'Antichrist' Cannes’ı Şok Etti

[Siyabend]

Cannes Film Festivali’nin en iddialı filmlerinden biri olarak görülen ve merakla beklenen ünlü yönetmen Lars Von Trier’in “Antichrist” isimli filmi Cannes Film Festivali’nde seyirci ile buluştu. İyilik ve kötülük ile kadın ve tanrının sorgulandığı “Antichrist” Cannes’da izleyenleri adeta şok etti. Cannes’a sekizinci kezdir gelen ve bu festivalden şimdiye kadar biri Altın Palmiye olmak üzere altı ödül ile dönen Yönetmen “Antichrist”i en önemli filmlerinden biri olarak değerlendirdi. Ancak film üzerindeki tartışmalar ve özellikle kadına yönelik yaklaşım dikkat çekiyor.

Bir kaza sonucu çocuklarını yitiren bir çiftin psikolojik mücadelesi ve yası etrafında hikâyesini anlatan Lars Von Trier, bilinçaltının derinliklerine acımasız bir yolculuğa çıkarıyor seyircisini.

Acı, umutsuzluk ve yas ile günah, cennet ve tanrıyı sorgulayan Yönetmen, bu şok edici filminde bu kavramlarla insanın bilincinin ve bilinçaltının derinliklerine yaptığı yolculukta insanı içindeki korkularla yüzleştirerek kendine getirmeye çalışıyor. İyilik ve kötülüğün kaynağını sorgulayana yönetmen “Antichrist” ile cinsler ve cinsellik aracılığıyla dinin ve korkunun kaynağına inmeye çalışıyor.

Kendine özgü bir anlatım üslubu ve sinema dili ile tanınan ünlü Danimarkalı Yönetmen Lars Von Trier, “Antichrist”te görüntünün dili ile seyirciyi büyülerken, bu hikâyesinde estetikten ziyade sarsıcılığı öne çıkarıyor. Zira psikolojik bir filmden ağır ağır bir korku filmine doğru evrilen “Antichrist” insanın tüylerini ürperten şiddet sahneleri yer alıyor.

Siyah beyaz ağır çekim karelerle Handel’in etkileyici müziği eşliğinde ağır bir senfoni gibi başlayan filmin başrollerini Fransız Aktris Charlotte Gainsbourg ile Willem Dafoe paylaşıyorlar. Tek çocuklarını kaybeden bir çiftin dramı etrafında hikâyenin yol aldığı bu filmde Willem Dafoe çocuklarını yitirmesi ile dengesi bozulan eşine (Charlotte Gainsbourg) yardımcı olmak ve onu iyileştirmeye çalışan terapisti oynuyor.

Doktorunun eşine fazla ilaç vermesinden rahatsız olan eş ve terapist eşini ormandaki tatil evine götürerek onu korkularının kaynağı ile yüzleştirmek suretiyle iyileştirmeye çalışır. Ancak geçmişte bu evde cennet, tanrı ve kadınlarla ilgili bir tez yazmaya çalışan ve kendini yalnız hisseden kırılgan bir kadın olan eşi önceleri iyileşmeye doğru giderken burada ansızın kontrolü tamamen kaybeder.

TRIER: BU BENİM EN ÖNEMLİ FİLMLERİNDEN BİRİ

Tanrı, günah, korku, acı, umutsuzluk ve yas gibi temel öğeleri ve bunların kaynağını sorgulayan filmde çılgın bir şiddet göze çarpıyor. “Antichrist”te yönetmenin ustalığının yanı sıra her iki oyuncunun müthiş performansı da dikkate değer. Özellik Charlotte Gainsbourg mahremiyetini sergilemek konusundaki soğukkanlılığı ve mimiklerine yüklediği etkileyici anlamlandırmalarla dikkat çekiyor. Filmi izlerken bu rolün adeta sadece Gainsbourg için yazılıp yazılmadığını düşünemeden edemiyor insan.

Cannes Film Festivali sekizinci kezdir gelen bugüne kadar altı ödülle geri dönen Lars Von Trier “Antichrist” ile ikinci Altın Palmiye’sine uzanmaya çalışıyor. Yönetmenin bu filmi ile Altın Palmiye’yi alıp alamayacağı önümüzdeki hafta belli olacak, ancak “Antichrist” festivalin en çok konuşulan filmleri arasında yerini aldı.

Bazı eleştirmenler filmin insanı ve kadını aşağılayan bir yanı olduğunu ve neden Cannes’da Altın Palmiye için yarıştığını anlayamadıklarını belirtirken, 53 yaşındaki ünlü yönetmen ise bu filmin kendisi için 2 yıl önce çektiği acılardan dolayı bir terapi olduğunu söyledi. Lars Von Trier, “Antichirst” kendisinin en önemli filmlerinden biri olduğunu belirterek bu film için kimseden dileyecek özrü olmadığının altını çizdi. Diğer yandan gazeteciler Yönetmen’e kendi filmini kendisinin nasıl tanımladığını sormaları üzerine ise ünlü Yönetmen’in “çok garip ama hayatımda ilk defa bir filmimi tanımlayamıyorum” şeklinde cevap vermesi dikkat çekiyor.

KADINLARIN TEPKİLERİ MERAK EDİLİYOR

Seyircinin adeta tüylerini diken diken eden “Antichrist”i izlerken filmin yaşattığı şoka dayanamayan bazı seyircilerin salonu terk etmesi dikkat çekerken, bu filmin festivalin en iddialı filmlerinden biri olduğunu düşünen medyada filmin çıkışında salonu istila ederek seyirciye fikirlerini sordu. Film hakkında çok değişik yorumlar yapılırken festivalin sonucu merak ediliyor. Ayrıca kadınlığın da tuhaf bir şekilde sorgulandığı film konusunda kadınların özellikle de feministlerin tepkileri merak ediliyor. Çoğunluğu kadınlardan oluşan Cannes Film Festivali’nin bu yılki jürisinin filme bakışı da festivalinin sonunda bellik olacak.

Eğer insan vücudu üzerinde hayal edemediğiniz işkence sahnelerine dayanmakla ilgili bir sorununuz yoksa Fransa’da önümüzdeki 3 Haziran’da seyirci ile buluşacak olan “Antichrist” görmeye kendinizi hazırlayabilirsiniz.

1984’te Büyük Teknik Ödülü, Breaking the Waves ile 1996’da Büyük Jüri Ödülü, Dancer in the Dark ile 2000’de Altın Palmiye ödülü alan ve 2003’te ise Dogville ile Cannes’da yarışan Lars Von Trier, bu yıl da festivalin iddialı yönetmenleri arasında.



ANF NEWS AGENCY