Bu ne yaman çelişki

[reis]

Bu ne yaman çelişki

Bu soğuk kış günlerinde, yüreğimizi kavuran İsrail'in Gazze katliamını, öncelikle kınıyorum. Filistin topraklarında yaşanan bu dram, büyük bir insanlık ayıbı olarak tarihe geçecektir. Yürek kanatan bu drama karşı, Kapitalist ve bilumum işbirlikçi vicdan, koro halinde seyirci kaldı. Bu da bize, dünyanın adaletini izah etmeye yetiyor.

Günün birinde Almanya'da hortlayan vahşi ırkçılık,Yahudileri büyük bir kırıma uğrattığında, dünya bu kadar susmamıştı. O gün insanlığın vicdani refleksi, katliamın bitmesi için, vahşeti yaratan ırkçı güçlerin hayat damarlarını bir şekilde kesmeye çalışıyordu. Daha sonraları, insanlığa ders olsun diye,Yahudilerin yaşadığı bu ağır dram, bir çok filme konu edildi. İnsanlık, Musevilere karşı koruma refleksi geliştirerek,onları hep yaşattı. Çünkü onlar büyük bir travma yaşamışlardı.O günden bu yana, dünyanın dört bir yanına dağılan Museviler, bu dünyanın mazlum insanları sayıldılar. Böyle davranmak, dünya insanlarının bir vicdan borcuydu. Bu borcu, daha sonraları Almanlar, Yahudilerden özür dileyerek ödedi. Tıpkı Avusturalya yerlileri olan Aborjinlere karşı, Avusturalya hükümetinin dilediği özür gibi.

İçimizi ferahlatan bu insani, barışçıl gelişmelerin, dünyaya hakim olmasını beklerken, yürek parçalayan gelişmelerin, gelip kapımızı çalması, umut kırıcı oldu. Dün dünyanın mazlum halkı olarak kabul ettiğimiz Yahudiler, bugün dünyanın gözleri önünde, gözü dönmüş bir şekilde, Filistin halkının çocuklarını öldürüyorlar. Bu, Hitler'in yaptığının adeta bir tekrarı gibi duruyor. Tek farkı, bugün kırım yapan, Hitler değil, Yahudi hükümetinin olmasıdır. İnsanlık, zulüm görmüş bir Milletin, bu kadar zalim olmamasını beklerken, Filistin'de ortaya çıkan bu vahşeti, izah edemiyor.

Yaşadığımız bu trajedi, Yahudilerin enteresan bir ruh halini gösteriyor.(Ancak İsrail'in bu katliamına karşı gelen Yahudileri, unutmamak gerekir. Aynı şekilde bütün Yahudileri düşman ilan etmek de yanlıştır.) Gerekçesi ne olursa olsun, İsrailoğullarının Filistin halkına uyguladığı zulüm, sadece onların ruh halini değil, aynı şekilde, dünyanın adaletinin kaç paralık olduğunu bize gösteriyor. Dahası İsrail ile stratejik ortaklıklığı olanların, yürüttükleri sözüm ona 'barış diplomasi'sinin, içyüzünü bize açıklıyor. Kendi ülkesinde tiran olanların, kirli, sahte barış söylemlerinden dünyayı arındırmak için, bu olup bitenleri mutlaka sorgulamamız gerekiyor.

Buradan hareketle soruyorum. ABD ve İsrail'in PKK konusunda AKP hükümetine verdiği istihbarat, askeri lojistik destek ve Konya'da İsrail pilotlarının eğitimi orta yerde dururken, Sayın Erdoğan'ın İsrail karşıtı politikaları ne kadar inandırıcı olabilir? Stratejik ortağımız ABD ve İsrail'in, terör örgütü olarak ilan ettiği HAMAS'ın, Erdoğan tarafından dost ilan edilmesine ne demeli? Onun için burada, Erdoğan'ın her demeci ve girişimi büyük bir 'acaba'ya dönüşüyor. 'Dağda tek bir kişi kalıncaya kadar, savaşa devam' diyerek ve gelen cenazelerin başında ırkçı söylemlerini zehir gibi etrafa saçtıktan sonra, tam bir U dönüşü yapıp,'insan öldürmek günahtır' söylemi, ne kadar gerçekçi olabilir? Bunu diyen Başbakan'ın, dün Sayın Gül'ün kökenini sorgulayan ve bugün Filistin poşusuyla meclise gelip, İsrail katliamını telin eden 'ırkçı' bayandan ne farkı var?

Yeri geldiğinde kardeş ilan edilen Kürt halkına, yaz-kış demeden büyük fel‰ketler yaşatılırken, bugün Filistin halkına gösterilen hassasiyete benzer bir yaklaşım bekliyor insanlar Erdoğan'dan. Filistin Topraklarında Hamas gerekçe gösterilip, yapılan katliam kötü de, terörü gerekçe edip ülkemizde insanların ölümüne sebep olmak, çok mu iyi? Oysa zamanında bu toplumsal sorunlar çözülebilseydi, bugün bu acıların hiç birini yaşamayacaktık. Tarih boyunca bu coğrafyada benzer gerekçelerle darbeler yapıp, bizlere büyük dramlar yaşatmadılar mı? Bu ülkede on binlerle ifade edilen faili meçhul cinayetleri, başka coğrafyadan gelip işlemediler. Bugün İsrail'in yaptığı katliamlardan dolayı utanç duyanlar, Tevrat'ın 'Öldürmeyeceksin' alıntılarıyla İsrail yetkililerinin yüzüne kusanlar, heyecana kapılıp bu topraklarda yaşanan dramı lütfen unutmasınlar. Unutulmamalıdır ki bugün Filistin'de yaşananlar, aynı zamanda bu ülkenin de bir yarasıdır.

Yusuf Baran BEYİ*
*Eğitimci