Aklı Karışık Savcı

Beğendiğiniz veya eleştirdiğiniz yazılar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Aklı Karışık Savcı

Mesaj gönderen Siyabend » 05 Eki 2009 11:01

Radikal gazetesi haberi:“Kürt açılımı hakkında Milliyet gazetesinde yayımlanan söyleşisi nedeniyle Hülya Avşar hakkında soruşturma başlatan, ardından ‘jet takipsizlik’ kararı veren Bakırköy Savcısı Ali Çakır, gerekçeli kararını açıkladı.” Avşar hakkında ‘Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek’ suçlamasıyla başlattığı soruşturmayı jet hızıyla bitiren Savcı Çakır, ‘bildiri gibi’ gerekçeli kararında şu değerlendirmelerde bulundu:

UTANILACAK BİR DÖNEM YOK: “Türkiye gibi çoğu toplumda bir yapı ortaya koyan uluslararası sistemin kurduğu önceki denge, halka düşmanlık ve çatışma tohumları ekerek ve nihayetinde atomize birimler haline gelmelerini sağlayarak bozulmak istenmektedir. Tarihte Anadolu insanının utanacağı hiçbir dönem ve olay olmamıştır.”

MÜCADELEYE DEVAM: “Her türlü eziyete katlanmış olduğu halde emperyalizmin önünde baş eğmeyen Türk halkı, yine onuru ile ekonomik kırılganlık, umutsuzluk, çaresizlik ve halkın birbirine yabancılığıyla işletilmek istenen bu sürecin önünde mücadele etmelidir.”

AVŞAR DÜŞÜNCESİNİ AÇIKLADI: “(Avşar’ın) Güncel bir konunun düşünce özgürlüğü kapsamında ele alınarak görüş ve düşüncesini açıkladığı sonucuna varıldığı; demokratik ülkelerde; basının denetim, uyarma, eleştirme ve gerçekleri açıklama hürriyetini kullanırken, düşüncelerin sert bir üslupla açıklanabileceği gibi, alışılmışın dışında yayın yapılabileceği “ AİHS” hükümleriyle “ AİHM” kararlarında güvence altına alınmıştır.”

ÖCALAN’IN SAĞLIĞI: Gerekçeli kararda Hülya Avşar’ın “Öcalan’a acırım” cümlesini destek amaçlı söylemediği, psikolojik anlamda bu kişinin sağlıklı olmadığını düşündüğü için ironi yaptığını belirttiği anlatıldı.”

***


Anladığım kadarıyla bazı savcılarımızın içinde aşırı milliyetçi Yeni Çağ gazetesinde köşe yazarlığı yapma ukdesi yatıyor. Cümlelerin ve ifadelerin güzelliğine, edebiliğine, ultra milliyetçiliğine, “Şu Çılgın Türkler” etkisine bakar mısınız! “Her türlü eziyete katlanmış olduğu halde emperyalizmin önünde baş eğmeyen Türk halkı, yine onuru ile ekonomik kırılganlık, umutsuzluk, çaresizlik ve halkın birbirine yabancılığıyla işletilmek istenen bu sürecin önünde...”

Hülya Avşar’ın ifade özgürlüğü ile her hangi bir ilgisi var mıdır bu ifadelerin? Yok. Ve lakin ve maatteessüf bir köşesi olmadığı için, değerli fikirlerini ancak Hülya Avşar gibi bir ünlüyü dava edip “gerekçeli karar” adı altında kamuoyu ile paylaşabiliyor demek ki. Kendisini bu meşakkatli yoldan bir an evvel kurtarmalı bir gazete yönetimi. Daha kolay ve acısız yöntemler de var insanın kendisini ifade etmesi için... Ancak şiddetle merak ettiğim şudur: İdeolojisini işine bu kadar karıştıran kişilerin savcılık yapması uygun mudur?

Türklerin tarihte utanacak hiçbir şey yapmadıkları iddiasıyla hareket eden bir savcının yargıya sağlıklı bir katkısı olabilir mi? Savcıların, insanları davalar (ve başlarına her tür çorabı örerken) biraz daha a-ideolojik, a-politik olmalarını beklemek çok mu fantastik bir beklenti olur? Kanunla mı yargılanıyoruz savcıların kendi şahsi düşünceleriyle mi?

Bizler aslında kanuna aykırı gelmekten değil de tanımadığımız bir savcıya “aykırı” gelmekten mi davalanıp duruyoruz yoksa? “Halkı kin ve nefrete sevk etmek” dedikleri esasen “BENİ kin ve nefrete (ve mide spazmlarına)” sevk etmek olabilir mi? “Halk” dedikleri “kendileri” midir? Onların sözlüğünde “Halk: Ben” midir?

Hani Aylin davasından da anladık ki “sağlam delil” aranmıyor tamam ama bir de savcıların tarih ve siyaset hakkında fikirlerini mi yoklamamız ve bilmemiz gerekiyor? Kanun, bu ülkede bir müzik aleti midir sadece? Yargı sistemi esasen savcı bey ve hanımların şahsi fikir arenası mıdır? Bilelim diye soruyorum... Değilmiş taklidi yapılıp tufaya gelmekten sıkıldım artık. Bu seferlik Hülya Hanımı lütfedip affetmiş ama mesela ben muhtemelen affetmeyecektir diye düşünüyorum. Devam etmekte olan birkaç davama bir adet de o eklesin, canı sağ olsun da en az “yandaş” veya “dinci” veya başka adlarla savcılar kadar ürkütücü değil midir bu? “Müslümanlar tarihte utanılacak hiçbir şey yapmadı” veya “Her türlü eziyete katlanmış olduğu halde emperyalizmin önünde baş eğmeyen Müslümanlar, yine onuru ile ekonomik kırılganlık, umutsuzluk, çaresizlik ve müminlerin birbirine yabancılığıyla işletilmek istenen bu sürecin önünde mücadele etmelidir..” denmesi hem de bir “gerekçeli karar” da nasıl olurdu?

Mutlu Tönbekici


Cevapla

“Köşe Yazıları” sayfasına dön