Çok sevmiştiniz ama yollarınız ayrıldı. Peki, giden sevgilinin ardından gözyaşı dökmekten yorulmadınız mı? Tabii ki ayrılık acısını hafifletmenin de formülü var.
Sevgilinizi unutmak istiyorsanız, yapacağınız ilk şey, her kadının başvurduğu kuaför yöntemi! Bambaşka bir saç modeli deneyin. Ayrılığın hemen ardından hissedilen kırgınlık, öfke, nefret ya da boşluk duygusu, araştırmalarda da kanıtlandığı üzere ancak yepyeni bir saç modeli yaratılarak giderilebiliyor.
Önce saç değişiyor
* Saç modelinizi değiştirmeniz son derece yerinde bir karar. Ancak asla kısacık kestirmemek kaydıyla... Bu her ne kadar özgürlüğü çağrıştıran bir fikir gibi görünse de kaçınmanız gerekenler listesinde başı çekiyor. Hele yaşı 27'nin üzerinde olan bir kadın yakın gelecekte erkeklerin kendisine ilgi göstermesini istiyorsa! İçinizdeki kadını daha coşkulu bir şekilde keşfedin.
* Daha renkli ve tatminkar bir cinsellik sizi bekliyor. Kendi filminizin yıldızı kendiniz olun.
* Kafanız karışıkken sakın onu aramayın. Bu aleyhinize olacaktır. Bir an önce onun numarasını telefon rehberinizden ve cep telefonunuzdan silmelisiniz.
* Eski fotoğraflarınıza şöyle bir göz gezdirin. Bazı geceler gözünüz yaşlarla dolsa da hoşgörülü davranmalı ve ilişkinizin arşivi sayılan fotoğraflara bakmayı ihmal etmemelisiniz.
* Uzaktan kumandayı, gönlünüzce kullanın, istediğiniz kanalı açın...
Kendinizi kapatmayın
* Kesinlikle alışverişe çıkmalısınız! Kadın ruhunu; alışveriş kadar motive edecek bir başka unsur yoktur. Onunla beraberken, giyim tarzınıza yönelik olumsuz eleştirilerini de anımsayın. Kişisel zevkinize göre, içinizden geldiği gibi alışveriş yaparken, gardırobunuzu yenileyebileceğiniz parçaları içgüdüsel olarak seçebilir, intikamın tadını da kendinize yatırım yaparak çıkarabilirsiniz.
* İlginizi çeken kişilere kendinizi kapatmamalısınız. Randevulaşın! Bu hemen bir ilişkiye başlayacaksınız anlamına gelmez. Eğlenin ve gülün. Güzel zaman geçirmek, bu geçiş aşamasında size ilaç gibi gelecektir.
Değerlerinizi koruyun
* Kendinizi yeniden yaratırken ipin ucunu kaçırmayın! Ne giymeli ya da ne giymemeli konusunda ne kadar tecrübeli olursanız olun, bu duygu yoğunluğu içerisinde doğru kararlar vermek oldukça zor ve tehlikeli olabilir.
* Ailenizle çok özel sırlarınızı paylaşmak yerine sanki yeniden 15 yaşında bir genç kızmış gibi sevimlilikler yapabilirsiniz. Dilediğiniz her şeyi konuşun, ancak ilişkinizle ve hissettiklerinizle ilgili her ayrıntıyı aktarmayın.
* Evinizin duvarlarını başka bir renge boyayın. Beraberken dekore ettiğiniz evinizin dekorasyonunu değiştirmek size iyi gelecektir.
* En yakın erkek arkadaşınızla, hissettiğiniz boşluk nedeniyle biteceğini bildiğiniz bir ilişkiye girmeyin.
* Siz 'siz' olun en yakın arkadaşıyla flört ederek intikam almaya çalışmayın. Her şeye rağmen değerlerinizi koruyun.
* Ne kadar az hareket o kadar az hata formülünü unutmayın.
Takvim
Sevgiliyi unutmak için...
Aşk insanın içine işler..taa derinlerine,kalbine,damarlarına kadar ulaşır..özellikle kalple bütünleşir..insanın kalbini söküp atması kolaymıdır ki 
ne kadar fiziksel görünüşünü değiştirisen değiştir,düşüncelerini dağatmaya çalışırsan çalış o senin içindedir ve kolay kolay da çıkmaz dışarı..vücudunu kasıp kavuran zehir gibi bişeydir panzehiri bulmak zordur..ama şuda varki kıssasa kıssas derler ya işte aşkı aşkla vurursan belki kurtulabilirsin ayrılık acısından..zamanda çok önemlidir.akıp giden zamanla insan dahada alışır bişeylere..ama bu 1 ay değil belki senelerini alıp götürür..
ama en önemli etkenlerden biri ayrılış sebebidir..eğer aldatılmaktan,sevgisilikten,kullanılmaktan ayrıldıysan yani yaşadığın duygular tek taraflı olup bencillik,iğrençlik söz konusu ise ozaman üzülmenin hiç bir anlamı yok,iyi hatıraları değilde kötüleri düşünmek çektirdiği acıları düşünmek gerekir..yinede zaman en güzelll çaredir arkadaşlar :)
ne kadar fiziksel görünüşünü değiştirisen değiştir,düşüncelerini dağatmaya çalışırsan çalış o senin içindedir ve kolay kolay da çıkmaz dışarı..vücudunu kasıp kavuran zehir gibi bişeydir panzehiri bulmak zordur..ama şuda varki kıssasa kıssas derler ya işte aşkı aşkla vurursan belki kurtulabilirsin ayrılık acısından..zamanda çok önemlidir.akıp giden zamanla insan dahada alışır bişeylere..ama bu 1 ay değil belki senelerini alıp götürür..ama en önemli etkenlerden biri ayrılış sebebidir..eğer aldatılmaktan,sevgisilikten,kullanılmaktan ayrıldıysan yani yaşadığın duygular tek taraflı olup bencillik,iğrençlik söz konusu ise ozaman üzülmenin hiç bir anlamı yok,iyi hatıraları değilde kötüleri düşünmek çektirdiği acıları düşünmek gerekir..yinede zaman en güzelll çaredir arkadaşlar :)
hayır düşünülmüyor tabiki ama bu zamanın uzunluğu ne kadar sürer bilemem...insan ayrılık acısını tadınca farklı oluyor hem olgunlaşıyor,hem çocuklaşıyor..karakter bozuklulukları oluşuyor..bu gönül mevzusunda herkes farklı farklıdır...
kimisi hayran gönüllüdür,plotanik aşkları seçer devamlı ama karşılığını alınca hayran gönüllülük gider yerine kuvvetli bir bağlılık kalır ayrılık girincede işin içine kendini bilmez olur.belki senelerini alır unutması..
kimide uzun süre aşk arayışı içindedir..aşık olayım diye kıvranır durur aşk girdiği zamanda hayatına çok farklılık arar ayrılıncada hem hüsrana uğramış olur hemde aşkın beklediği gibi çıkmadığını görünce mantık peşinde koşmaya başlar..
kimileri aşırı mantıkcıdır..evlenecekleri insanın özelliklerini küçüklüklerinden beri kafalarında belirlemişlerdir.. hayatlarına giren insanların maddi durumları,kariyerleri,kültürleri,aile durumları onlar için önemlidir,,küçük bir saygısızlığa bile tahammülleri yoktur..aşkı mantık olarak nitelendirirler..karşılarına istedikleri gibi biri çıkıncada bikaç ay içinde evlenebilirler..duygusazlık asla karıştırmazlar ilişkilerine..
kimide çocukluğundan beri evleneceği kişinin aşık olacağı kişi oldğunu düşünür.evlilik isteği küçük yaşlardan beri içindedir..ailesinin karşısına çıkardığı kişi ile bile rahatlıkla evlenip o kişiye duygusal anlamda tam bir bağlılık yaşayabilir..
kimide deli gibi aşık olmadan, sevdiği kişi olmadan evlenme düşüncesi kabus gibi gelir..kendi sevdiği kişi ile evlenmek ister..karşısına kimi çıkarırlarsa çıkarsınlar kimseyi istemez..gönlünde yatan biri vardır ve hep onu ister..
işte böyle aşk çok göreceli bir kavramdır..oyüzden ayrılık anlayışlarıda çeşit çeşittir..
kimisi hayran gönüllüdür,plotanik aşkları seçer devamlı ama karşılığını alınca hayran gönüllülük gider yerine kuvvetli bir bağlılık kalır ayrılık girincede işin içine kendini bilmez olur.belki senelerini alır unutması..
kimide uzun süre aşk arayışı içindedir..aşık olayım diye kıvranır durur aşk girdiği zamanda hayatına çok farklılık arar ayrılıncada hem hüsrana uğramış olur hemde aşkın beklediği gibi çıkmadığını görünce mantık peşinde koşmaya başlar..
kimileri aşırı mantıkcıdır..evlenecekleri insanın özelliklerini küçüklüklerinden beri kafalarında belirlemişlerdir.. hayatlarına giren insanların maddi durumları,kariyerleri,kültürleri,aile durumları onlar için önemlidir,,küçük bir saygısızlığa bile tahammülleri yoktur..aşkı mantık olarak nitelendirirler..karşılarına istedikleri gibi biri çıkıncada bikaç ay içinde evlenebilirler..duygusazlık asla karıştırmazlar ilişkilerine..
kimide çocukluğundan beri evleneceği kişinin aşık olacağı kişi oldğunu düşünür.evlilik isteği küçük yaşlardan beri içindedir..ailesinin karşısına çıkardığı kişi ile bile rahatlıkla evlenip o kişiye duygusal anlamda tam bir bağlılık yaşayabilir..
kimide deli gibi aşık olmadan, sevdiği kişi olmadan evlenme düşüncesi kabus gibi gelir..kendi sevdiği kişi ile evlenmek ister..karşısına kimi çıkarırlarsa çıkarsınlar kimseyi istemez..gönlünde yatan biri vardır ve hep onu ister..
işte böyle aşk çok göreceli bir kavramdır..oyüzden ayrılık anlayışlarıda çeşit çeşittir..
