Aganistan’da Afyon Bağımlılığı

Gündemdeki olaylar,tartışmalar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Aganistan’da Afyon Bağımlılığı

Mesaj gönderen Siyabend » 31 Ağu 2009 17:44

Uyuşturucunun kaynağı afyonun neredeyse tamamını üreten Afganistan, bunun faturasını acı ödüyor. Bağımlı Afganlıların sayısı artarken, tedavi merkezleri taleplere cevap veremiyor. Sadece Kabil’de 100 bin uyuşturucu bağımlısı var.

Ruslara karşı yıllar süren mücadele, Taliban döneminde yaşanan iç savaş, 11 Eylül’den sonra Amerika’nın Afganistan’ı işgali… Önemli bir geçiş noktasında bulunan kadim Afgan topraklarında akan kan yıllardır hiç dinmedi. Ülkenin kader çizgilerini âdeta bu süreç belirledi; savaş hâli hayatları derinden etkiledi…

Bu arada içten içe farklı bir savaş verdi Afganistan, hâlâ da vermeye devam ediyor. ‘Beyaz toz’, yani uyuşturucu ile savaştan bahsediyoruz. Ancak bu cephe, şimdiden kaybedilmişe benziyor. Çünkü mevcut sorunlarla meşgul olan ‘devlet’, uyuşturucu konusunu uzun süre unutmuş!

Afganistan, dünya afyon pazarının yüzde 90’ını elinde bulunduruyor. Yasa dışı yollardan dünyaya yayılan bu bela, Afganistan halkının da en büyük problemlerinden biri. Ülkede 2 milyon uyuşturucu müptelası var. Sadece başkent Kabil’deki bağımlı sayısı 100 bin. Bu rakam, tespit edilip kayıt altına alınanları kapsıyor. Yetkililere göre, Kabil için söylenen bu veriler kentteki bağımlıların sadece yüzde 5’i. Bağımlıların çoğu, savaş sırasında ülkesini terk edip geri dönenlerden oluşuyor. Bunların neredeyse tamamı, yaşayabilecek uygun şartları bulamayan, evini ve ailesini terk eden erkekler. Peki, kadın uyuşturucu bağımlıları yok mu? Elbette var; ancak onları takip eden herhangi bir birim veya bununla ilgili herhangi bir kayıt yok.

Bu tablo, hükûmet ve sivil toplum kuruluşlarını son yıllarda harekete geçirdi. Uyuşturucu ile mücadeleye ağırlık verildi. Uyuşturucu merkezlerinin başında Kabil’deki tiyatro binası geliyor. Rus işgali sırasında Lenin tarafından yaptırılan ve yukarıdan bakıldığında mimari olarak ‘Lenin’ yazan bina, bağımlıların barındığı merkezlerden biri. 1999-2000’de Taliban tarafından bombalanan tiyatro binasının bahçesinde bile kendisine uyuşturucu enjekte edenleri görmek mümkün. Merkezin konuklarından biri, Peşaver’den vatan hasretiyle Kabil’e gelen yaşlı bir adam. İsmini açıklamak istemiyor; fakat söyleyeceği çok şey var. “Bırakmayı çok istiyorum, bırakamıyorum. Sakın siz alışmayın.” demekle yetiniyor. Yaşlı adam, uyarılarında haksız değil. Tiyatronun içlerine doğru ilerlerken koridorlarda kendinden geçmiş bağımlılar hemen göze çarpıyor.

Kabil’de, uyuşturucu bağımlıları için yeterli düzeyde olmasa da 1980’de kurulmuş 62 yataklı bir hastane bulunuyor. 4 yıldır burada görev yapan Dr. Ferit Enver, yatak sayısının yeterli olmamasından şikâyetçi. 2008 itibariyle 8 bin 400 kişi tedavi edilmiş. Bağımlıların yüzde 55’i bir daha uyuşturucu kullanmamak üzere tedavi olmuş. Bağımlılar hastaneye kendi istekleriyle başvuruyor. Bu hastanenin 100 bin bağımlı için yeterli olmadığını belirten Dr. Enver, başkentteki sivil toplum kuruluşlarının da 4 rehabilitasyon ve tedavi merkezi açtığını anlatıyor, yeterli bulmadığını ekleyerek: “Uyuşturucu ile mücadelenin devlet bazında bir politika konusu olması gerekir. Burada tedavi olup giden her hasta benim için bir mutluluk kaynağı.” Dr. Enver, göreve ilk başladığında eşinin kolları arasında yarı baygın getirilen bir hastasından söz ediyor. Sonucu anlatırken gözleri parlıyor: “Şu anda sağlıklı ve ailesiyle mutlu bir yaşam sürüyor. İlk getirildiğinde karısını öldürmekle tehdit eden, para bulması için onu fuhşa zorlayan bir bağımlı ile karşı karşıyaydım. Şimdi ise ailesine bağlı, eşini seven biri olmuş. Bu çok sevindirici.”

Uyuşturucu ile mücadele, yetersiz de olsa ülkenin büyük bölümüne yayılmış. Başkent Kabil’in dışında Mezar-ı Şerif’te de aynı anda 20 kişinin tedavi olabildiği bir bağımlı hastanesi var. 2006 yılında yapılan hastanede şimdiye kadar 583 hasta tedavi görmüş. Hastanedeki bağımlıların çoğu savaş sırasında ülkeyi terk etmek zorunda kalan mültecilerden oluşuyor. Bunlardan biri de 22 yaşındaki Nazar Muhammed. İran’a göç etmek zorunda kalan Nazar, orada yaşadığı zor şartlar sebebiyle arkadaşlarından alıştığı uyuşturucuyu 5 yıl kullanmış. İran’da üzerinde uyuşturucu ile yakalanınca sınır dışı edilmiş. O da doğduğu şehir Maymana’ya geri dönmüş. Nazar Muhammed yaşadıklarını şöyle özetliyor: “Başıma ne geldiyse bu alışkanlık yüzünden geldi. Bir gün Mezar-ı Şerif’e gelmiştim. Uyuşturucu bağımlıları için bir hastane olduğunu öğrendim. Ailemin de teşvikiyle tedavi için başvurdum. 2 aydır burada tedavi görüyorum. Allah’a şükürler olsun kurtuldum.” Dr. Esad Ulfad’ın “tedaviye en çabuk cevap veren hastamız” dediği Nazar, diğer hastalara da önderlik ediyor şimdilerde.

Hastanede rehabilitasyon bölümünde kendilerini ifade eden hastalar, ilahiyat fakültesinden gelen bir öğrenci ile birlikte dua ediyor. Her sabah bir araya gelen hastalara Kur’an-ı Kerim’den mealler de okunarak uyuşturucunun insana verdiği zararlardan bahsediliyor. Duanın tedavide büyük payı olduğunu söyleyen Dr. Ulfad, “Hastalarımızda yüzde 60 oranında başarı sağlıyoruz. Tek sorunumuz daha fazla hastayı alabilecek yerimizin olmaması.” diyor.

http://www.juzztv.com/watch_video.php?v=bf754d6a61a3d84


Newroz
Yönetici
Yönetici
Mesajlar:1097
Kayıt:06 Ara 2006 16:10
Ruh Hali:Huzurlu
Cinsiyet:Kadın

Re: Aganistan’da Afyon Bağımlılığı

Mesaj gönderen Newroz » 31 Ağu 2009 21:28

çok acı 1 durum
Cevapla

“Gündem & Haberler” sayfasına dön