yetişen pamuk Suriye’yi pamuk alanında birinci sıralara taşıyor. Ancak Kürtlere bundan da yararlanamıyor. Pamuk ve buğdayın zorunlu olarak devlete satılması gerekiyor. Ama eğer bir pamuk üreticisi Arap da sıradaysa, devlet onunkini alıyor ve Kürt olanınki bırakıyor. Böylece Kürtler pamuk ve buğdayı da kendisi için üretemiyor ve devletin insafına kalıyor.

KİMLİKSİZ KÜRTLER

17 Milyonluk Suriye'de Araplardan sonra ikinci büyük etnik grup olarak yaklaşık 2 milyon Kürt yaşıyor. Suriye’de Baas rejimi, 1962 yılındaki nüfus sayımı sonucu 300 bin Kürdü kimliksiz bıraktı. Bunlardan 225 bini vatandaşlık haklarından edilirken, 75 bin kişi ise "kökeni belirsiz yabancı" olarak tamamen kimliksiz bırakıldı. Suriye devleti ise vatandaş olmayan Kürtlerin sayısının 150 bin olduğunu iddia ediyor.

Ülkede vatandaş olmayan Kürtler de iki kategoriye ayrılıyor. Vatandaşlık hakları ellerinden alınanlara turuncu rengi bir kimlik verilirken, "yabancı" muamelesi görenler ise tamamen kimliksiz. 1962 sayımının ardından kimliksiz bırakılan Kürtlerin, mal varlığına da el konulmuştu. Kürtlere, kendi adlarına olmamak kaydıyla mal ve mülk sahibi olma hakkı tanıyor. Durum böyle olunca da, Kürtler, sahip oldukları gayrimenkulleri ya kimliği olan bir Kürdün ya da güvendiği bir Arap'ın üstüne yapıyor. Resmiyette hiçbir hakkı olmayan ve kendilerine yurttaşlık statüsü dahi tanınmayan Kürtler, özellikle PKK'nin Güneybatı Kürdistan'daki örgütlenmesi sonucu Suriye rejimine karşı ciddi bir örgütleme içine girdi.

ESAD SÖZÜNÜ TUTMADI

Kürtlerin tepkilerinin yükseltmesi ve uluslararası baskının artması ardından 2005 yılında Başar El Esad yönetimi vatandaşlık konusunda açılım yapma sözü vermişti. Bugüne kadar bu sözlerin hiçbiri tutulmadı.



ANF NEWS AGENCY


Cevapla

“Gündem & Haberler” sayfasına dön