Obama ‘Savaş Başkanı’ Paltosunu Giydi

[Siyabend]

Seçim süreci ile göreve geldiği günden beri, hukuk, adalet ve değişimi ağzından düşürmeyen ABD Başkanı Barack Obama, Afganistan’a 30 bin asker gönderme kararıyla kendi savaşını resmen başlatmış oldu.

Afganistan stratejisini açıklarken, 11 Eylül saldırıları ile Pakistan’ın hassas nükleer silahlarına dikkat çeken Barack Obama, dün gece savaş başkanı paltosunu giydi. Obama, Afganistan’a gönderme kararı aldığı 30 bin ek askeri Generali Stanley McChrytal ile birçok uzmanın tahmininden de daha hızlı gönderecek. Nedeni ise Obama’nın aciliyeti.

Her şeyden önce Obama, Taliban’ın Afganistan’ın her metrekaresinde söz sahibi olmasını engellemek için hızla askeri dengeyi terse çevirme, bu olmazsa en azından dengeyi sağlama ihtiyacı duyuyor. Zira, ABD Afganistan’da 9 yıldan sonra savaşı kazanma bir yana, yenilmeyle karşı karşıya bulunuyor.

Obama’nın bir diğer sorunu ise, savaşlardan yorulmuş, gelen asker ölümlerine ve artan savaş harcamalarına tepkili, 2012 yılında ikinci dönem seçilmesine karar verecek olan Amerikalılara güvence vermesi, sakinleştirmesi gerekiyor.

Obama, 11 Eylül saldırıları sonrası Amerika tarihine bolca değinerek, Afganistan’daki işgalin “meşru”, askeri yoğunlaşma ile dikkatleri dağıtan Irak savaşının ise “çıkmaz yol” olduğunu söyledi. Obama’ya göre bu durum Afganistan’da “ülkenin kaybedilmesi değil, yıllarca geri kalmasına” yol açtı.

Obama’ya göre, kendisinin asker sayısını arttırması da sayesinde son zamanlarda bazı ilerlemeler kaydedildi: El Kaide ve Taliban liderlerinin öldürülmesi; Pakistan’ın, Taliban için sığınma alanı olan sınır bölgelerinde büyük harekat başlatması; Ağustos ayında seçimlerin yapılmış olması. Taliban her şeye rağmen seçimleri durduramamıştı ve “her ne kadar yolsuzluk altında acı çekiyorsa da, seçimler Afgan anayasa ve kanunlarına uygun bir hükümetin kurulmasına yol açtı.”

Obama’nın bu yaklaşımı aslında kendi başına her şeyi açıklamaya yeterli: Eğer, Hamid Karzai’nin seçilmesi milyonlarca şüpheli oy ile karşıtının ikinci turda geri çekilmesine rağmen olumlu bir gelişme ise, durumun çok vahim olması gerekiyor. Her ne kadar Obama, “hükümetin direkt her an yıkılma olasılığı yok” sözleri ile vahim durumu inkar etmeye kalkışsa da, arkasından sarf ettiği, “mevcut statüko götürülemez halde. ABD bir şey yapmazsa Taliban ve El Kaide yeniden geri dönebilir” sözlerle itiraf etmiş oldu.

Bundan dolayı da, seçim döneminde söz verdiği gibi saldırıya geçiyor. Ancak Obama bu sefer daha fazla söz veriyor: takvimden bahsediyor. Ancak, Afganistan’ın ne zaman kendisini idare edebilecek konuma geleceği, ABD askerlerinin ne zaman geri çekilebileceğini tam olarak söylemiyor. Buna karşın 2012 seçim kampanyası döneminde hesap sorulabileceği bir süreçten bahsediyor: geri çekilme süreci 6 ay sonra başlayacak!

Bunun, alaycı bir hesaplama ile 100 bin askerin sırtı üzerinden –büyük ihtimalle bazılarının ölümü üzerinden – motive edici siyasal bir süreç olması olası görünüyor. Zira, işler iyi de gitse götü de gitse, iç siyasetin gereği olarak, gel-gitler yaşanacak.

Obama’nın uzun zamandır beklenen Afganistan stratejisini açıklamasıyla, Amerikalılar bundan sonra neler olacağını, olabileceğini görüp anlayabilirler. Aynısı, siyasetin gidişatı ile Amerikan seçimlerinin kendileri üzerine de geldiğini gören müttefikler için de geçerli: 5 ila 10 bin arasında ek asker istediği NATO; ve sınırlarında hakimiyet, nükleer silahları nedeniyle de içerde istikrarı sağlamasını istediği Pakistan. Hepsi şimdi neyle karşı karşıya olduklarını biliyorlar: Barak Obama artık bir savaş başkanıdır, ancak böyle sonuçlanmak istemiyor.

Obama’nın Irak’taki stratejinin benzeri olan ek asker göndererek, militan güçleri şehirler dışına atma, kırsal alanda ise aşiretleri para vb. Karşılığında silahlandırarak militanlarla çatıştırma stratejisinin tutup tutmayacağını önümüzdeki günler gösterecek. Ancak kesin olan bir şey var: Tarihinde birçok işgale tanıklık etmiş “İmparatorluklar Batağı” olarak da bilinen Afganistan Irak kadar kolay olmayacak.

ANF NEWS AGENCY