Başkalarının Savaşı Davası

Beğendiğiniz veya eleştirdiğiniz yazılar
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Siyabend
Belawela Muhtarı
Belawela Muhtarı
Mesajlar:19658
Kayıt:15 Eki 2006 12:05
Ruh Hali:Mutlu
Cinsiyet:Erkek
Burç:Kova
Takım:Galatasaray
Başkalarının Savaşı Davası

Mesaj gönderen Siyabend » 25 Eyl 2008 10:41

Bülent Ersoy davası görülmeye başlandı. Baştan söyleyeyim: Bülent Ersoy gibi düşünüyorum. İsteyen beni de dava edebilir. Bu ülkede 30 yıldır felaket bir kan dökülüyor. Mevcut halin bir çözüm olmadığı ortada.

Fakat zaten mesele de bu: Çözüm bulunmak isteniyor mu gerçekten?

Benim inancım tümüyle kaybolmuş durumda. 37 yılımı devirmek üzereyim, on yaşından itibaren yurt olaylarıyla ilgileniyor olsam demek ki 27 yıldır duyduğum, okuduğum şey hep aynı. Saldırı oldu, şu kadar şehidimiz var, şu kadar terörist ölü ele geçirildi/etkisiz hale getirildi.. Üzgünüz, şehitler ölmez, vatan bölünmez.

Bugüne kadar bir araba dolusu rapor yazıldı, yüzlerce kitap yazıldı, binlerce köşe yazısı döktürüldü, aralarında orada vazife yapmış üst düzey askerler de olmak üzere onlarca insan verdikleri röportajlarda yapılan hataları sıraladı, muhtelif öneriler getirdi, bir takım hükümetler ve bir takım muhalefet partileri sözüm ona bir takım Kürt açılımları yapmaya kalkıştı, Sezen Aksular konser verdi, yok işte Mahsun Kırmızıgüller “hapimiiiz kardaşıız” şarkıları yazdı...

Bir saf kalpli olarak inanın her defasında heyecanlandım. Bu sefer olacak galiba dedim. Bu sefer şapkalar öne alınıp ciddi paketler yapılacak, PKK öyle değil ama böyle çökertilecek, oraları taş devrinden kurtulacak, insanlar dağa çıkmaya ihtiyaç duymayacak, ülkemizin her tarafı zengin olacak vs dedim... Yani o kadar ki Mahsun Kırmızıgül’ın beter şarkısından BİLE medet umdum.

Sonuç? Tek bir taş yerinden oynamadı.

Şimdi. Eğri oturup doğru konuşalım. Bu size normal geliyor mu? Bu kadar uzun sürmesi? Bunca teknolojiye, bunca donanıma rağmen nasıl bitirilemiyor demeyeceğim (İlker bey kızıyor) hadiseye öbür türlü bakacağım: Bir insan istediği kadar hain olsun eninde sonunda bıkar. Çok özel bir psikopat değilsen hainlikten bile bıkılır yani. Solculuktan nasıl bıkıldı, (aynı şey değil tabii ama hani en ağır ideolojilerden bile bıkılır manasında) bir süre emin olun dincilikten nasıl bıkılacak, hainlikten de bıkılır yani. (Dindarlık demedim, dincilik dedim. Arada fark var) Ortada “ideolojik çılgınlık” “ezilenin isyanı” gibi bir şeyle açıklanamayacak doğal olmayan bir şey var. (Bu arada oradaki vatandaşa yapılan çoğu uygulama yanlış o da ayrı bir mevzu.)

Belli ki ortada süper bir tezgah var. Belli ki birileri bu işten çok ciddi paralar götürüyor. Kaçakçısı, silahçısı, ocusu bucusu..

Orada yaşayan bir arkadaşım çok açık bir şekilde şunu söylüyor: Bu savaş biterse Türkiye çöker. Türkiye’nin bu savaşa ihtiyacı var. Kimdir bu arkadaşım nedir vazifesi söylemeyeceğim elbette ama sözüne güvenirim.

Hadise üç beş çapaçulcu hain terör yapıyor, askerlerimizi öldürüyor, biz de onlara haddini bildiriyoruz, topraklarımızı koruyoruz hadisesi değil.

Bu görünen kısmı. Ve yazık ki “harcanan” kısmı. Veya alet edilen diyelim. Dünya para dönüyor ve bu para işinde kimler kimler yok ki.

Dolayısıyla Bülent Ersoy’un dediği gibi esasen bu savaş “başkalarının savaşı”. Biterse çöker miyiz gerçekten bilmiyorum. Ama “kanlı” bir “ayakta durma” iyi ve haysiyetli ayrıca da sürdürülebilir gelmiyor bana. Arada çocuklarımıza yazık oluyor. “Hepimizin” çocuklarına..

Eveeet.. Hangi mahkemedeyiz?

Mutlu TÖNBEKİCİ


Cevapla

“Köşe Yazıları” sayfasına dön