1919 yılında Celadet Ali Bedirxan bir Fransız arkadaşı ile doğuya, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeye (İstan’a)yaptığı gezide çeşitli notlar alır. Notları haliyle o sırada bildiği alfabe olan arap alfabesi ile almaktadır. Fakat yanındaki Fransız’ın latin alfabesi ile not alması kafasının bir yerinde not olarak kalır. Nitekim sonrasında eğitim için gittiği Almanya’da o sırada bir çok doğu dilinde[Azerice, Türkçe] yapıldığı gibi latin alfabesine geçiş çalışmalarına başlar. Dönem dönem çeşitli şekillerde sonuçlandırdığı çalışmalarının en son halini 1932’den itibaren Suriye’de çıkardığı Hawar dergisinde uygulamaya başlar. İlk 23 sayısında arap ve latin alfabesi ile çıkardığı Hawar’ı sonraki sayılarda tamamen latin alfabesi ile yayınlamaya başlar. Sonuç olarak bugün Suriye ve Türkiye Kürtlerinin büyük oranda kullandığı latin alfabesini hayat geçirmiş olarak 1952’de bu dünya’dan her fani gibi elini eteğini çekmiştir.



