Ateş Çemberindeki Mezar, Kabra Zahir

Tarihin gizemli olayları
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Ateş Çemberindeki Mezar, Kabra Zahir

Mesaj gönderen Siyabend » 21 Ağu 2008 10:48

Çelişki ve çatışmaların tam ortasında bir insan mezarı... Mezarda yatanın ismi Zahir. Halk oraya Kabra Zahir diyor. İki buçuk, üç metre uzunluğundaki mezar görenleri hayrete düşürüyor. İran, İrak ve Türkiye sınırlarının tam kesiştiği üçgende bulunan Zahir’in mezarı hakkında birbirinden farklı rivayetler var.

Tarihe beşiklik etmesinden dolayı kimisi oraya ‘Altın hilal’ diyor. Kimisi de üç egemen devletin sınırlarının birleştiği ve ayrıldığı yer olmasından dolayı ‘ateş çemberi’ ya da ‘şeytan üçgeni’ olarak anıyor. İsmi ne konulursa konulsun, yerel dilde nasıl anılırsa anılsın, orası Kürt tarihinin keskin dönemecinin bir gerçeği olarak dikilen taşlarla varlığını koruyor.

Bu keskin virajın tam ortasında boylu boyunca bir adam yatıyor. İki buçuk, üç metre uzunluğundaki mezar görenleri hayrete düşürüyor. Kürdistan halkı oraya Kabra Zahır (Zahır’ın mezarı) olarak tanıyor.

SINIRLAR ÖLÜLERİ BİLE RAHAT BIRAKMIYOR

Haritalar üzerinde Kürtlerin ülkesi Türkiye, Irak ve İran devletleri arasında parçalanırken, Kürdistan’da toplumsal yapı ve onun dinamikleri sınırlarla birlikte parçalanmıştı. O güne kadar özgürce hayvanlarını otlatan, seyahat eden ya da akrabalarının yanına gidip gelenlerin önüne ince uzun tel örgüleri, mayın, tank, top ve hendeklerle aşılmaz duvarlar örülmüştü. Aynı aileler farklı ülkelerin insanları olarak yabancılaşmaya bırakılmıştı. Kız alıp vermeler, ziyaretler ve toplumsal yapı bir anda param parçalara ayrılmıştı. Bir parçanın insanı sınırın öbür tarafına geçtiğinde suçlu oluyordu. Orada öldüğünde bir yabancı olarak orada sahipsizliğe terk edilmek zorunda kalıyordu.

ZAHİR KİM?

Üçgende mezarı olan Zahir bunlardan biri mi, sınırların getirdiği zülüm ve işkencelere karşı dağa çıkan bir kahraman mı. Bilinmiyor bu. Ancak Zahir orada varlığını koruyor.

Bir rivayete göre Zahir toplumun öncüsü devrimci mücadele içindeyken eski Irak diktatörü Saddam Hüseyin’in askerleri tarafından vurularak öldürülür. Kardeşi Zahir’in intikamını almak için bir fırsatını bularak Saddam’ın dört askeri öldürdükten sonra simgeleşsin diye ağabeylisinin mezarını üç ülkenin sınırlarının birleştiği yerde yapar.

Başka bir rivayet ise Haci Zahır adlı kişi kendi halinde köylü ve çobandır. Zahir’in çok sevdiği bir köpeği vardır. Bir gün Osmanlı askerleri oradan geçerken Zahir’den koyun çalmaya gelirken köpek onları kovalayarak hırsızları engeller. Bunun üzerine Osmanlı askerleri köpeği öldürür. Bunu gören Zahir Osmanlı askerleri ile çatışarak 20’sini öldürür. Bu çatışmada Zahir’de hayatını kaybeder ve cesedi üç ülkenin sınırlarının birleştiği yerdeki bir ağaca asılır.
Rivayetler ve söylenceler ne olursa olsun. Kürdistan dağlarındaki sahipsiz yüzlerce mezar gibi, Zahir’de yüksek bir tepenin yamacında bir gölün kenarında üç metreye varan mezarı ile simgeleşir. Halk burayı bir ziyaret, bir dilek anıtı olarak görüyor şimdi. Zahir’in sürekli ziyaretçileri genellikle gerillalardır. Buradan geçen gerillalar ve halk selam vermeden ve dua okumadan Zahir’i geçmez.

Halk bugün özgürlük mücadelesinde yaşamlarını yitirenleri kutsadığı gibi geçmişte Zahiri kutsamış onu bir ziyaretgâh olarak görür.

Zahir şimdi tank atışları, uçak bombaları ve mayınlardan dolayı ebedi ikametgâhında rahat uyuyamıyor.

ANF NEWS AGENCY


Cevapla

“Tarihi Gizemler” sayfasına dön